Lise Öğrencileri Depreme Dayanıklı Binalar İçin Kolları Sıvadı
Kütahya Tavşanlı Özel Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi öğrencileri Ahmet Kuruçay ve İbrahim Ethem Arslan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde açılan TÜBİTAK Sergisi'nde, deprem dalgalarını emerek yıkılmayı önleyen projelerini sergiliyor.
Üniversitenin spor salonunda açılan 47'nci Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali'ne "Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı" adlı projeyle katılan öğrenciler, deprem gerçeğini her zaman aklımızda tutmamız gerektiğini hatırlattı. Proje ile alakalı açıklamalarda bulunan lise 10'uncu sınıf öğrencisi Ahmet Kuruçay (16), yıkılan binalardan etkilenerek bu projeyi gerçekleştirdiklerini ifade etti. Türkiye'de kullanılan geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak farklı bir yöntem geliştiren öğrenciler, uygulanacak yöntemle binaların yıkılmasını engellemeyi hedefliyor.
Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Ahmet Kuruçay, binanın temel kısmına farklı kolonlar yerleştirerek yıkımın önüne geçeceklerini belirterek, "Şimdi bilindiği gibi ülkemiz bir deprem fay hatta üzerinde yer almakta. Biz bundan esinlenerek ve ülkemizde olan depremlerden, insanların panik elerinden ve yıkılan binalardan dolayı bu projeyi yapmaya karar verdik. Bu bizim ülkemizde kullanılan geleneksel yöntem olan ankastre temelli bir yapı. Ankastre temelli yapı sabit, yani sağlamlaştırılmış bir zemin olduğu için bu binamızda da, bina gidip gelemiyor ve bina bir süre sonra kolonlar halinde veya bina bütün olarak yıkılmakta. Ama bizim tasarladığımız sistemde, binanın subasmanı denilen yere kovon şeklinde kolonlar yerleştirdik. Bu kolonlar deprem dalgaları geçtiğinde hareket edebilmekte ve bina yıkılmamakta" ifadelerini kullandı.
DEPREM DALGALARI HANGİ YÖNDEN GELİRSE GELSİN BİNA YIKILMAYACAK
Binanın temeline uygulanacak sistem ile her yönden gelebilecek olan deprem dalgalarının emilerek binanın sürekli ayakta kalabileceğini kaydeden Kuruçay, "Bizim subasmanı dediğimiz kolonlardan iki tanesi beton blokların üzerinde durmakta, iki tanesi de sabit olmakta. Eğer deprem dalgaları hareketli taraflara gelirse zaten yaylar deprem dalgalarını emerek yutma pozisyonuna geçecek. Hareketsiz taraftan geldiğinde ise hareketsiz taraftaki demir çubuklar hareketli taraftaki çubuklara ileterek deprem dalgalarını yine de absorbe etmektedir. Bu bizim bir maketimiz olduğu için biz bunda tek yönde bir çalışma sergiledik. Ama burada da görüldüğü kovon şeklinde kolonlar her iki tarafta bulunmakta. Bu alttan gelen deprem dalgalarının altında da yaylar konulmakta. Böyle bir sistem gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.
"KESİNLİKLE BİR KULLANILMIŞLIĞI YOK"
Projenin benzerlerinin Türkiye ve dünyada kullanıldığını, ancak kendi projelerinin özgün olduğunu vurgulayan Kuruçay, "Sismik izolasyon uygulaması ülkemizde ve dünyada kullanılmakta. Ama bizim sismik izolasyon uygulamamıza katkı yaptığımız şey subasmanı dediğimiz yere kovon şeklinde kolonlar yerleştirdik. Bu sayede bina sürekli gidip gelmekte. Yani bu bizim bir projemiz tam manasıyla. Kesinlikle bir kullanılmışlığı yok. Bunun tasarlanması için tabii ki uzun bir sürede gerçekleşmesi lazım. Özellikle subasmanı dediğimiz yerde beton bir zemin var yani. Gerçek beton bir zemin oluşturduk ve en azından bir ay gibi bir buçuk ay gibi bir çalışmamız söz konusu" dedi.
Kaynak:IHA