GÜL-DER Başkanı Dr. Erol: Anadolu insanının aynaya bakması gerekir
Gül Yetiştiren İnsanlar Derneği (GÜL-DER) Başkanı Öğretim Görevlisi Dr. Taner Erol, yaptığı açıklamada, Müslümanın ait olduğu ahlak ve adalet rengine bürünmesi gerektiğini belirterek bu yanlış tutum ve davranışların Anadolu insanının ahlak ve adalet kavramlarından uzaklaşmasına neden olduğu ve Anadolu insanının aşağıdaki gibi birçok yanlış tutum ve davranışı sergilediği eleştirisinde bulundu.
Erol, Anadolu insanının ahlaki değerlerini gözden geçirmesi ve kendi içinde iyileştirmeler yapması gerektiğini savunduğu açıklamasında Müslümana düşenin hakikatin peşinde olmak, yaşamak ve yaşatmak olduğunu belirterek, "Üç beş gazeteci, aktivist, siyasetçi, sanatçı, sporcu, yazar çizer, fenomenin karşısında ayakta durmak için önce hantal ama çok büyük kesimin yani Anadolu insanının aynaya bakması gerekir" dedi.
Dr. Taner Erol, açıklamasında, ‘Müslümanın rengi ahlak ve adalettir’ diyerek, Anadolu insanının bu değerlere uygun bir şekilde yaşamasını ve yaşatmasını gerektiğini vurguladı. Erol, Anadolu insanının bu konudaki eksikliklerini şu şekilde sıraladı:
- Adam kayırma,
- Hakikati ıskalama,
- Kul hakkı yeme,
- Emanete ihanet etme,
- Görevi kötüye kullanma,
- Kibirlenip böbürlenme,
- Haram yeme,
- Mahremiyete saygı duymama,
- Düşene el uzatmama,
- Bana dokunmayan yılan bin yaşasın algısında olma,
- Haksızlık karşısında üç maymunu oynama,
- Hakkı haykırmama,
- Şeffaflıktan dürüstlükten kaçınma,
- Yalan söyleme,
- Hayasızlık yapma,
- Merhametten uzak durma,
- İyiliği unutmak,
- Hoş görmemek,
- Mezalim uygulamak,
- Adaleti başkasından başlatmak,
- Kendi menfaati uğruna ahlaka sırtını dönmek,
- Liyakatsiz atama yapmak,
- Ehliyetsiz adama devletin koltuğunu teslim etmek,
- Bir elin verdiğini değil diğer elin bilmesi onu tüm dünyaya ifşa etmek,
- Allah adına deyip kendine yontmak,
- Masumu görmemek,
- Mazlumun yanında olmamak,
- Yetimin öksüzün gönlünü kırmak,
- Cimrilik,
- Dedikodu, gıybet etmek,
- Sadaka vermemek,
- Hasta ziyaret etmemek,
- Affetmemek,
- Yalaka olmak,
- Yardakçı olmak,
- Faize bulaşmak,
- Zenginlik hırsıyla yaşamak,
- Kitaba uymamak,
- Kitabın ortasından konuşmamak,
- Devlet adabına uymamak,
- Adabı muaşeretten yoksun kalmak,
- Akraba ve komşuya el uzatmamak, hakkına girmek,
- Çocuklara güler yüzlü olmamak,
- Canlıya şiddet uygulamak,
- Vatana, bayrağa, değerlere laf getirecek işler yapmak,
- Hanginiz Muhammed dediklerinde gözlerin peygamberi nasıl aradığını unutarak gösteriş budalası olmak,
- Helal ile haram arasında bold çizgiler çizememek,
- Omuzundan tükürmek,
- Burnu havada olmak,
- Başkasının hakkına girmek,
- Kamu koltuğunu şahsi hevesleri uğruna kullanmak, kendi malı gibi görmek,
- İşinin hakkını vermemek,
- Arazi korsanlığı yapmak,
- Büyük balık gelince ahlaki değerleri unutup bir kereden bir şey olmaz demek ya da bunu yapmayan yok demek,
- Bal tutan parmağını yalar söyleminde bulunmak,
- Sadakatten uzaklaşmak,
- İffet ve namusa zeval getirmek,
- Namahreme yan bakmak,
- Konum kullanıp mala mülke çökmek,
- Haksız yere insanı işinden etmek,
- Onun arkasında biri var deyip susmak,
- Gücü olanın basamağı olmak,
- Laf taşımak, gambaz olmak,
- Gücünü kendi donanımlarından almayıp kan bağından soy bağından alıp insanları aşağılamak,
- Devleti zarara uğratıp lükse kaçmak,
- Çevreye, doğaya zarar vermek,
- Dünyayı kirletmek,
- Hayvanlara zarar vermek,
- İnsanların arasını bozmak,
- Bayrağını, dinini düşmana karşı savunmamak,
- Çocuklara örnek olmamak,
- Yere tükürmek, çöp atmak,
- Umuma açık WC'leri temiz bırakmamak,
- Milli servete zarar vermek,
- Fazla avlanmak,
- Gıdada sahtekarlık yapmak,
- Eğitime ideoloji sokmak,
- Bilmeden konuşmak,
- Bilgi olmadan ilgi yaratmak,
- Adam karalamak,
- Provokatörlük yapmak,
- İftira atmak,
- Büyüklere saygı duymayıp üzmek,
- Yaşlı duası almamak,
- Fakire bilmeden onu kırmadan yardım edememek,
- Yalan yere şahitlik yapmak, doğruya şahitlik yapmamak,
- Güçsüze güç kullanmak.
Öğretim Görevlisi Dr. Erol, ahlaklı ve adil bir toplum olarak bilinen Anadolu insanının ahlak ve adalet konusundaki eksikliklerini düzeltmesi için öncelikle kendi eksikliklerini görmesi ve bu eksikliklerden kaçınması gerektiğini vurguladığı açıklamasında, Anadolu insanının bu eksikliklerinden dolayı, diğer kesimlerin eleştirdiği yanlış tutum ve davranışlara düşme riskinin daha yüksek olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Yukarıdaki gibi onlarca yanlış tutum ve davranışımız varken başkasını düzeltmeye kalkmayalım, herkes kendi evinin önündeki pisliği temizlesin. Sonra öğüt verelim, başkasından bekleyelim. Müslüman olarak eleştirdiğimiz her kesim önce bizde bunları görsün aramasın çok net görsün. O zaman yeşilden beyaza, beyazdan griye, griden siyaha, siyahtan kapkaraya giden rengimiz gerçek rengine yani Allah'ın boyasına yaklaşacaktır.
Bu güzel kavramlara layık olalım ya da iftira atmayalım. Onları taşıyamıyorsak varlığımızla kirletmeyelim, tarafımızı seçelim.
Önce bunlara lâ demek, doğruyu temsil etmek gerek. Bunu yapabilirsek karşımızda dağ diye gördüğümüz bütün beşer doğması tarumar olacaktır.
Şimdi aynaya bakma zamanı.
Bu erozyonu yüzyıldır değil en az iki yüz yıldır bu topraklar da yaşıyoruz. Daha öncesinde de her daim bozuk itikat ve davranış vardı. Şimdi Müslümana düşen hakikatin peşinde olmak, yaşamak ve yaşatmak.
Üç beş gazeteci, aktivist, siyasetçi, sanatçı, sporcu, yazar çizer, fenomenin karşısında ayakta durmak için önce hantal ama çok büyük kesimin yani Anadolu insanının aynaya bakması gerekir.”
Kaynak:ZEYNEP TAYLAN