Aslan: "ÇAYKUR’da Kadro Verilene Kadar Bu Mücadeleden Asla Vazgeçmeyeceğiz"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize İl Başkanlığı ve DİSK/Gıda İş Sendikası tarafından ÇAYKUR mevsimlik işçilerine kadro verilmesi konulu Rize’de açık hava basın toplantısı düzenlendi.
15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanında düzenlenen toplantıya, CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve DİSK/Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Demokrat Parti Rize İl Başkanı Hamit Çelik, SOL Parti Rize İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak, Emek Partisi (EMEP) Rize İl Başkanı Hasan Zorlucan, DİSK/Gıda İş Sendikası Rize İl Temsilcisi Ramazan Sarı, CHP Rize Merkez İlçe Başkanı Necati Topaloğlu, CHP Rize İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Ardal, partililer ve bir grup ÇAYKUR mevsimlik işçisi katıldı.
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve DİSK/Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Bartın Amasra’da meydana gelen maden ocağı kazasında şehit düşen 41 madenciyi anarak başladığı konuşmasında, ÇAYKUR mevsimlik işçilerine kadro talebini dile getirerek, “Hem konfederasyonumuz DİSK, hem Gıda İş Sendikası, hem bugün aramızda bulunan siyasi parti temsilcileri ve emek örgütleri, mevsimlik ÇAYKUR işçileri kadro kazanana dek gece demeden, gündüz demeden birlikte mücadele etmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.” dedi.
ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçilerinin 12 ay çalışmak istedikleri talebinin bulunduğunu kaydeden Genel Başkan Aslan, “ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçi arkadaşlarımızın bir talebi var. ‘Diyorlar ki biz 12 ay boyunca kira ödüyoruz, 12 ay boyunca elektrik, su, doğal gaz faturaları ödüyoruz. 12 ay boyunca markete, bakkala, manava gidiyoruz. Çocuklarımızın eğitim giderleri var, sağlık giderleri var. Bizim 6 ay çalışıp 12 ay geçinmemiz mümkün değil ve bizim bu kadro talebimizin yerine gelmesini istiyoruz’ diye talepleri var. Şimdi buradan bir kez daha duymayanlara, işitmeyenlere, görmeyenlere sesleniyoruz. Acilen bir an önce mevsimlik ÇAYKUR işçilerinin analarının ak sütü gibi helal olan kadro hakkını bir an önce verin.” diye konuştu.
Aslan, mevsimlik işçilerin kadro taleplerini savunduklarından provokatörlükle suçlandıklarını dile getirerek, “Türkiye’de uzun yıllardır taşeronlaştırma alt işverenlik ve mevsimlik işverenlik çok yaygın. Biliyorsunuz bundan önce Kanun Hükmünde Kararname ile kamu kurumlarındaki bazı arkadaşlarımız kadroya alındı. Ama bugün halen Türkiye’de ÇAYKUR da dahil olmak üzere kadroya alınmayı bekleyen 500-600 bine yakın işçi arkadaşımız var. Bu işçi arkadaşlarımız bütün diğer işçi arkadaşlarımız gibi kadrolu olarak çalışmak istiyorlar. Ama ne yazık ki bugüne kadar kadro talebimizi görmezden, duymazdan geldiler. Ne zaman işçi arkadaşlarımızın sesi yükselse, ne zaman kadro talebi ile ilgili sokağa çıksak, mücadele etmeye kalksak hemen bizleri provokatörlükle suçluyorlar. Biliyorsunuz bundan yaklaşık 10 gün önceydi. Buradaki sendikanın kapısına yüzlerce işçi arkadaşımız kadro talebi ile oraya gitti. Dediler ki ‘Bu işçiler buradaki provokatörlük yaparak ÇAYKUR’u karıştırıyorlar’ Tabi kendilerinin tuzu kuru. Kendileri 12 ay boyunca maaş alıyorlar, kendileri 12 ay boyunca her tülü şatafat ve lüks içinde yaşıyorlar. Ama söz konusu mevsimlik işçilerinin çalışma ve ücret alma koşullarına gelince işçi arkadaşlarımızı provokatörlükle, ÇAYKUR’u karıştırmakla suçlamaktan geri kalmıyorlar. Buradan diyoruz ki işçi arkadaşlarımızın kadro davası haklıdır, meşrudur, yerindedir. Sendika olarak da buradaki Rize’deki demokrasi güçlere, emekten yana insanlar, siyasal partililer olarak ÇAYKUR’da kadro verilene kadar bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz, asla durmayacağız, bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun da böyle bilinmesini istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı’nın Rizeli olduğundan ÇAYKUR mevsimlik işçilerinin kadro sorununu çözmekle yükümlü olduklarına vurgu yapan Aslan, şöyle konuştu: “Artık yalanlara, oyalamaya karnımız tok. Ben şunu iyi hatırlıyorum. Dediler ki ‘ÇAYKUR işçisinin birikmiş sorunları var. Bunları çözersek biz çözeriz.’ Aradan tam 14 yıl geçti. 14 yılda ÇAYKUR işçisinin sorunlarının çözümü konusunda bir arpa boyu yol alınmadı. Alındıysa buradaki arkadaşlarımız söylesinler. 2016 yılında biz şu meydanda ÇAYKUR işçisine kadro talebi ile başlattığımız imza kampanyasından hemen sonra ilgili bakanlıklar, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü ve sendika toplanarak işçilerin tepkisini kırmak için süreyi kısaca uzattı. Ama bu ÇAYKUR işçisinin sorununu çözmedi, çözmüyor arkadaşlar.
Enflasyon yüksek, hayat pahalılığı var. Dün pazara gittiğimizde bugün tekrar gitmemizde dünkü fiyatla istediğimiz alışverişi yapamıyoruz. Kasaba istediğimiz gibi gidemiyoruz. Manava, markete, bakkala, giyime, giyim eşyası da dahil olmak üzere istediğimiz gibi alamıyoruz. Çünkü ÇAYKUR işçisi yılda 6 ay çalışarak 12 ay geçinmek zorunda kalıyor. Türkiye’de bugün açlık sınırı 7 bin liraya dayandı. Yoksulluk sınırı 24 bin lira. 6 ay çalıştığınızda 12’ye böldüğünüzde açlık sınırının yarısı bir ücret bile ÇAYKUR’daki mevsimlik işçi almıyor. O yüzden amasız, fakatsız, hiç ertelemeden, herhangi bir sorun yaratmadan buradan ilgililere sesleniyoruz. Bir an önce bu ay, önümüzdeki ay ÇAYKUR mevsimlik işçisinin kadro sorununu çözün, insanlar önümüzdeki sezon başlarken güvenle ve kendi geleceklerini az çok idame edecek bir ücretle başlasınlar istiyoruz. Sendika olarak 2 yıl önce ÇAYKUR işçilerinin kadroya alınması için bir yasa tasarısı hazırladık. Bu yasa tasarısını buradaki işçi arkadaşlarımızla beraber meclise götürdük. Oradaki bütün grubu bulunan partilere verdik. Rize’de bulunan bütün siyasi partilere bu yasa tasarısını verdik. Yetmedi dedik ki işsiz kaldıklarında işsizlik sigortasından, işsizlik fonundan faydalansınlar diye işsizlik sigortası ödeneklerini de mevsimlik ÇAYKUR işçisi alsın dedik. Bu kanun tasarısının raflarda tozlanmasını istemiyoruz. Bir an önce bu işin kanunlaştırılarak ÇAYKUR işçisinin kadro meselesi kanunla düzenlensin ve güvence altına alınsın istiyoruz. Ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partileri bu konuda olumlu yaklaşımlar gösterdiler ama ne yazık ki şu ana kadar iktidar partisinden bize gelen, bize söylenen ÇAYKUR işçilerini kadroya alacağız diye bir yaklaşım olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı buralı, Hayati Yazıcı buralı. Buradaki insanların sorunlarını çözmek onların da görevi. Bu nedenle diyoruz ki ÇAYKUR işçisi kadro almadan, güvenceli çalışmadan bu mücadelemiz asla ve asla bitmeyecek.”
Konuşmasında HAK İŞ’e ve ÖZ Gıda İş Sendikası’na ÇAYKUR mevsimlik işçilerinin kadro talebinin yerine getirilmesinde birlikte mücadele verelim çağrısında bulunan Aslan, “HAK İŞ Başkanının demeçlerini okudum. Diyor ki bizler orman işletmelerinde, ÇAYKUR işletmelerinde işçi arkadaşlarımıza kadro verileceği ümidimizi koruyoruz. Bu ülkede yapılan görüşmelerin kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz. Eğer siz bakanla görüştüyseniz, hükümetle görüştüyseniz, ÇAYKUR Genel Müdürüyle görüştüyseniz bunu ÇAYKUR işçilerine ne konuştuğunuzu, ne söylediğinizi, orada ne tartıştığınızı açıklayınız. Kapılar kapalı. Kapalı kapılar ardındaki görüşmeleri istemiyoruz. Şeffaf, herkesin bildiği görüşmelerin yapılmasını istiyoruz. Söz konusu olan ÇAYKUR işçilerinin geleceği, söz konusu olan ÇAYKUR işçilerinin ailelerinin, çocuklarının güvenli bir yaşamı elde etmesidir. Burada ÖZ Gıda’ya da sesleniyoruz, HAK İŞ’e de sesleniyoruz. Gelin ÇAYKUR mevsimlik işçilerinin kadro mücadelesini birlikte verelim. Biz hiçbir şeyden kaçmıyoruz.
Son 5 yılda ÇAYKUR 2 milyar 600 milyon liralık bir zarar açıkladı. Bu, burada çalışan bütün ÇAYKUR işçilerinin emeğidir, alın teridir. Üretici köylülerinin alın teridir. ÇAYKUR’u zarara uğratanlar bunun hesabını mutlaka ve mutlaka vermeliler. Diyorlar ki ‘Mevsimlik işçileri kadroya alırsak nereden kaynak bulacağız?’ Hesap yaptık, kitap yaptık. 2 milyar 600 milyon liralık zararı 12 ay boyunca işçiye verseler 5 yıl boyunca mevsimlik işçiler de dahil, kadrolu işçiler de dahil bugünkü aldıkları ücretin iki katı ücret alırlar. Bugün aldıkları ücreti 10 yıl boyunca alırlar. İşte bu kaynakları har vurup harman savuruyorlar. Buna da itiraz ediyoruz. Emeğimizin alın terimizin peşkeş çekilmesine, başkalarına kaynak aktarılmasına hayır diyoruz. Bunun da peşinde olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.” dedi.
Aslan, mevsimlik ÇAYKUR işçilerinin kadro kazanana dek gece demeden gündüz demeden birlikte mücadele etmeye hazır olduklarını dile getirdiği konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Çay Türkiye’nin markası. Dünya’da da marka bir ürün. Biz ÇAYKUR işçisine kadro verilsin derken altı boş konuşmuyoruz. Bu işletmeleri 12 ay boyunca çalıştıracak, işçilere istihdam, iş sağlayacak projeler de var. Ama yeter ki burada iktidar da, ilgili bakanlık da, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü de bu projelerimize kulak assın, dinlesin. Biz burada ÇAYKUR işçilerinin hazineye yük olmadan kendi 12 ay boyunca ücretlerini alabilecekleri imkana sahip olduğunu biliyoruz. Yeter ki ÇAYKUR Genel Müdürlüğü doğru işletilsin, doğru idare edilsin, reklamlara harcanan paraları buradaki işçi arkadaşlarımıza verseler bile işçi arkadaşlarımız 12 ay boyunca ücretlerini çok rahatlıkla alabilirler. Ama görüyoruz ki niyetleri bu değil, tutumları bu değil, anlayışları bu değil. Burada kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapan, biz ÇAYKUR işçilerinin durumunu iyileştireceğiz diyen sendikaya diyorum ki biz iyileştirme istemiyoruz, biz yeniden üzerine 10 gün 15 gün konsun istemiyoruz. Aramızdan 100-200 işçinin kadroya alınmasını istemiyoruz. Bütün ÇAYKUR işçilerine kadro istiyoruz.
Sadece ÇAYKUR işçileri kadro hakkı için sosyal medyada her gün ama her gün hashtaglar açıyorlar. 20 bin 30 bin twit atılıyor. Tabi ki sosyal medyadan seslenmek, sesimizi duyurmak önemli ama şunu bilmenizi istiyorum. Sahaya inmeden, meydana inmeden, birlik olmadan, birliğimizi sağlamadan kadroyu vermeyeceklerini de biliyoruz. O yüzden diyoruz ki bütün ÇAYKUR işçileri, mevsimlik ya da kadrolu olan işçi arkadaşlarımız mutlaka ama mutlaka sahaya inmelidir, güçlerini göstermelidir. Bu bizim en demokratik hakkımız. En demokratik biçimde sesimizi meydanlarda duyurarak kadro hakkını talep etmek bizim hakkımız. Bunun herhangi bir sakıncası yok. Bir kez daha buradan şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki hem konfederasyonumuz DİSK, hem Gıda İş Sendikası hem bugün aramızda bulunan siyasi parti temsilcileri ve emek örgütleri mevsimlik ÇAYKUR işçileri kadro kazanana dek gece demeden gündüz demeden birlikte mücadele etmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
DENİZ: BU İKTİDAR DÖNEMİNDE MEVSİMLİK İŞÇİLERİN KADRO SORUNU ÇÖZÜLMEZSE CHP İKTİDARINDA BİZ BU SORUNU ÇÖZECEĞİZ
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ise ÇAYKUR mevsimlik işçilerinin kadro sorununun çözülmemesi halinde kendi iktidarları döneminde mevsimlik ÇAYKUR işçilerinin kadro sorununu çözeceklerini kaydederek, “Her şeye rağmen, her türlü baskıya rağmen ve işten atılma korkusunu içlerinde yaşamış olmasına rağmen bugün buraya gelen ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bugün olmazsa bile yarın ÇAYKUR işçilerinin kadro sorunu çözülecek. Ama inanın ki kadro sorununun çözülmesinde bugün buraya gelen, buraya gelememiş olsa bile sürekli bizleri arayıp bilgi veren taleplerde bulunan ÇAYKUR’un değerli işçileri sayesinde olacaktır. Çünkü mücadele etmeden hiçbir şeyi kazanma şansımız yok, hiçbir şeyi de kazanma şansınız yok” dedi.
Sürekli olarak 3 konuyu dile getirdiklerini ve bu 3 konunun çözüme kavuşturulmasını istediklerini kaydeden İl Başkanı Deniz, “Kadro sorunu önemli. Aynı zamanda çalışan işçilerinin de iş güvenlikleri de çok önemli. Hiç kimseyi bu insanlar mevsimlik işçidir, geçici işçidir diye bakarak çalışma güvenliğinden iş güvenliğinden mahrum edemezsiniz. Biz yaklaşık olarak 15 gündür Rize’nin ilçelerinde sürekli basın açıklamaları yapıyoruz. 3 konuyu dile getirdik. ÇAYKUR’un mevsimlik işçilerine kadro verilsin. Üreticiyi mağdur edecek, ÇAYKUR’u yok edecek, çay tarımını yok edecek, ÇAYKUR’u Varlık Fonundan çıkarmayacak olan Çay Kanunu’na karşı olan tepkilerimizi dile getirdik, sürekli açıklamalar yaptık. Son olarak ÇAYKUR üreticilerinin promosyon hakları için mücadele verdik, sesimizi yükselttik. Her geçen gün aslında bu taleplerimizin toplumda çok büyük karşılıklar bulduğunu görüyoruz. Daha önceki açıklamalarımıza hiç gelemeyen, hiç katılamayan ÇAYKUR işçisi arkadaşlarımızı bugün bu meydanlarda görmekten inanın çok mutluyuz. Kadro hakkı herkesin hakkıdır. ÇAYKUR’da çalışan işçilerin 6 ay çalışıp 6 ay açlığa mahkum edilmeleri kabul edilemez. Sizler 6 ay çalışıyorsunuz ama diğer ikinci ayda çalışma hakkınız yok. Başka hiçbir yere gidip çalışamıyorsunuz. Dünyanın neresinde böyle bir uygulama görülmüş? Biz bunları talep ettiğimiz zaman, biz bunları söylediğimiz zaman ‘kaynak nereden bulacaksınız’ diye söylüyorlar. Biz 8 ilçede de aynı şeyi söyledik, burada da aynı şeyi söyleyelim. Bakın sarın günlük masrafı 10 milyon lira, aylık masrafı 300 milyon lira. Sarayı 3 ay kapatırsanız 9300 tane ÇAYKUR’un mevsimlik işçisine kadro verirsiniz. Çok fazla sağa sola gitmeye, sağı solu örnek vermeye gerek yok. Bir kez daha bu meydanlardan söylüyoruz. Sarayı 3 ay kapatın mevsimlik işçilere, 9300 işçiye kadro vereceksiniz. 12 ay aş ve iş herkesin en temel hakkıdır. Çünkü size 6 ay maaş alabiliyorsunuz, 6 ay çalışamıyorsunuz. Başka bir yerde de çalışma hakkınız yok. Bu insan haklarına aykırı bir durumdur. Bu durumun ortadan kaldırılmasını gerçekleştirmek hepimizin görevidir. Biz bu görevimizi sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz. Çünkü ne olursa olsun bugün bu hakkınızı size vermezlerse önümüzdeki dönemlerde bir iktidar değişikliğinde bunları vereceğimizi açıklamıştık buradan bir kez daha söylüyoruz. ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçi arkadaşlarımızın kadro sorunu çözülebilir. Şu anki iktidar, şu anki sendika bunları çözmezse bizler bunları çözeceğiz. Çünkü çözülemeyecek bir konu değil. Tasarruf yaparsınız, fabrikayı doğru çalıştırırsınız, ÇAYKUR’u doğru çalıştırırsınız, doğru politikalar izlersiniz. Bunu söylerken ÇAYKUR’da çalışan görevlilerden bahsetmiyoruz. ÇAYKUR’un üzerinde bu işlere karar verenler var. Örneğin Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı aynı zamanda ÇAYKUR’un yönetim kurulu üyesi. Bu insan iki yerden maaş alıyor ama sizden bir kişinin daha fazla çalışmasına izin vermiyorlar. Bu taleplerinizin hepsini bizler de dile getiriyoruz, dile getirmeye de devam edeceğiz. Sorunlarınız çözülene kadar da getirmeye de devam edeceğiz. Bu işleri hep birlikte çözeceğiz. Sizler bu işlere ne kadar çok sahip çıkarsanız, ne kadar sesinizi dile getirirseniz inanın bu işler o kadar daha çabuk düzelir. Hiç merak etmeyin kadro sorunu eninde sonunda çözülecektir.” şeklinde konuştu.
DİSK/Gıda İş Sendikası Rize İl Temsilcisi Ramazan Sarı, kadro taleplerini savunmak için hiçbir engellemelere boyun eğmeyeceklerine vurgu yaparak, “Ne kadar engelleseler de engellesinler biz bu meydanlarda ta ki kadro talebimiz karşılanıncaya kadar bu meydanlardayız. Bütün ÇAYKUR’da çalışan arkadaşlarının mevsimlik yaşamak ne kaderidir, ne de hakkıdır. Mevsimlik yaşamak istemiyoruz.” dedi.
Demokrat Parti Rize İl Başkanı Hamit Çelik ise emekli bir işçi olarak ÇAYKUR sorunlarını bildiğini kaydederek, “6 ay çalışmakla ay sonunu getirmek gerçekten güç. Çok acıdır ki 6 ay insanlar nasıl durur, nasıl aç kalır, neyle geçinir? kimse bunu düşünmüyor. Bu meydanlarda çok siyasiler geldi geçti. Çok sözler verildi. Nereye kadar? Oya kadar. Allah dediler, Kur’an dediler iman dediler bu milleti imanındna ettiler. Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Millet ittifakı olarak tabi ki işçilerimizin yanındayız, halkımızın yanındayız, sendikalarımızın yanındayız. Hak hukuk adalet diyoruz. Az bir zaman kaldır bunlar bitecek. Parayı bulmak için sarayın ışıklarını kısmaya lüzum yok. Biz Zehra hanımın o 50 milyar dolarlık var ya mübarek saçının teli diye kocasına bıçakla saldıran. Onu yatırırsa o para yeter, Yunanistan’daki evlerini satsak yeter, sorun çözülür. Durum bu.” dedi.
Programda söz alan ÇAYKUR işçileri de 6 ay çalışıp 12 ay geçinmenin zor olduğunu belirterek, mevsimlik işçilerin icralarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, ÇAYKUR mevsimlik işçilerine de kadro verilmesini ve 12 ay çalışmak istediklerini kaydetti.