Dünyanın uydusu Ay'da tarihi keşif
Son yapılan araştırmalar, daha önce kutup bölgeleri hariç kupkuru olduğu düşünülen Ay yüzeyinde su bulunduğunu ortaya çıkardı.
Amerikan uzay kurumu NASA'nın 2008'de Ay'ın yörüngesine oturtulan ilk uydusu Chandrayyan-1'in taşıdığı "Moon Mineralogy Mapper-M3" adlı cihazının yanı sıra Cassini ve Deep Impact uzay araçlarının sağladığı veriler ışığında yapılan araştırmaya göre, Ay yüzeyindeki toprakta, en azından birçok bölgesinde ince bir film tabakası halinde su bulunuyor.
Science dergisinde yayınlanan makalede, Ay'ın mineral haritasını çıkarmaya yarayan M3 cihazının, yüzeyden yansıyan ışığı analizi sırasında hidrojen ve oksijene bağlı bir kimyasal elementi belirten uzun dalgalı ışınım tespit ettiği belirtildi.
TAMAMEN AY KAYNAKLI
Bunun iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan suyun varlığını işaret ettiğini kaydeden Amerikalı bilim adamları, şimdiye kadar ileri sürülen ve Ay'da suyun sadece kutup bölgelerindeki kraterlerin dibinde sürekli karanlık kısımlarda bulunduğuna dair teoriyi ortadan kaldırdığının altını çizdiler.
Keşfi yapan araştırmacılar, Dünya'nın tek uydusu Ay'da iki ayrı tür su bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin Ay yüzeyine çarpan buzdan meydana gelmiş göktaşları gibi bir dış kaynaktan geldiğini, diğerinin de tamamen Ay kaynaklı olduğunu düşünüyorlar.
Ay toprağı ve kayalarının yüzde 45 civarında oksijen içerdiğini, M3 tarafından gözlemlenen hidrojenin ise Güneş rüzgarlarıyla gelmiş olabileceğini tahmin eden bilim adamları, Güneş'in nükleer füzyon sürecinde Ay yüzeyini ışık hızının üçte biri hızla bombardıman eden hidrojen atomu yüklü protonlar yaydığını belirtiyorlar.
Bilim adamlarının tahminine göre, Ay toprağının bir tonunun yaklaşık yüzde 25'inde su bulunuyor.
AYA BAKIŞI KÖKTEN DEĞİŞTİRECEK BULUŞ
40 yıl önceki Apollo seyahatleri sırasında Ay'dan getirilen toprak ve taş numunelerinde de su izine rastlanmış, ancak bunların taşındığı kapların hermetik (sıkı kapalı) olmamasından, bilim adamları bu su parçacıklarının havadan geldiğini, Ay kaynaklı olmadığını düşünmüşlerdi.
Keşfin, bilim dünyasının Ay'a bakışını kökten değiştireceğini belirten bilim adamları, böylelikle Dünya'daki biyolojik yaşamın kaynağı suyun her yerde ortaya çıkabileceği daha dostane bir güneş sistemi görüşünün değer kazanacağına işaret ediyorlar.