İftarda, gösteriş ve israftan uzak durun

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Dumlu, lüks otel ve restoranlarda iftar verilebileceğini ancak gösteriş ve israftan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Lüks yerlerde iftar yapan insanlar, gidip de bir fakirle aynı sofrada oturabiliyor mu? Asıl sorgulamamamız gereken budur" dedi.

Dumlu,"Geçenlerde tanıdığım bir fırıncıyla konuşuyorduk. Bana şunu söyledi: 'Şu fırınlardaki ekmek israfı önlense, inanın her gün için bir okul yaptırılabiliyor' Böyle bir israftan bahsetti ben de şaşırdım. Gerçekten bu çok önemlidir" dedi.

İftarlar verilirken bir şekil ve üslubunun olmasının şart olduğuna vurgu yapan Dumlu, yiyecek, içecek bulamayan insanlarla iftar açmanın, onların dertleriyle dertlenmenin ramazanın muhteviyatına denk düşeceğini ifade etti.
Fakirleri hatırlamak

Dumlu, davet edildiği bir iftardaki gözlemini şu şekilde paylaştı:

"Bir ağabeyimiz bizi iftara davet etti. Bir kıraathanede masalarda sadece ekmek, peynir ve zeytin vardı. Davet edilen insanlar belki de hayatında peynir, ekmekle iftar etmemiş türden insanlar. Millet de zannediyor ki, daha bir şeyler gelecek. Ezan okunduğunda 'Buyurun bugün de iftarımızı böyle yapalım' dedi. O söz, davetliler arasında soğuk duş etkisi yarattı. Daveti veren arkadaş kalktı bir konuşma yaptı. 'Oruç tutuyoruz, fakirleri hatırlamakdan bahsediyoruz ama kendimiz bunu hiç tatmadık. Bu bile kaliteli ekmek, zeytin ve peynir. Baktığınızda yine kendi içinde bir zenginlik ve menüsü var.' Orada bulunan insanlar, bunu önce yadırgadı, sonra da bu konuşma üzerine hepsi o arkadaşa teşekkür etti. Niye mi? Arkadaşlar, 'Bunu bize her sene yapıver, bizim oruç tutmamızı bir anlamı olur' dedi. Biz bunu yapabiliyor muyuz? Yapamıyoruz. Lüks yerlerde iftar yapan insanlar, gidip de bir fakirle aynı sofrada oturabiliyor mu? Oturanlar mutlaka vardır. Siyasilerden ve başka tanıdığımız insanlardan var. Gidip de onlarla oturabiliyor muyuz? Asıl sorgulamamız gereken budur."

Fakirlerin yaşadıkları yerlere giderek, evdekiler ne pişirdiyse onlarla iftar etmenin manevi hazzının önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Dumlu, böyle yapan insanların da topluma örnek olacağı için faydalı bir davranışta bulunacağını kaydetti.

Dumlu, israfı önleyecek şekilde verilen iftarların, inananları kaynaştırması ve müminler arasındaki güven duygusunu sağlaması gerektiğini, ramazan ayında aslında çizilmesi gereken bu tablonun dışına çıkılmasının üzüntü verici olduğunu sözlerine ekledi.