Oruç bitti diye mideye aşırı yüklenmeyin!
Orucun bitmesiyle açlık hissine kapılıp fazla yemek yemekten uzak durulması gerektiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Hayrettin Mutlu, "Ramazan ayının bitmesi insanlarda aç kaldığı ve fazla besin tüketebileceği psikolojisi uyandırabilir. Aynı zamanda bayramda gidilen misafirliklerdeki ikramlarda eklenince ay boyunca değişen metabolizma zorlanabilir. Sağlıklı beslenmek ve metabolizmayı değişen süreçlere adapte edebilmek çok önemlidir." dedi.
Yemek düzenindeki değişikliğin gün içerisindeki bedensel ve ruhsal performansı etkilediğini ifade eden Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uzman Diyetisyen Hayrettin Mutlu, "Nasıl ramazan ayına girerken değişecek yeme düzenine karşı önlemler alıp sağlıklı bir ay geçirdiysek bayrama girerken de önlemler almamız gerekebilir. Yeme alışkanlığı çok önemsenmese de gün içerisindeki performansımızı büyük ölçüde etkilemektedir." diye konuştu. Oruç tutarken değişen metabolizmadaki düzenin bayramla birlikte tekrardan değişime girdiğine dikkat çeken Mutlu, bayramı zorlanmadan geçirebilmek için şu tavsiyelerde bulundu:
Bayramı sevdiklerimizle hiçbir sağlık sorunu yaşamadan geçirmek istiyorsak bazı önlemler almamız gerekecektir. Sıvı tüketimine özen göstermeliyiz. Hafif bir kahvaltıyla güne başlamak ve öğün sayımızı artırıp porsiyonlarımızı küçültmemiz gerekecektir. Herhangi bir kabızlık ve sindirim sorununa karşı meyve ve sebze tüketimi artırmayı öneriyoruz. Besinleri ağızda fazla çiğnemekte yarar var. Çünkü yavaş yemek mide salgılarını artırarak sindirime yardımcı olacak aynı zamanda da daha fazla lezzet alarak psikolojik doyuma ulaşmamızı sağlayacaktır. Özel diyet uygulaması gereken hastalar (şeker, kalp, obezite...) bayramla birlikte bu diyeti bozmaktan kaçınmalıdır. Bazen bir kez diyeti bozmak sonraki günlerde de aşırı yemek yeme ataklarına dönüşebilmektedir. Şerbetli tatlılardan ziyade sütlü tatlı tüketimine ağırlık verilmelidir. Ramazan ayıyla birlikte hafifletilen spor aktiviteleri biraz artırılıp metabolizmanın harekete geçirilmesinde fayda var."
ASİTLİ VE KAFEİNLİ İÇECEKLERE DİKKAT!
Ramazan ayı boyunca sıvı kaybı yaşamış olan bedenlerde bayramla birlikte sıvı alımında artış yapılması gerektiğini söyleyen Dyt. Mutlu, ayrıca şu konularda uyarılarda bulundu:
"Su tüketimi en az gün içerisinde 2 litre civarında olmalıdır. Alternatif içecekler üretilebilir. Özellikle asitsiz ve ev yapımı ayran, komposto, limonata gibi içecekler tercih edilmelidir. Asitli içeceklerden uzak durulması gerekli. Kafein içeren içeceklere karşı da dikkatli olunmalı. Kahve ve çay tüketimi de önemli, oruçla birlikte kafein tüketimi azalan bireyler gün içersinde tüketecekleri kafein miktarına dikkat etmeli, gün içerisinde dengeli bir dağılımla tüketmeleri gerekecektir. Yaşlı ve hastalara ise kahve ve çay tüketiminde aşırıya kaçmadan günde 2-3 bardağı geçmeyecek şekilde ya da en sağlıklısı ıhlamur, beyaz çay gibi bitki çaylarını tüketmelerini tavsiye ediyoruz."
Orucun bitmesiyle açlık hissine kapılıp fazla yemek yemekten uzak durulması gerektiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Hayrettin Mutlu, "Ramazan ayının bitmesi insanlarda aç kaldığı ve fazla besin tüketebileceği psikolojisi uyandırabilir. Aynı zamanda bayramda gidilen misafirliklerdeki ikramlarda eklenince ay boyunca değişen metabolizma zorlanabilir. Sağlıklı beslenmek ve metabolizmayı değişen süreçlere adapte edebilmek çok önemlidir." dedi.
Yemek düzenindeki değişikliğin gün içerisindeki bedensel ve ruhsal performansı etkilediğini ifade eden Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uzman Diyetisyen Hayrettin Mutlu, "Nasıl ramazan ayına girerken değişecek yeme düzenine karşı önlemler alıp sağlıklı bir ay geçirdiysek bayrama girerken de önlemler almamız gerekebilir. Yeme alışkanlığı çok önemsenmese de gün içerisindeki performansımızı büyük ölçüde etkilemektedir." diye konuştu. Oruç tutarken değişen metabolizmadaki düzenin bayramla birlikte tekrardan değişime girdiğine dikkat çeken Mutlu, bayramı zorlanmadan geçirebilmek için şu tavsiyelerde bulundu:
"Bayramı sevdiklerimizle hiçbir sağlık sorunu yaşamadan geçirmek istiyorsak bazı önlemler almamız gerekecektir. Sıvı tüketimine özen göstermeliyiz. Hafif bir kahvaltıyla güne başlamak ve öğün sayımızı artırıp porsiyonlarımızı küçültmemiz gerekecektir. Herhangi bir kabızlık ve sindirim sorununa karşı meyve ve sebze tüketimi artırmayı öneriyoruz. Besinleri ağızda fazla çiğnemekte yarar var. Çünkü yavaş yemek mide salgılarını artırarak sindirime yardımcı olacak aynı zamanda da daha fazla lezzet alarak psikolojik doyuma ulaşmamızı sağlayacaktır. Özel diyet uygulaması gereken hastalar (şeker, kalp, obezite...) bayramla birlikte bu diyeti bozmaktan kaçınmalıdır. Bazen bir kez diyeti bozmak sonraki günlerde de aşırı yemek yeme ataklarına dönüşebilmektedir. Şerbetli tatlılardan ziyade sütlü tatlı tüketimine ağırlık verilmelidir. Ramazan ayıyla birlikte hafifletilen spor aktiviteleri biraz artırılıp metabolizmanın harekete geçirilmesinde fayda var."