Doğu Karadeniz'de kaçak silah yapımı rekor kırdı!

Doğu Karadeniz'de kaçak silah yapımı rekor kırdı!
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (Kom) Daire Başkanlığı'nın Hazırladığı Bir Rapor, Karadeniz Bölgesi'ndeki Yasadışı El Yapımı Silahların İmalatının Nasıl Canlılığını Koruduğunu Gözler Önüne Seriyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı'nın hazırladığı bir rapor, Karadeniz Bölgesi'ndeki yasadışı el yapımı silahların imalatının nasıl canlılığını koruduğunu gözler önüne seriyor.


Haber: Yasadışı El Yapımı Silahların İmalatı, Usta-Çırak İlişkisiyle Canlı Tutuluyor İmalatın en çok Doğu Karadeniz'de yapıldığı belirtilen raporda, usta-çırak ilişkisi ile imalatın canlılığını koruduğu ifade ediliyor. Raporda bir diğer dikkat çekici nokta ise "2008 yılında Doğu Karadeniz Bölgesinde KOM birimlerince ortaya çıkarılan 37 silah imalat­hanesinden 30'unun Doğu Karadeniz Bölgesinde tespit edilmiş olması."


2008 yılında silah kaçakçılığı suçunun en yoğun yaşandığı ilk 8 il Trabzon, Mardin, İstanbul, Hakkari, Ordu, İzmir, Artvin ve Van iken; el yapımı silah yakalamada Trabzon birinci İstanbul ikinci ve Ordu üçüncü sırada yer alıyor. Fabrikasyon silah yakalamalarında ise Mardin birinci, Hakkari ikinci ve İstanbul üçüncü sırada.


Emniyetin "Silah ve Mühimmat Kaçakçılığı ile Mücadele" başlıklı raporunda, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde usta çırak ilişkisinin yasadışı el yapı­mı silah imalatı ve ticaretine kaynaklık yaptığı belirtiliyor. El yapımı silahların yoğunlaştığı yerler ise Artvin, Rize, Trabzon, Samsun, Gümüşha­ne, Giresun ve Ordu olarak sıralanıyor.


Raporda, el yapımı silahların Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kontrolü zor olan yüksek, dağlık ve ormanlık kesimlerinde veya yerleşim yerleri dışında bulunan basit atölyelerdeki ilkel tezgahlarda, bu bölge­de yaşayan ve bu işi kendilerine meslek edinmiş şahıslar tarafından imal edildiği kaydediliyor.


Bu bölgedeki yasadışı imalat­hanelerinde üretilen el yapımı silahların ülkenin değişik yerlerine pazarlanma veya nakil sırasında ele geçirildiği ifade ediliyor. Ayrıca raporda, yasadışı silah imalatı ve ticareti yapan şahısların diğer bölgelere sevkiyatları "Kendi sevk ve idarelerinde bulunan araçlarına gizleyerek; Alıcılar tarafından teslim alınmak üzere şehirlerarası yolcu otobüsleri ile paket ha­linde göndererek; Yolculuk yaptıkları esnada valizlerine gizleyerek; Kargo şirketleri vasıtasıyla" yaptıkları anlatılıyor.


 


'DOĞU KARADENİZ SİLAH PROJESİ' DE ENGELLEYEMEDİ


 


Türkiye'ye giren yabancı menşeeli kaçak silah yakalamalarında düşüş yaşanırken, el yapımı silah miktarında artış yaşanmasının nedeni ise "Fabrikasyon silahlara ulaşmadaki zorluk ve yüksek fiyat­tan dolayı el yapımı silahlara yönelme" olarak belirtiliyor.


Raporda, "1990'ların başlarında sadece kolluk kuvvetleri tarafından yapılan operasyonlar ve yürütülen soruşturmalarla yasadışı silah imalatının önüne geçilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu bağlamda; bölge­deki yasadışı silah imalat ve ticaretinin önlenmesi, münferit olarak bu suçu işleyenlerin usta-çırak ilişkisi içinde devam ettirilen faaliyetlerini yasal bir zeminde sürdürebilmeleri ve bölgenin sosyal yapısına ve ekonomisine katkı sağlamak amacı ile özel sektöre silah fabrikaları açabilecek düzen­lemeler yapılmıştır. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tara­fından Makine Kimya Endüstrisi Kurumu desteği ile başlatılan 'Doğu Karadeniz Silah Projesi' kapsamında Rize, Trabzon, Ordu, Giresun, Artvin, Gümüşhane ve Samsun illerinde toplam 7 fabrika kurulmuştur. Ancak bugün gelinen noktada; özel sektöre ait silah fabrikaları kurulmasına rağmen, bölgede yasadışı silah imalat ve ticaretinin önüne geçilemediği görülmektedir. Doğu Karadeniz Silah Pro­jesi, ikametgâhlarının veya müştemilatının bir köşesine kurmuş oldukları tezgâhlarında silah imal eden bölge insanını açılan fabrikalarda çalışmaya yönlendirememiştir." görüşüne yer veriliyor.


 


AMERİKA'NIN IRAK'A GÖNDERDİĞİ SİLAHLAR, TÜRKİYE'DE ELE GEÇİRİLİYOR


 


Türkiye'de silah ve mühimmat kaçakçılığı; bu suçtan kazanç elde etmeyi amaçlayan şahısların komşu ülkelerden özellikle Irak'tan soktukları silahları, zula yöntem­leri ile kamufle ederek çeşitli araçlarla değişik yerlerdeki alıcılara ulaştırmaları şeklinde gerçekleştiriliyor.


Bunun yanı sıra Karadeniz Bölgesi'nin doğusunda, karayolu ile ulaşımı zor olan ilçe ve köylerde üretilen el yapımı silahlar ve az sayıda da olsa kuru sıkı­dan çevrilme tabancalar da silah kaçakçılığına konu oluyor. Emniyetin hazırladığı raporda, büyük çoğunluğu Irak ve Suriye sınırlarından Türkiye'ye sokulan fabrikasyon silahların, Amerika'nın 2003 yılında askeri müdahalesi sonrasında Irak güvenlik güçlerinin kullanımı için gön­derilen silahlardan olduğu tespit edildiği belirtiliyor.


2008 yılında önceki yıllara göre Türkiye'de yakalanan kaçak silah sayısında çeşitli sebepler­den dolayı yüzde 50 oranında azalma oldu. Bununla birlikte operasyon ve şüpheli sayısında ise önemli bir azalma sözkonusu. Raporda, bu azalmanın nedenleri şöyle sıralanıyor:


"- 2006 ve 2007 yıllarında özellikle Irak ve Suriye sınırlarımıza komşu illerde gerçek­leştirilen başarılı operasyonlar neticesinde, silah ve mühimmat kaçakçılığı yapan şahısların çoğunun cezaevine girmiş olması.


- Silah kaçakçılığından dolayı yakalanan şahıslara verilen cezaların ağır olması nede­niyle kaçakçıların silah yerine cezası daha az olan diğer kaçakçılık suçlarına yönel­mesi.


Türk Silahlı Kuvvetlerimizce gerçekleştirilen sınır ötesi harekat.


- Irak ve Suriye'ye sınır İl/İlçe KOM Birimlerimizin duyarlılığı ve mücadele yetenek­lerinin arttırılması.


- Silah ve mühimmat kaçakçılığı ile mücadelede etkin yöntemlerin uygulanması.


- KOM Daire Başkanlığınca yürütülen İz Sürme Çalışmaları kapsamında ABD'li yet­kililerle yapılan temaslar sonucunda, kayıt dışı kalan silahların kaçağa kaymasının önlenmesine dair tedbirlerin alınması.


- ABD tarafından Irak'ın yeniden yapılandırılması kapsamında finanse edilerek o alınan yeni silahların kayıt altına alınması,


- Irak hükümetinin silah kaçakçılığına engel olmak için almış olduğu proaktif o önlemler (İdari ve adli mevzuat değişikliği vb.)"