İmam hatiplerin kurucusu "Celal Hoca"nın vefatının üzerinden 62 yıl geçti
1882 yılında Trabzon'da dünyaya gelen Mahmut Celalettin Ökten küçük yaşta önce babasını, sonra da annesini kaybetti. Bunun üzerine Ökten babaannesinin himayesinde hafızlık yaptı, ilk eğitimini bitirdi.
Darülfünun Edebiyat Şubesinden 1911'de mezun olan Ökten ardından öğretmen olarak göreve başladı. İlmi bilgisi ve olgun kişiliği sayesinde kısa zamanda "Celal Hoca" unvanıyla anılmaya başlanan Ökten kentin çeşitli okullarında edebiyat, felsefe ve mantık dersleri verdi.
Ömrü boyunca ilim ve irfan yolunda koşarak örnek gösterilen Ökten imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele etti. Ayrıca bu okullarda hocalık ve idarecilik görevlerini ifa eden Ökten, Vefa Lisesinde felsefe öğretmenliği yaparken 1947'de emekliye ayrıldı.
1949 yılında Maarif Vekaletince İstanbul'da açılan imam hatip kursuna müdür ve öğretmen olarak atanan Ökten genç yaşta ettiği "Ya Rabb'i. Eğer bana Kur'an-ı Kerim'in dilinden anlamayı nasip edersen ölünceye kadar senin dininin tellalı olacağım." duası istikametinde öncü nesillerin yetiştirilmesinde önemli çalışmalara ön ayak oldu.
Dönemin Maarif Bakanı Tevfik İleri başta olmak üzere pek çok kişiyle görüşmeler yapan Ökten, İleri'nin de desteğiyle bu okulların ders müfredatı üzerinde çalışmalar yaptı.
İmam hatip okullarının müfredatına hem dini hem de fen ilimlerinin konulması için büyük çaba harcayan Ökten, kendi ifadesine göre; "Kimi zaman bu okulların müfredatına yabancı dil, sosyoloji, felsefe, fizik, kimya gibi derslerin konulmasına karşı çıkan hocalarla kimi zaman da bu okullarda Arapçanın ders olarak yer almasına karşı çıkan, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe tercümesinden ve Latin harfleriyle yazılan kitaplardan okutulmasını isteyenlerle" mücadele etti.
Ökten'in yaptığı mücadele sonucunda ise imam hatip okullarının açılmasında büyük katkısı oldu ve 1951 yılında eğitim ve öğretim hayatına başlayan ilk imam hatip okulu olma özelliği taşıyan İstanbul İmam Hatip Okuluna kurucu müdür olarak atandı.
Okula atanmasının ardından Ökten İstanbul İmam Hatip Okulunda hocalık ve idarecilik görevlerini ifa etti.
Zor şartlarda imam hatip okullarının yaşaması ve gelişmesi için çalışan "Celal Hoca"nın adı artık imam hatip okullarıyla özdeşleşmişti.
Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede bilmesinin yanı sıra İslami ilimlerle beraber Batı bilim ve düşüncesine de hakim olan "Celal Hoca", resmi derslerinin yanında Beyazıt'taki Soğanağa Camisi'nde de 6 yıl süreyle cumartesi günleri, İmam-ı Gazali'nin "İhyau-Ulumi'd-din" adlı eserini okuttu.
"Hayatta, her zaman ve her şartta yapılabilecek işler olduğu" fikrine inanan Ökten hiçbir zaman mazeretlerin arkasına sığınmayarak daima iyimser yaşadı.
Ayrıca Ökten, Doğu ve Batı kaynaklarından tercüme ederek sarf, nahiv, edebiyat, kelam, İslam felsefesi, felsefe ve ahlaka dair kitap ve makaleleri derledi.
Ökten kendi kitaplığında yer alan 1000 cildi aşkın eseri Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışladı.
Arap edebiyatını çok iyi bilen ve güçlü bir hafızaya sahip de olan "Celal Hoca", 21 Kasım 1961'de vefat etti, Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedildi.
Kaynak:Anadolu Ajansi