Atık sudan antimikrobiyal ambalaj ürettiler
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda ve Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrenciler, bir patates fabrikasının atık suyundan antimikrobiyal ambalaj üretti.
Türkiye'nin öncelikleri arasında yer alan atıkların ekonomiye kazandırılmasını, kaynakların etkin kullanılmasını ve atık miktarının azaltılmasını amaçlayan "Sıfır Atık Projesi"ne bir destek de AİBÜ'den geldi.
Atık sudan "antimikrobiyel ambalaj" ürettiler
AİBÜ Mühendislik Fakültesi Gıda ve Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Gülsün Akdemir Evrendilek, Doktor Öğretim Üyesi Sibel Uzuner, Prof. Dr. Nusret Karakaya, Prof. Dr. Fatih Evrendilek ve yüksek lisans öğrencisi Nurullah Bulut tarafından yürütülen ve AİBÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAIBU-BAP) tarafından desteklenen Ar-Ge projesi kapsamında, kentte faaliyet gösteren bir patates fabrikasının atık suyundan gıda kaplamada kullanılabilecek ambalaj geliştirildi.
Özellikle gıda sanayisinde ürünlerin raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılması hedeflenen antimikrobiyal ambalaj, yüksek derecede esnekliğe ve suda çözünme özelliğine sahip.
Patent başvurusu yapıldı
Farklı renklerde üretilebilen ambalaj için patent başvurusu yapıldı.
AİBÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsün Akdemir Evrendilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ambalajın ham maddesinin Bolu'da faaliyet gösteren bir patates fabrikasının atık suyu olduğunu söyledi.
Bu atık suyun herhangi bir şekilde değerlendirilmediğini dile getiren Evrendilek, "Bu suyun bir özelliği var; nişasta bakımından zengin. Bu atık su aynı zamanda kanalizasyon sistemine arıtılmadan verildiği zaman içerisindeki yüksek miktardaki nişasta nedeniyle problem oluşturabiliyor. Olumsuz yönde de çevresel etkileri var." diye konuştu.
Evrendilek, atık suda bulunan nişastayı ilk etapta ayırmaya çalıştıklarını anlatarak, şunları kaydetti: "Bunun için atık suyu birtakım işlemlere tabi tutuyoruz. İşlemlerin ardından nişastayı toz halinde elde ediyoruz. Aldığımız toz fazı birtakım işlemlerden geçirdikten sonra jelleştirme işlemine tabi tutuyoruz. Bu işlemden sonra özel kalıpları var bunun. Kalıplara dökerek, yaklaşık 12-18 saat kurumaya bırakıyoruz. Kurutmadan sonra değişik kalınlıklarda ve değişik özelliklere sahip jelleri elde ediyoruz."
Jelin antimikrobiyal özelliğinin olduğunu aktaran Evrendilek, "Ambalajla herhangi bir gıdayı kapladığınız zaman gıdanın üzerinde bulunan mikro organizmaların sayısını azaltma ve gıdanın raf ömrünü uzatma özelliği var. Çilek gibi ürünler için tasarladığımız pembe renkli jelimiz var. Bunu streç film olarak kaplamada kullanabiliriz. Bunu hem ürünlerin üzerine püskürtebiliyoruz kaplama amacıyla hem de ürünlerimizi daldırıp çıkartarak ürün üzerinde ince bir kaplama tabakası oluşturup bu şekilde de muhafaza edebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Evrendilek, ürünle ilgili çalışmayı tamamladıklarını dile getirerek, AİBÜ adına patent için başvuruda bulunduklarını kaydetti.
Projenin, farklı alanlarda geliştirilebileceğine işaret eden Evrendilek, en önemli özelliğini "Sıfır Atık Projesi"ne destek olarak açıkladı.
Evrendilek, doğa dostu teknolojilerin kazandırılması açısından önemli bir çalışmayla çevresel etkiye sahip bir atık suyu üretime kazandırıldığına dikkati çekerek, gıda ve çevre alanında bu ambalajların üretilmesinin önemli olduğunu, bu sayede plastik kullanımının azalacağını bildirdi.
Ambalajın esnek ve suda çözünebilir özelliğe sahip olduğunu aktaran Evrendilek, "Bu ürün aynı zamanda yenilebilir. Nişasta bazlı ve gıdayla da uyumlu olduğu için rahatlıkla tüketilebilmekte. Herhangi bir toksik etkisi yok." dedi