İl Başkanı Deniz: AKP hükümetinin 22 yıldır yürüttüğü ekonomi politikası toplumu isyan noktasına getirdi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, AKP'nin ekonomi politikalarının yüksek enflasyon, artan işsizlik, cari açık ve borçlanma gibi birçok soruna yol açarak ülkeyi derin bir ekonomik yıkıma sürüklediğini vurguladı. Çay üreticileri, öğretmenler, çiftçiler ve diğer birçok kesimin AKP hükümetinin ekonomi politikalarından dolayı yaşadıkları sıkıntılara tepkili olduğunu kaydeden İl Başkanı Deniz, bu tepkilerin "isyan" olarak nitelendirilebilecek kadar yoğun ve yaygın olduğunu söyledi.
AKP'nin 2002'den beri iktidarda olduğunu ve bu dönemde ekonominin kötüye gittiğini savunun Deniz, özellikle son yıllarda artan enflasyon ve geçim sıkıntısına dikkat çekerek AKP'nin ekonomiyi yanlış yönettiğini ve bu durumun vatandaşlara büyük bedeller yüklediğini ileri sürdü. Deniz, hükümetin, geçmişte eleştirdiği kişileri bile ekonomiyi kurtarmak için göreve getirdiğini ve bu durumun çelişkili olduğunu belirtti.
Deniz, AKP'nin ekonomiyi yanlış yönetmesinin, enflasyonun artmasına, maaşların düşmesine ve yoksulluğun yaygınlaşmasına yol açtığını savunarak, AKP'nin yarattığı problemlerin çözümünü halktan daha fazla vergi ve harç alma yoluyla bulmaya çalıştığını ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Deniz, emekli maaşlarının asgari ücretin altına düşmesi ve Avrupa'da en düşük seviyelerde olmasını da eleştirdi.
İl Başkanı Deniz, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Çay üreticilerinin isyanı var, öğretmenlerin isyanı var, çiftçilerin isyanı var. Toplumun tüm kesimlerinin yaşamış oldukları ekonomik sıkıntılardan dolayı ciddi bir tepkileri, ciddi bir isyanları, ciddi bir ses çıkarmaları var. 2002 yılından bu yana ülkeyi yöneten AKP hükümetinin ekonomiye getirmiş olduğu nokta bugün vatandaşlarımızın çekmiş olduğu çilelerin temel sebebini oluşturmaktadır. Daha önce hükümetten zorla kovmuş oldukları, meydanlarda yaratmış oldukları saygısızlıkla suçlamış oldukları insanlığı bugün ekonomiyi kurtarmak için ekonominin başına getirdiler. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin daha doğrusu AKP hükümetinin son 22 yıldaki gelmiş olduğu durumu göstermektedir. Artık öyle bir hale gelmiş ki ve ülkeyi o kadar kötü yönettiler ki daha önce kovmuş oldukları insanları, İngilizlerin temsilcisi olan, Türkçe konuşurken bile zorlanan, İngilizce konuşarak derdimi daha iyi anlatabilirim diyen birisi aynı zamanda çifte vatandaş olan birisini Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomiden sorumlu ve şu an tek sorumlu olan ve halkımızın çekmiş olduğu sıkıntıların temel nedeni olan bir kişiyi bu konuda sorumlu olarak getirdiler.
AKP kendi yaratmış olduğu yıkımın bedelini vatandaşlarından çıkartmak istemektedirler. Kendi yaratmış oldukları ekonomik sorunların çözüm yol olarak vatandaşın boğazına giren ekmeği son damlasına kadar geri alma peşindeler. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir örnek olmadığını hepimiz biliyoruz. Avrupa ülkelerine baktığımız zaman emekli ücretinin Arnavutluk’tan sonra en düşük ülke olduğunu Türkiye olduğunu görüyoruz. 2015 yılına kadar emekli ücretleri asgari ücretlerin üzerindeyken 2015 yılından itibaren emekli ücretleri asgari ücretlerin altına düşmüştür. 2003 yılında asgari ücreti emekli ücretinin % 47'si kadarken bugün tamamen tersi olmuştur.
Eğer yaşadığımız sıkıntılardan şikâyetçiyseniz, geçinemiyorsanız, ücretten memnun değilseniz, emekli olarak memnun değilseniz, çalışan olarak memnun değilseniz, işçi olarak memnun değilseniz o zaman ayağa kalkacağız, hep birlikte sesimizi yükselteceğiz, mücadele edeceğiz. Biz buradan sesleniyoruz hükümete. Şu an ülkemizde içinde vatandaşlarımızın içinde yaşamış olduğu ekonomik sıkıntıları bir an önce çözülmesi için gerekli olan adımları atmanız gerekiyor. Asgari ücretin en az 25 bin TL olması gerekiyor ve emekli ücretlerinin de en az asgari ücret kadar artırılması gerektiğini söylüyoruz.”