Düfest22’de Baştan Sona İletişim Anlatıldı
Düzce Üniversitesi DÜfest22 etkinlikleri çerçevesinde "Baştan Sona İletişim" adlı programda, iletişim alanında kendini kanıtlamış başarılı isimler ve akademisyenler bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Atatürk Eğitim ve Kültür Merkezi Cumhuriyet Konferans Salonu'nda gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İdris Şahin yaptı. Şahin, iletişimin toplumsal zekayı artırdığını ve kişileri hızlandırdığını ifade ederek, dumanla iletişimden whatsapp uygulamasına kadar iletişimde değişimin yaşandığını ifade etti.
Gerçekleştirilen açılış konuşmasından sonra iletişim alanında geçmiş deneyimlerin, yeni gelişmelerin ve akademik değerlendirmelerin sunumu ve paylaşımı için hazırlanan "Baştan Sona İletişim" programının ilk oturumunda ıslak mendilin mucidi, Eczacı Ataman Özbay, bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
"Hayatta satın alamayacağınız iki şey zaman ve sağlıktır"
Zamanın ve çalışmanın önemi üzerinde duran Özbay, hayatta satın alınamayacak iki şeyin zaman ve sağlık olduğunu işaret ederek, iki şeyin kıymetinin iyi anlaşılmasını istedi. "Kazanmak için; arzu etmek, çalışmak, emek vermek, birde hayal etmek gerekiyor" diyen Ataman Özbay, niyet edilen şeylere mutlaka ulaşılabileceğinin bilinmesi gerektiğini istedi. Kendisinin yoksul bir aileden geldiğini ancak, çalışarak, düşünerek yeni şeyler ürettiğini katılımcılarla paylaşan Özbay, başarıyı yakalamada disiplinin önemine değindi.
İnsanın ve toplumun gelişiminde eğitimin önemine de değinen başarılı girişimci Ataman Özbay, başarısız insanların ömür boyu eziyet çektiğini, başarılı insanların ise hayatlarının belirli döneminde fedakarlık yaptığını vurguladı. "Hayatta iki yol vardır; biri çakıllı, diğeri ise asfalttır. Ben çakıllı yolu seçtim ve sonunda o çakıllardan kendime kale yaptım" diyen Özbay, esas hayatın, esas girişimciliğin mutlu etmek olduğunun altını çizdi.
Ataman Özbay, kendisinin kaleme aldığı kitaplarını imzalayarak, öğrencilere ve katılımcılara hediye etti.
"Bilgiyi anlama ve aktarmak için kullanılan araç iletişimdir"
Düzce Üniversitesi Gölyaka Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kazım Özkan Ertürk, iletişimi Khipu üzerinden tanımladı. Bilgiyi anlamak ve aktarmak için kullanılan en önemli aracın iletişim olduğunu söyleyen Ertürk, "Bir alfabeye sahip olmadığı bilinen İnkaların bilgiyi kaydetme aracı olarak tanımlanan Khipular, iletişimin; insanlar, toplumlar ve kuşaklar arasında bilgiyi taşırken, bu bilginin nasıl değişip dönüştüğünü anlatan metoforlardır" diyerek sözlerini sonlandırdı.
İkna ve iletişim konu başlığında sunum yapan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ece Karadoğan Doruk, çatışmaların çoğunun iletişim kurulmamasından dolayı olduğunu ifade etti. İknayı inandırmak şeklinde tanımlayan Doruk, iknada mutlaka karşı tarafın rızası olması gerektiğini vurguladı. İknada; beden dilinin, ses tonunun ve dış görünüşün de etkili olduğunu söyleyen Ece Karadoğan Doruk, "Vereceğiniz mesaj da açık ve net olmalıdır. Verilecek mesaj gerektiği kadar tekrar edilmelidir. Hedef kitlenin özellikleri iyi analiz edilerek doğru zamanda, doğru kelime ve cümlelerle mesaj verilmelidir" dedi.
Kamu iletişimi hakkında bilgi ve düşüncelerini aktaran İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veli Polat ise; kullanılan kelimelerin zamanın ruhuna uygun olması gerektiğini, seçmenin güçlüden yana oluşu ve son dakika dönüşü gibi kavramlar hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
"Yeni medyada herkes iletişimci"
Dijital iletişim başlıklı sunumunu yapan Prof. Dr. Seçkin Özmen, medyayı eski medya ve yeni medya şeklinde ikiye ayırarak; gazete, televizyon ve radyo gibi iletişim araçlarını eski medya, internet tabanlı iletişim araçlarını da yeni medya olarak tanımladı. Yeni medyada herkesin bir iletişim aracı olduğunu vurgulayan Özmen, herkesin bir mesaj üretebilme hakkına sahip olduğunu söyledi.
"Kişi kendini sorgulamalı"
Kişiselleşmeden iletişim konu başlığında sunum yapan Oyuncu Açelya Akkoyun ise, iletişimde dinlemenin önemine değinerek, kişinin kendisini sorgulaması, varlığını sorgulamasını istedi. Bu sorgularla birlikte gelen cevaplar sonucunda karşı taraftan olan beklentinin azalabileceğini ve kişiselleşmeden iletişim kurulabileceğini vurguladı.
"Çok abartılı ya da çok samimi bir dil kullanmayın"
Oturumun son sunumunu yapan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, yönetim ve iletişim hakkında bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. İletişim kurma tekniklerinin öğrenilebileceği gibi doğuştan gelen iletişim becerilerinin de olduğunu ifade eden Çakar, verilecek mesaja göre; hangi kelimelerin, hangi iletişim aracının ve hangi cümlelerin kullanılması gerektiğine dikkat edilmesinin doğru bir iletişim kurma yolu olacağını vurguladı. Gençlerden iletişim kurarken kelimeleri tam olarak yazmalarını ve söylemelerini isteyen Rektör Çakar, kendisiyle ya da yöneticilerle iletişim kurmak isteyen öğrencilerin de ne çok abartılı, nede çok samimi bir dil kullanmamasının daha etkili ve doğru bir iletişim olacağını söyledi.
Panel konuşmaların ardından sona erdi.
Kaynak:IHA