İ̇stanbul Tıp Fakültesi Dekanı’ndan ’Taşınma’ Açıklaması: "Olabilecek Yeni Binaları Tarıyoruz"

İ̇stanbul Tıp Fakültesi Dekanı’ndan ’Taşınma’ Açıklaması: "Olabilecek Yeni Binaları Tarıyoruz"
Depreme karşı riskli olduğu ifade edilen sağlık yapılarında tahliye çalışmaları yapılırken İstanbul Tıp Fakültesi ile ilgili konuşan Dekan Prof.

Depreme karşı riskli olduğu ifade edilen sağlık yapılarında tahliye çalışmaları yapılırken İstanbul Tıp Fakültesi ile ilgili konuşan Dekan Prof. Dr. Tufan Tükek, "Bizim binalarımız da çok sağlam değil, eski binalar, depremde ne olacağını kestiremiyoruz, İstanbul'da büyük bir deprem beklendiği için çözüm bulmamız gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ile görüştük, gelecek kararı bekliyoruz, bununla birlikte yönetimimizle bir takım arayış içindeyiz. Olabilecek yeni binaları üniversite yönetimiyle birlikte tarıyoruz, araştırıyoruz. Kısa bir süre içerisinde sonuca varacağımızı düşünüyorum, hizmeti aksamadan sürdürmek istiyoruz" dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremler büyük yıkıma neden olurken yapıların depreme dayanıklılığı konusu da yeniden gündeme geldi. Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği depremler sonrası sağlık hizmetinin depreme dayanıklı yapılarda verilmesi amacıyla riskli olduğu belirtilen hastanelerde de tahliye çalışmaları başladı. Dün İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin büyük kısmı kapatılırken, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'ndeki son durumu Dekan Prof. Dr. Tufan Tükek, İHA muhabirine değerlendirdi. Prof. Dr. Tükek, Hasdal ve Çapa'daki yapımına başlanan fakülte binalarının hızla bitirilerek hizmete sunulmasının önemine dikkat çekerken, fakültenin riskli olduğu ifade edilen yapılarına ilişkin de açıklamalarda bulundu.

"Binalarımız çok sağlam değil, depremde ne olacağını kestiremiyoruz"

Afetler sonrası sağlık hizmetlerinin devamının büyük önem taşıdığına vurgu yapan İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, "Ülke çok ciddi travma yaşadı, tabi bu travmada hastanelerin çok önemli olduğu ortaya çıktı. Vefat edenlerden çok daha fazla yaralı ve kurtulanlar olduğunu gördük. Bunların bakımı ve bu kişilerin hayatta kalması için sağlam tesislere ihtiyaç olduğunu burada gördük. İstanbul'da deprem senaryoları çok çalışılıyor, 1999'dan beri çalışılıyor bu maksatla da çok güzel işler, hastaneler yapıldı ancak mevcut diğer hastanelerin durumuyla alakalı da bundan sonra çok kısa süre içinde çalışma yapılması gerekiyor. 2019'dan itibaren bu şekilde planlamamızı yapıyorduk, bizim binalarımız da çok sağlam değil, eski binalar, depremde ne olacağını tabi kestiremiyoruz ama İstanbul'da büyük bir deprem beklendiği için bizim bir çözüm bulmamız gerekiyor. Yapılanmamızı hem Çapa hem Hasdal kampüsünde sürdürdük. Özellikle Çapa'da 3-4 tane bina yapıyoruz, bunların bir kısmı bitti, bir kısmı da bitmek üzere. Çok ufak bir mali destekle bunların çabucak bitirilip en azından hizmete hazır hale gelmesi mümkün olacaktır. Çok iyi yapılıyor, bunlar depreme dayanıklı binalar olacak. Bunun dışında Hasdal'da yürüyen İstanbul Üniversitesi'nin ileride gerçekten çok büyük bir gururu olacak bir tesis yapılıyor. İlk etabın kaba inşaatının büyük bölümü bitirilmiş durumda. 1-2 sene içinde onun da tamamlanıp hizmete girmesi bekleniyor. Onun hizmete girmesi ve buradaki yapılanmayla birlikte İstanbul Tıp Fakültesi'nin olabilecek depreme hazır hale geldiğini söyleyebileceğiz. Ama şu anda hazır mı derseniz, tabi ki bunların biraz zamana ihtiyacı var diye düşünüyoruz" dedi.

"Gereken görüşmeleri yaptık, cevap bekliyoruz"

Eski yapılara karşı yetkililerle görüştüklerini aktaran Prof. Dr. Tufak Tükek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlık Bakanlığı ile görüşerek nerelerde hizmet edebiliriz, daha güvenli binalara geçme teklifimizi tabi ki biz de yaptık, onlardan gelecek kararı bekliyoruz. Bu binalarımız yapılana kadar daha güvenli alanlarda çalışabilir miyiz ya da öyle bir yer bize tahsis edilebilir mi, biz gereken görüşmeleri yaptık o konuda da cevap bekliyoruz. Bizim en büyük binamız monoblok binası, 50 bin metrekare hakikaten çok büyük bir bina dolayısıyla biz onun bir an önce daha güvenli bir yere alınması açısından diyoruz. Çünkü orada binin üzerinde çalışan var, hastaları da düşünürsek 2 bin civarında bir insan yoğunluğunun olduğu çok yoğun bir bölge. Kısa vadeli çözüm önerileri içinde monobloğun bir yere taşınması fikrini en azından yapabilirsek diye düşünüyorduk. Devletimizle, Sağlık Bakanlığı ile olan görüşmelerde ona bir yer istediğimiz gibi bununla birlikte bir takım arayış içindeyiz. Olabilecek yeni binaları üniversite yönetimiyle birlikte tarıyoruz, araştırıyoruz. Bununla ilgili de kısa bir süre içerisinde bir sonuca varacağımızı düşünüyorum. Bizi alacak çok büyük bir bina yok, büyük bir sağlık tesisi de yok aslında ama bununla ilgili en azından biraz küçülerek biraz zaman kazanarak, geçici olarak zaten bunu yapıyoruz. Yoksa zaten monoblok dediğimiz binamızın diğer cerrahi branşlarla birlikte Hasdal'da hizmet vermesini hedefliyoruz. Bu geçiş döneminde belki bize gösterilecek ya da bizim bulabileceğimiz uygun bir yerde çalışmayı devam ettirmeyi düşünüyoruz. Doktora programları ve yüksek lisans öğrencileriyle birlikte 4 bini bulan öğrenci, 5 bine yakın personeli olan çok büyük bir kurumuz. Sonuç olarak bu kurumun hem İstanbul depreminde çok büyük hizmet vereceğini düşünüyoruz hem de zaten ülkemizin göz bebeği kurumlardan bir tanesi olduğu için biz hizmetin aksamaksızın devam etmesi taraftarıyız"

"Binaların hızlı bir şekilde bitirilmesi İstanbul için çok elzem durumda"

İstanbul Tıp Fakültesi'nin inşaatı devam eden binalarının en hızlı şekilde hizmete alınmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Tükek, sağlık hizmetini aksaksız sürdürmeyi hedeflediklerini aktararak, "Tüm Türkiye'den aslında buraya bir hasta akışı var. İstanbul'un 2 önemli kurumu İstanbul Tıp ve Cerrahpaşa Tıp. Biz hastalarımıza elimizden geldiğince bakmaya devam edeceğiz ya burada olacak ya da başka bir yerde aksamadan bu işi sürdürmek istiyoruz. Yeni yaptığımız binaları da bir an önce bitirebilirsek Çapa'daki yerleşkemizin yüzde 40'ına yakın bir kısmı korunmuş olacak, güvenli binalarda hizmet vermeye başlayacak. Bunun yanı sıra göz ve kulak burun boğaz hastanemiz güçlendirilmiş binada hizmet veriyor, şu anda sıkıntımız yok. Bizim birkaç binayla ilgili çözüm arayışımız var, bunları da sağladığımız takdirde inşallah İstanbul depreminde dimdik ayakta olarak halkımızın, milletimizin, ülkemizin hizmetinde olacağız. Sismik izolatör kullanıyoruz, bizim Çapa'da yaptığımız 44 bin metrekarelik Dahili Tıp Bilimleri Binamız ki şu anda kaba inşaatı bitmiş durumda, onun altında 136 tane sismik izolatörü var. Hasdal'daki yaptığımız 650 bin metrekarelik kapalı alanı olan hastane binamızda da şu anda 800'ün üzerinde izolatör kullanıldı, gerçekten ciddi maliyeti olan ve ciddi çalışma gerektiren alanlardı, bundan hiçbir şekilde taviz verilmedi. O binaların hızlı bir şekilde bitirilmesi İstanbul için çok elzem durumda. Tam tamamlandığında orada bir hastane kompleksi olacak. Bütün birimlerimiz orada olacak hatta onun dışında Türkiye'de olmayan proton merkezi gibi merkezlerin de orada yapılması planlanıyor. Çok gelişmiş bir nükleer tıp merkezi olacak. Orada ana hastane binası, Çapa'da da eğitim, acil, poliklinik hizmetleriyle ilgili diğer yan hizmetlerin sürdürülmesi planlanıyor. Bundan sonraki süreçte ana hastane yapımız, omurgamız Hasdal'da olacak. Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor, hakikaten büyük bir felaket yaşadık. 500'e yakın bir depremzede başvurdu bize, onlar içerisinde de 100'e yakın yatan oluyor. Özellikle çocuk hastalar, çocuk yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar halen bizde tedavileri devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İ̇stanbul Tıp Fakültesi Dekanı’ndan ’Taşınma’ Açıklaması: "Olabilecek Yeni Binaları Tarıyoruz"

İ̇stanbul Tıp Fakültesi Dekanı’ndan ’Taşınma’ Açıklaması: "Olabilecek Yeni Binaları Tarıyoruz"

İ̇stanbul Tıp Fakültesi Dekanı’ndan ’Taşınma’ Açıklaması: "Olabilecek Yeni Binaları Tarıyoruz"

Kaynak:IHA

HABERE YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.