Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

Gerçek 'sos'lu ikim yalanı

Gerçek 'sos'lu ikim yalanı

“Şemsiye” kullanıyor musunuz? Bu günlerde şemsiye almadan dışarı çıkmayın. Yağmur yağacak diye değil, başınıza güneş çarpmasın diye. “Şems” güneş demek. “Şemsiye” güneşten korunmak için perde demek. Yani eskiden de aşırı sıcaklar olurdu. Türkiye +45-45 klimotolojik fark olan bir ülke diye övünüyoruz. 4 iklimi dolu dolu yaşıyoruz. Bir yılda hem kutup soğuğunu, hem ekvator sıcağını yaşıyoruz. Bu ülkede, kutuplara yakın bölgede yaşayan hayvan ve bitkiler, ekvator kuşağında yaşayan bitki ve hayvanlar yaşar. Şükretmemiz gereken bir konu

Bugünlerde aşırı sıcaklarla ilgili daha çok haber duyacaksınız. Ve tabii orman yangınları, kitlesel kuş, arı ve balık ölümleri haberleri... Kalp ve kanserden ya da sebebi bilinmeyen ölümlerden... Fırtına, sel, şimşek, deprem ve volkan patlamaları ile ilgili daha çok haber yayınlanacak.

Bakın, mevsimin özellikleri itibarı ile, bunlar bazan döngüsel olarak farklı seviyelerde seyredebiliyor. İkincisi manyetik kutuptaki kayma sebebi ile global anlamda, toplamda bir değişiklik olmayacak ama, coğrafi olarak, bazı bölgeler kuraklaşırken, bazı kurak yerler yemyeşil bir vahaya dönecek. Dünyanın kendi tabi, yaratılıştan kaynaklanan bir özelliği, bu. Ve bu durum sadece dünyamızda değil, güneş sisteminde de oluyor. 1000 yılda bir manyetik kutup ve kutuplardaki manyetik artı-eksi yer değiştiriyor. Bu süreçte güneşte daha şiddetli ve sık patlamalar oluyor. Olacak. Bu süreç 2025’e kadar devam edecek, 2045'de sönümlenecek, kendi rutin dengesine kavuşacak.

Birileri bu süreci provake ederek, abartarak, sanki dünyanın sonu gelmiş gibi bir hava oluşturmak sureti ile, yeni dünya düzeni için zemin oluşturmaya çalışıyorlar. Yani yangına körükle gidiyorlar. Media da bunların borazanlığını yapıyor. Tabii Belam kılıklı kimi akademisyenlerde yalana kılıf uydurmak için bilimsel kehanetler, yorumlar(!?) yapıyorlar. Bu anlamda arı, balık ve kuş ölümleri ile ilgili olarak biorezonans ve RF etkisinden kuşkulanabiliriz. Yani HAARP ve starlink’ler bu konuda potansiyel suçlu. CoVID deneyimi ile diyebilirim ki, olağan suçlu bunlar. modRNA’dan ağzı yananlar, Chemistrail’leri, Starlink, RF, WiFi ve 5G’yi üfleyerek içsinler.

Bakın, bu sahtekarlar, birkaç sene önce aynı derecede sıcaklıkları normal, şimdi aynı derecedeki sıcaklıkları anormal göstererek algı operasyonu yapıyor. İnsanları korkutarak, bu işlerin arkasından gelecek bir takım tabiat olaylarını da kullanarak, kendileri örgütleyecekleri salgınları da bahene ederek yine insanları evlerine hapsetmek istiyorlar.

Bakın, bu süreçte deprem de olacak, volkanda patlayacak, şimşekler de çakacak, fırtınalar kopacak, yağmur-dolu dehşeti de yaşanacak. Buna hazırlıklı olmak başka bir şey, bu olayların arkasına saklanarak felaket tellallığı yaparak dünyayı cehenneme çevirmek başka bir şey.

Geçen gün E. Türük'ten “İklim Sahtekârlığı!” ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Trükten, “Avrupa Uzay Ajansı 10 Temmuz 2023 ile ilgili bir Avrupa haritası yayınlandı. Bu haritaya göre Madrid 46°C Sevilla 47°C Milan 42°C ve Roma 46°C'ydi. İklim sahtekârları haritayı yayınlayarak, müthiş sıcaklar yaygarasını yaptı. Ama Bu harita şimdiye kadar hava durumu ölçümünde kullanılan yöntem baz alınarak yapılmamıştı. Şimdiye kadar kullanılan yöntem yerden 2 metre yükseklikteki sıcaklığın ölçülmesi idi. Fakat ESA yüzey sıcaklığını temel alan bir ölçüm yapmıştı. Fakat neden? Toplum yüzey sıcaklığı ile yer sıcaklığı arasındaki muazzam farkı ayırt etmekte yeteneksizdir. Açıkçası toplumun cehaletini kullanarak rakamları manipüle etmek istediler. Her ne kadar yayınladıkları haritanın sağ alt köşesinde 'yüzey/yer sıcaklığı' ibaresi olsa da...” dedi.

Evet, “Geniş kitleler bunu hava sıcaklığı olarak algılayacaktı. Tam da bunun anlaşılması için küreselcilerin güya saygın The Guardian gazetesi bu haberi sanki hava sıcaklığı imiş gibi 'yüzey sıcaklığına' değinmeden verdi. Şeytanın aklına gelecek bir yöntem. Gazete, Sicilya ve Sardunya adalarının 48°C sıcaklıkta olacağını iddia ediyordu. Peki bu iddianın kaynağı neydi? Avrupa Uzay Ajansı'nın yüzey sıcaklığı simülasyonu. Ama bir dakika! Gazete yüzey sıcaklığından hiç bahsetmiyordu! Okurlarını kandırmanın yeni yolu!”

Evet dünya endüstri, ulaşım, çevresel etkilerle ısınıyor. Bunun kozmik sebebleri de var. Tarık ve Şira isimli iki güneşimsi kozmik sistem Güneş sistemimize yaklaşıyor. Bunun ciddi etkileri de olacak iklim, yer ve gök olaylar üzerinde. Mesela bütün elektronik sistemlerin işlemez hale gelmesi de mümkün. Ama bir şekilde hayat yine devam edecek. Bu ısınma tek başına insan kaynaklı ya da hayvanlar gaz çıkarttığı için değil. Ay’a, Merihe’e gidip orada uzak kolonileri kurmayı hayal edenler, ne çabuk dünyayı gözden çıkartıyorlar.

CNN TÜRK geçen gün "400.000 yılın en sıcak günleri yolda!" diye haber yaptı. “Korku filmi üretir gibi. Bu gazetecilik değil, bu bilim değil. Bu globalistlerin, dijitalistlerin korku imparatorluğu için tetikçilik yapmaktan başka bir anlam taşımaz. 400.000 yıl öncesini okuyan bir akıl nasıl önündeki gerçeği görmez! Bu insanlığa karşı jenosid hareketinin siyasetçi, bürokrat, STK temsilcisi, iş adamı, kanaat önderi, cemaat lideri, gazeteci, sanatçı kılıklı elemanlarını biz CoVID günlerinden tanıyoruz.

Bugünkü ısınma döngüsel, bir yer ısınırken başka yer soğuyor. Bir bölgede kuraklık oluşurken başka bölgelerde vahalar oluşuyor. Bu durum 2025’e kadar devam edecek. Sürecin tamamlanması 2045’i bulabilir. Ama birileri bunu provake etmek ve bahane ederek kendi komplolarını bununla perdelemek ve bu bahane ile emrivaki şeklinde bir takım politikaları dayatmak istiyorlar. Şunu bilelim bu ısınmanın kaynağı insan değil, karbon değil! Bunu anlamak zor mu? HES kodu / performans pass ve sanal para ısınmaya karşı karbon azaltımı tam bir komplo. Bu yeni tip bir siber kölelik projesidir.

Aman dikkat. Ha bu CoVID, ModRNA komplosu bize ders olsun.

Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi