Rize Barosu Başkanını Seçiyor

İki adayın yarıştığı seçimde Rize Baro Başkanı Av. Ümit Peçe ile önceki yönetimlerde yer alan ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulunan Av. Ali Rıza Sancaktutan’ın listeleri yarışacak.

Rize Baro Başkanlığı Yönetim Kurulu’nun 03.09.2024 tarih ve 2024/103 sayılı karar gereğince bugün gerçekleştirilmekte olan Olağan Genel Kurul ve Baro organları seçimi, saat: 17.00’da sona erecek.

Rize Gençlik Merkezi Salonunda gerçekleştirilen olağan genel kurulun sonucunda delegelerin oyları ile Rize Baro Başkanı belli olacak.

Olağan Genel Kurulda 284 delegenin oy kullanma hakkı bulunuyor.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını Rize Baro Başkanı ve Başkan Adayı Av. Ümit Peçe, gerçekleştirdi.

Başkan Peçe'nin, konuşması şöyle: " Sayın Divan, değerli meslektaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum. Vefat eden tüm meslek büyüklerimi rahmetle anıyorum.

Baromuza hizmet veren tüm başkanlarımıza, kurullarda görev yapan arkadaşlarıma hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyorum.

Kıymetli Meslektaşlarım; Avukatın, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil etmesi avukatın tam anlamıyla bağımsız olması ile mümkündür. Bağımsızlık; müvekkile, baroya, iktidara ve hatta topluma karşı da bağımsız olmayı gerektirir. Siyasal ve toplumsal dirence rağmen hukuk sistemindeki ve avukatlık mesleğinin icrasındaki sorunlarımızı ancak mücadeleci bir baro anlayışı ile çözmek mümkündür. Rize Barosuna bu mücadeleci anlayışı yeniden hakim kılmak, baroyu sizlerle birlikte yönetmeye ve tüm meslektaşlarımızın sesi olmaya talibiz.

SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM MUTLAK KUVVETLER AYRILIĞI TEMEL İLKEMİZDİR

Yürütmenin yargı ve yargıçlar üzerinde hiçbir etkisi olamaz, olmamalıdır. Sıfatlarını kullanarak görüşlerini bildirebilirler, eleştirebilirler. Yürütmenin görevi, yargının bağımsız olarak çalışmasına hizmet etmektir. Bu gerçeği, sarsacak, değiştirecek ve şüpheye düşürecek işlem, eylem ve söylemlerde bulunamazlar.

KIYMETLİ MESLEKTAŞLARIM ÇOKLU BARO DÜZENLEMESİNE KARŞI ÇIKTIK. HAKLI ÇIKTIK, NİSPİ TEMSİL İLE YÖNETİLEN BARO TEMENNİMİZDİR

“Çoklu Baro” düzenlemesinin meslek etiğine zarar vermesinin yanı sıra, hukukun siyasallaşması, meslektaşlarımız arasında siyasal ayrışmanın derinleşmesi, yapay çatışmalara zemin hazırlaması gibi olumsuz etkileri kaçınılmazdır.

SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM BAĞIMSIZ BARO VE BAĞIMSIZ AVUKAT ŞİARIMIZDIR

Avukatlık mesleğinin cinsiyeti, ideolojisi, politikası, iktidara yakınlığı olamaz. Avukatların ve baroların iktidarın sesi olması beklenemez. Avukatların akılcı, yapıcı ve hukukun üstünlüğünü korumaya yönelik her türlü eleştirisi ve muhalefeti esasen siyasi iktidarın hatalarını ayıklamasına ve hukuksal zeminden ayrılmamasına yardımcı olacaktır. Rize Barosu her zaman ülke menfaatini gözeterek gerçekleri savunmaktan uzak durmayacaktır.

Hâkimlik ve Savcılık sınavlarından başlayarak, adalet akademisi, yargıç/ savcı atamalarında liyakatın çok daha öncelenmesi gerektiği olmazsa olmazımızdır.

HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJINA İLİŞKİN MESLEK SORUNLARI HER ZAMAN ÖNCELİĞİMİZ OLMUŞTUR.

Hukuk eğitiminin nicelik ve nitelik olarak yeniden planlanması zorunludur.

Mesleki kalitenin yükseltilmesine yönelik olarak, hukuk fakültelerindeki eğitim müfredatına meslek derslerinin eklenmesi, öğrencilerin adliye ve avukat yanı stajlarını yaparak uygulamayı da öğrenmeleri sağlanmalıdır.

Böylece hukuk fakültesi öğrencilerinin meslek pratiği geliştirilecek ve işin mahiyeti konusunda deneyim kazanmaları sağlanmış olacaktır.

Genç meslektaşlarımıza uygun ekonomik destek ve sosyal güvenlik koşullarını sağlamak için elimizden geleni yapacağız.

KIYMETLİ MESLEKTAŞLARIM STAJYER VE GENÇ MESLEKTAŞLARA EKONOMİK DESTEK SAĞLAYACAĞIZ.

Stajyer meslektaşlarımızın adliye stajı dönemindeki ücret ve sosyal güvenlik hakları için yasal düzenleme yapılmalı, düzenlemenin maliyeti yargı gelirlerinden karşılanmalıdır. Genç meslektaşlarımızın, mesleğe asgari ücret gibi ağır ekonomik yüklerle başladığı, iş yükünün mesai saatlerinden sonra da çalışmayı gerektirdiği ve bu haliyle iş kanunundaki asgari işveren yükümlülüklerinin genç meslektaşlarımıza karşı yerine getirilmediğini üzülerek görmekteyiz. Öğrenenle öğreten arasında birtakım farkların olması doğaldır. Ama bunun arz fazlası nedeni ile genç meslektaşlarımız üzerinde ekonomik bir istismar aracı olarak kullanılması, emeklerinin meslektaşlarınca sömürülmesi kabul edilemez. Staj eğitim merkezi uygulamasının genişletilmesi, pratik çalışmalara ağırlık verilmesi, mevcut hukuk fakültelerinden mezun olan ancak yeterli hukuk eğitimi alamamış genç meslektaş adaylarımıza ihtiyaç duyacakları mesleki bilgi ve birikimin aktarılması ve hukuk nosyonunun kazandırılması için daha etkin görev üstleneceğiz.

SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM EN BÜYÜK SORUNUMUZ GENÇ MESLEKTAŞLARIMIZIN EKONOMİK SORUNLARIDIR.

Borcu olan veya baro aidatını ödeyemeyen avukatın meslekten çıkartılmasını düzenleyen yasa hükümlerinin ortadan kaldırılması zorunludur.

SGK'lı çalışma sisteminden "ortak avukat" sistemine ivedilikle geçilmelidir. Bu kapsamda pay oranlarının meslek onuruna uygun bir şekilde belirlendiği, bireysel çalışmalara engel olmayacak, meslek etiğine uygun "Avukatlık Ortaklıkları" mesleki verimliliği artıracaktır. Yalnızca kâr amacıyla kurulan, sermayeye dayalı anonim ve limited şirketler, kamu hizmeti niteliğindeki emeğe dayalı avukatlık mesleğiyle elbette bağdaşmaz. Avukatlığın kendine özgü niteliği sebebiyle avukatların birlikte çalışmasını düzenleyen, vergi, kredi ve teşvik avantajları sağlayan, tüzel kişiliğe haiz yeni bir şirket türü olarak "hukuki şirket" oluşumunun yasalaştırılması meslektaşlarımızın ekonomik geleceği açısından çok büyük öneme sahiptir.

KIYMETLİ MESLEKTAŞLARIM

Avukatlığın bir kamu hizmeti olması sebebiyle avukatlık ücretlerine ilişkin vergi düzenlemeleri avukatlar yararına yeniden gözden geçirilmelidir.

Kamu avukatlarının yerine getirmiş olduğu görev ve üstlendikleri sorumluluklar dikkate alınarak özlük hakları iyileştirilmelidir.

Sosyal medya da dahil olmak üzere reklam yasağı ihlallerinin barolarca etkin bir biçimde takip edilmesi ve gereğinin yapılması zorunludur. Cinsiyeti ve yaşı ne olursa olsun, başta kendi meslektaşlarımız olmak üzere kim tarafından yapılırsa yapılsın meslektaşlarımıza karşı her türlü cinsel, ekonomik, psikolojik saldırı ve taciz kırmızı çizgimizdir, asla kabul edilemez.

SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM SİLAHLARIN EŞİTSİZLİĞİ EN BÜYÜK SORUNUMUZDUR

Avukatın delil toplamasının önündeki kısıtlamaların giderilmesi, kamu görevi ifa eden avukatın yasal taleplerinin yerine getirilmemesinde kasıt ve ihmali bulunan kamu görevlilerine verilecek cezaların avukatlık kanununda açıkça düzenlenmesi şarttır. Bazı hukuk davalarında ve arabuluculuk süreçlerinde avukatla temsil zorunluluğunun getirilmesi, ceza yargılamalarında avukatla temsil zorunluluğunun kapsamının genişletilmesi gibi çok öncelikli ihtiyaçlarımız ve sorunlarımız bulunmaktadır. "Silahların eşitsizliğine" yol açan bu ihtiyaç ve sorunlarımızın yapılacak kanun değişiklikleri ile acilen giderilmesi gereklidir. Bu hususta elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz.

MESLEKTAŞLARIMIZA AKADEMİK İŞ BİRLİĞİ, TEKNOLOJİK VE FİZİKİ KOLAYLIKLAR SAĞLAYACAĞIZ

Baronun, hukukun uygulama sahasındaki tecrübeleri ile akademinin teorik tespit ve teklifleri birbiri ile uyumlu hale getirilmeli, akademi-baro iş birlikleri kâğıt üzerinde kalan birer faaliyet olmaktan çıkarılmalıdır.

Sanal ağ, ücretsiz, erişilebilir bir dijital kütüphanenin oluşturulması ve beslenmesi gereklidir. Elektronik kütüphane önündeki en büyük engel, korumalı küçük bilişim şirketleri, zengin edilmiş yayın evleri, anlamsız ve geniş kopya/yapıştırma ciltli kitaplar, kitap satışından umulan kârlardır.

Meslek içi eğitimlerle meslektaşlarımızın sayısallaşmaya intibakları kolaylaştırılmalı, adliyelerde fiziki ortamların yeni gerçekliğimize uygun hale getirilmesi gerekmektedir. E-duruşma uygulamasına meslektaşlarımızın kıyı-köşe uygun alan aramasına gerek kalmadan mesleğin vakarına uygun bir şekilde adliyelerden de katılmasını sağlayacak nezih "e-duruşma" kabinleri baro tarafından acilen oluşturulmalıdır.

Adalet Bakanlığı bünyesindeki yazılım çalışmalarında yargıçların yanı sıra avukatların da bulunması gereklidir. Artık bu konularda Avukatlar sadece öneren taraf olmamalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunacağız.

KIYMETLİ MESLEKTAŞLARIM HEM İL MERKEZİ HEM DE PAZAR BÖLGE ADLİYESİ ÇEVRESİNDE FAALİYET GÖSTEREN MESLEKTAŞLARIMIZ İÇİN BARO TESİSİ EDİNECEĞİZ;

Halihazırdaki Baro Sosyal tesisimizin artan ihtiyaçlarımıza cevap verememesi nedeni ile Barolar Birliği ile yaptığımız görüşme neticesinde yeni ve ihtiyaca cevap verecek nitelikte baro binası satın alacağız. Ekonomik nedenlerle ofis edinememiş genç meslektaşların kullanımına tahsis edeceğiz.

Pazar Bölge Adliyesi sınırları içerisinde mesleğini icra eden avukatlarımızın ihtiyaçları için de bir baro binası edineceğiz.

Adalet Bakanlığı ve TBMM bünyesinde, avukatların mesleklerinin icrası nedeniyle yaşadıkları risk ve krizlerin yönetimine aktif katılım sağlayacağız. Katılımcı bir anlayışla, nisbi temsil ile seçilen baro yönetim, denetim ve disiplin kurulları yanında, baro meclislerinin oluşturulması için çok yönlü mücadele edeceğiz. Teknolojik imkanlara uyum sağlayıp e-duruşmalarımıza adliyelerden de katılmamızı sağlayacak, nezih "e-duruşma kabinleri" oluşturacağız. Adaletli ve hakkaniyetli Avukatlık Ortaklıklarını destekleyerek, yanında çalışan değil! beraber çalışan avukat anlayışını getireceğiz. Staj Eğitim Merkezini daha etkin kullanarak akademi kimliği olan ciddi bir kurum haline getireceğiz.

Kimden gelirse gelsin! Meslektaşlarımıza yönelik her türlü cinsel, ekonomik, psikolojik saldırı ve taciz kırmızı çizgimizdir. Mutlaka engel olacağız.

Meslekte gelir makası dayanılmaz biçimde açılmıştır; şehrimizde ekonomik zorluk yaşayan avukatların bulunmasını istemiyoruz. Tüm imkanlarımızla yanlarında olacağız. Yasaların etkin şekilde uygulanmaması suretiyle ortaya çıkan, meslek içi kötü davranış modellerinin sistemleşmesine asla geçit vermeyeceğiz,

DEĞERLI MESLEKTAŞIMIZ;

Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Büyük Türk Milleti'nin her bir ferdinin, adil yargılanma hakkının, ifade ve inanç hürriyetinin teminat altına alındığı, evrensel insan haklarına saygı duyulan, hukukun üstünlüğünün tam olarak tesis edildiği bir devlet ve toplum yapısında yaşaması ve yaşatılması temennisi ile genel kurulumuzun hayırlı olmasını diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum."