Rize Ziraat Odası Başkanı Paliç: Çay Kanunu Teklifindeki 4 Maddenin Değiştirilmesini Talep Ediyoruz
Doğu Karadeniz Bölgesinde Rize, Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu illerinde üretimi yapılan ve 1 milyondan fazla üreticiyi ilgilendiren yaş çayda yıllardır beklenen Çay Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 1 Ekim’de açılışının ardından Tarım Komisyonunda görüşülecek.
Rize Ziraat Odası Nevzat Paliç, TBMM Tarım Komisyonunda görüşülecek olan Çay Kanunu Teklifinde “Yaş çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi belirler” maddesi dışında da üreticinin aleyhinde olan madde ve fıkralar bulunduğunu, bu madde ve fıkraların değiştirilmesi gerektiğini kaydederek, “1 Ekim’de TBMM Genel Kurulu toplanacak. Daha önceden meclise sunulan 13 maddelik Çay Kanunu Tasarısı var. Bu 13 maddenin içerisinde üreticinin aleyhinde bulunan 3-4 madde ile fıkraları var. Bunların değiştirilmesi talebindeyiz.” dedi.
Çay Kanunu Teklifinde 3,5,6 ve 9. maddelerin ya değiştirilmesi yada düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Paliç, 3. maddeye üreticilerin tarımsal desteklerden yararlanmasının ÇKS'den değil ÇAYKUR kayıtlarından yapılması gerektiği şeklinde düzeltilmesi, çay bahçelerinin yenilenmesi fıkrasının düzeltilmesi, 5. maddedeki yaş çay fiyatının Ulusal Çay Fiyatı Konseyi tarafından belirlenmesinin iptal edilmesi, yaş çay ödemelerinin teklifte yer alan 6 ay içinde ödenmesinin 3 aya düşürülerek ödemelerin en geç 3 ay içinde yapılması gerektiği, çay üreticilerinin sözleşmeli tarımda ÇAYKUR dışında birden çok özel sektörle sözleşme yapmasına imkan sağlanması, 6. maddeye çay alım yeri giderlerinin yaş çay alacak A ve B grubu firmalarınca karşılanmasının eklenmesi, 9. maddede ise üreticilerin hak ve menfaatlerini korumak için bağlı olduğu Ziraat Odasının olayın vuku bulduğu ilde mahkemeye verebileceğinin eklenmesi gerektiğini kaydetti.
Öncelikli olarak Çay Kanunu Yasasında taban fiyattan düşük yaş çay alımının yapılamayacağına yer verilmesini istediklerini kaydeden Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, “Nedir değiştirilmesini istediğimiz maddeler: Birincisi yaş çay üreticisi yaş çayı geldiğinde toplamak mecburiyetindedir. Topladığı zaman en fazla bir gün bekletebilir. Bunu ya satacak ya atacak. Başka hiçbir işe yaramaz. Onun için depolaması mümkün olmayan, saklanması mümkün olmayan, bekletilmesi mümkün olmayan yaş çayda en asgari taban fiyatının açıklanmasından yanayız. Neden? 37 senedir özel sektör var. Sadece iki sene. Biri 2017 senesi, biri 2022 senesi. Yani bu sene vatandaş şikayetçi değil, memnun. Vatandaşlarımız şu anda memnun. Çay satışlarında kota yok, kontenjan yok, kalite sorunu yok, fiyat sorunu yok. Bunlardan vatandaşımız memnun. Biz diyoruz ki şu anda yapılacak kanunda bugünkü şartlar kanuna bağlansın. Yani vatandaşımız yarın, bir sene sonra ben çayımı nasıl satacağım, yine kota olacak mı, kontenjan olacak mı, rahatlıkla çayımı verebilecek miyim, değerinde paramı alabilecek miyim, 2021’de olduğu gibi yüzde 30, yüzde 40 eksiğine fiyatlar günde 2 kere değiştirilmek suretiyle yine özel sektörün insafına bırakılacak mıyız? diye yine vatandaşın endişesi var. İşte bu endişelerin ortadan kalkması için biz diyoruz ki bu maddelerin içerisinde yaş çay taban fiyatının mutlaka taban fiyattan düşük çay alınamaz maddesinin konulmasını istiyoruz bugünkü olduğu gibi. Bunun kime ne zararı var? Bunun özel sektöre de faydası olacaktır. Zaten birçok özel sektör taban fiyatın olmasını talep ediyor. Gerekçelerimizi anlatıyoruz. Zaten bunları milletvekillerimize de yazılı olarak gönderdik. Gerekçelerimiz ortadadır.” diye konuştu.
Çay üreticilerinin savunmasız olduğunu ve tek güvencelerinin çayın lokomotifi olan ÇAYKUR olduğunu kaydeden Başkan Paliç, “Çay üreticileri savunmasızdır. Bizim bugüne kadar tek güvencemiz ÇAYKUR’dur. ÇAYKUR, 2021 yılında 860 bin ton alarak üreticinin daha fazla mağdur olmasını önlemiştir. Üretici mağdur oldu ama ÇAYKUR 860 bin ton yaş çay almasaydı o zaman daha çok mağdur olacaktı. Onun için biz diyoruz ki ÇAYKUR bizim lokomotifimizdir. ÇAYKUR bağımsız olmalı. Sadece bakanlığa, hükümete bağlı zaten ÇAYKUR, hükümetin burada bir Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi, TMO nasıl destekleme alımları yapıyorsa ÇAYKUR da bizim için bir TMO yerindedir. Yaş çayın alım garantisini ÇAYKUR yapıyor fakat ÇAYKUR’un günlük yaş çay işleme kapasitesi 9 bin 200 ton olduğundan özel sektöründe kapasitesi 16 bin olduğundan her ikisi birden çay almaya başladığı zaman, her ikisi de fabrikalarını açıp günlük çay almaya başladığında işte o zaman günlük kontenjan da düşmüyor, kontenjan da olmuyor, kota sorunu da olmuyor, kalite sorunu da olmuyor, çaydan o kadar çöpte olmuyor. İşte bu sene olduğu gibi Mayıs ayı 25-30 güne bitti. Daha önce özel sektör düşük fiyata çay aldığı dönemde vatandaş onlardan kaçıyor ÇAYKUR’a yükleniyor. Bu sefer orada günlük kontenjan 15 kilograma düşüyor bu sefer 40-50 gün çay sezonu sürüyor. Bu nedenle çay kartlaşıyor, kalite bozuluyor, vatandaşlar da mağdur ediliyor. Neden özel sektör tarafından düşük fiyatla çay alınıyor. İşte bu mağduriyetlerin ortadan kalkması için mutlaka çayda taban fiyat açıklaması olmalı. Çayın taban fiyatının ÇAYKUR’un bugüne kadar olduğu gibi sektörden, üreticilerden, özel sektörden de araştırmalarını yaparak taban fiyatını bakanlığa bildirerek bugüne kadar olduğu gibi ya bakanımız, ya o zamanki başbakanımız yada şimdiki gibi cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmasını istiyoruz. Yani bunun özel sektörün fiyat belirleyerek, kendi alacağı çayın fiyatını kendi belirleyerek işte üreticiden istediği fiyattan çay alma imkanı veyahutta onların insafına bir daha üretici bırakılmasın diyoruz. Bundan dolayı ÇAYKUR bizim garantimizdir. ÇAYKUR bütün anlaşmaları, sözleşmeleri bugüne kadar vatandaşların tüm ruhsatları ÇAYKUR tarafından verilmişti ondan dolayı ÇAYKUR bizim garantimizdir, ÇAYKUR’un bu garantisini, bu durumunu sürdürmesini talep ediyoruz. Hiçbir özel sektörün, hiçbir konseyin etkisinde yetkisinde bırakılmasın diyoruz ÇAYKUR. Özet olsun diyoruz. Yine bugüne kadar yaptığı görevi sürdürsün diyoruz.” ifadesinde bulundu.
Üreticilere verilen desteklerin ÇKS üzerinden değil ÇAYKUR kayıtları üzerinden verilerek üreticilerin mağduriyetinin önüne geçileceğini kaydeden Paliç, “Bunun yanında desteklemeler vardır. Desteklemeler de ÇAYKUR kayıtları üzerinden ödensin Mesela Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarını esas aldığınız zaman ne oluyor sadece Rize hudutları içerisinde 135 bin tane ruhsat var. ÇKS’de ise 13 bini, 15 bini bulamıyor. Yani yüzde 92’si bu desteklerden yararlanamıyor insanların. Bundan dolayı ÇAYKUR kayıtlarının esas alınması, desteklemelerin de bu kayıtlar üzerinden yapılmasını talep ediyoruz.” dedi.
Paliç, Çay Kanun Teklifinde yer alan sözleşmeli tarıma geçilmesi maddesinin de değiştirilmesi gerektiğini ve üreticilerin ÇAYKUR haricinde birden çok özel sektör ile sözleşme yapmasının önünün açılması gerektiğini kaydederek, “Bir kişiye anlaşma yapabilirsin ikinci bir kişi ile yapamazsın gibi daha önce kanun teklifine koydukları bir madde. Biz diyoruz ki ÇAYKUR hariç en az iki yani birden fazla kişi ile anlaşma üreticilerimiz yapabilirsin. Belki bir kişiye olduğu zaman bir aksilik olur insan ona vermek istemez, o bölgeye bir başkası gelip almaz, aralarında anlaşırlar üretici mağdur olur. Böyle bir mağduriyet yaşanmasın diye onu da ÇAYKUR hariç en az bir kişi, birden fazla kişiyle anlaşma yapılmasının, o kanuna konulmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Üreticilerin çay satım yeri olarak kullandıkları alım yerlerindeki elektrik gideri, bakım, tadilat, onarım, malzeme ihtiyacı gibi tüm ihtiyaçların karşılanmasının A ve B grubu yaş çay alan grup tarafından karşılanmasının kanun tasarısına konulmasını talep ettiklerini kaydeden Oda Başkanı Paliç, şöyle konuştu: “Alım yerlerinde elektrik giderleri, tamirat giderleri, alım yerlerinin düzenlenmesi gibi masrafları vardır. Biz her ne kadar ziraat odası olarak onlara destek çıksak da bunlar yeterli olmuyor. Burada muhtarlarımız, üreticilerimiz mağdur durumda kalıyor. Yaş çay alan A grubu, B grubu denilen yaş çay alan grubunun da bu giderlere katkılarının olmasının kanuna konulmasını talep ediyoruz. Toplamı 3-4 maddelik hiç kimseye zarar vermeyecek özel sektörün de, üreticinin de, çay sektörünün de lehinde olacaktır. 210 bin üretici, 1 milyon insanın tek geçim kaynağı, tek gelir kaynağı olan bu çayda bu kanun yapılırken bunların göz önünde bulundurulmasını istiyoruz.”
Paliç, şu an yaş çay üretimi yapılmasına rağmen ruhsatı bulunmayan ve ruhsatlandırılmayan yaş çay bahçelerinin de bakanlık tarafından ÇAYKUR’a talimat verilerek ruhsatlandırılmasını istediklerini ve kanun teklifinde yer alan cezai işleme maruz bırakılmamaları gerektiğini de sözlerine ekleyerek, çay bahçelerinin yenilenmesi işleminin eğimin belli bir seviyenin altında olan arazilerde uygulanması, sel ve heyelan olan çay bahçelerinde kök budama metodu uygulanarak gençleştirme yapılmasının kanun teklifine eklenmesi gerektiğini kaydetti.