Rize'deki Bazı STK'lardan İkizdere'de Açılması Planlanan Taş Ocağına Tepkilere İlişkin Açıklama

Rize Barosu Başkanı Av. Ümit Peçe, "Geçmiş yıllarda PKK, çayırları bayırları yakıyor. Her zaman yapıyor, her zaman yaptığı iş. Bununla ilgili Şırnak, Hakkari, İstanbul, İzmir, Ankara Barosu, hiçbir tanesi bir imzaya yanaşmazken, bir tepki koymazken İkizdere mevzubahis olunca, Cumhurbaşkanımızın memleketi mevzubahis olunca hemen koşarak gelip bu bildiriyi imzalamaları manidar değil mi?" dedi. Rize Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Güven Aksoy, "Dışarıdan gelip farklı farklı illerden gruplardan buna köstek olunmasını art niyet olarak görüyorum" diye konuşurken, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Rize Şubesi Başkanı Recep Taylan, "Lojistik merkezi ile şehrimiz ciddi kazanımlar elde edecektir" dedi.

Baro Başkanı Peçe, AA muhabirine, Rize'nin coğrafi yapısının dağlık olduğunu, insanların ev yapmakta zorlandığı bir alanda, birçok yatırımın deniz dolgusu bulunmadan yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.

Türkiye'nin ikinci denize dolgu havalimanının sene sonunda açılacağını, şehir hastanesinin de deniz dolgusu üzerine planlandığını anlatan Peçe, insanların maddi kazançlarının yanında manevi hatıralarından dolayı taş ocağı alanlarından vazgeçmelerinin zor olmasının anlayışla karşılanabileceğini belirtti.

İkizdere'de yaşayan insanların serzenişine katılmamakla beraber saygı duyduğunu vurgulayan Peçe, "Orada yaşamış, çocuklukları orada geçmiş. Oradaki çevre kaygısına, yaşadıkları hatıraya karşı yapılan çalışmaya tepki koymaları anlaşılabilir bir durumdur." diye konuştu.

Karşı durdukları konunun dışarıdan gelen bazı gruplar olduğuna işaret eden Peçe, "Marjinal grupların amaçlarının doğru olmaksızın sadece yöre halkını farklı bir yere kanalize edebilmek için doğrusu eylemlere çekebilmektir, amaç budur." dedi.

- "Bildiri yayımlayan baro başkanlarının hiçbiri beni aramadı"

İkizdere'deki taş ocağıyla ilgili 64 baro başkanının bildiri yayımladığını kaydeden Peçe, "Bildiriyi imzalarken burada yaşayan bir baro başkanı olarak hiçbiri beni aramadı. Sadece Niğde Barosu Başkanı aradı. Durumu anlattım ve kendisi de 'Bu durumda bu bildiriye imza koymayacağım.' dedi. Keşke diğerleri de beni arasa. Aramayan baro başkanlarının bir kısmının, aslında durumun farklı olduğunu bilmesine rağmen sırf buradaki vatandaşı eylemlere kanalize edebilmek için bu işin içine girdiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Türkiye'de doğaya ve ormana en çok kimin zarar verdiğinin bütün kesimlerce bilindiğine değinen Peçe, şöyle devam etti: "Geçmiş yıllarda PKK, çayırları bayırları yakıyor. Her zaman yapıyor, her zaman yaptığı iş. Bununla ilgili Şırnak, Hakkari, İstanbul, İzmir, Ankara Barosu, hiçbir tanesi bir imzaya yanaşmazken, bir tepki koymazken İkizdere mevzubahis olunca, Cumhurbaşkanımızın memleketi mevzubahis olunca hemen koşarak gelip bu bildiriyi imzalamaları manidar değil mi? Bununla kalmıyorlar. Bununla kalmayıp 'Sen neden imza koymadın?' diye bir de bildiri yayımlamaya çalışıyor 1260 avukat. Bu nasıl bir şey? Siz bir fikir beyan edersiniz saygı duyarım. Saygı da duyduk. Ben 'Niye istediğiniz gibi açıklama yapmıyorum.' diye 1260 avukatın imza toplaması demokratik bir şey midir? Burada bir yanlış var ve yanlışı sürükleyen kesimlerin amaçları ortada."

ABD Başkanı Joe Biden'in 1915 olaylarına "soykırım" demesini kınayan bildiri yayımladıklarını ve aynı baroların buna imza atmadığını belirten Peçe, şunları kaydetti: "Siz çok milliyseniz, memleketinizi düşünüyorsanız, ormanı düşünen bir adam tarihini düşünmez mi? Onun şerefini, onurunu, haysiyetini düşünmez mi? Neredeydiniz o zaman? O bildiriye neden imza atmadınız? Dertleri asla memleket değildir. Asla ağaç falan değildir. İkizdere halkımızı bu konuda uyarıyorum, lütfen bunların oyununa gelmeyin. Bunların amaçları İkizdere ve İkizdere'nin doğasını korumak değil. Eğer orada bir hukuksuzluk varsa yargı yolu açıktır. Gereken hukuki mücadeleyi vermelerini öneriyorum ama bunu hukuk çerçevesinde yapmalarını öneriyorum. Hukuk dışına çıkarak, ortalığı kırarak, dağıtarak bunu yapmaları hiçbir şekilde doğru olmaz, o yöreye kar getirmez. Orada yanlış gördüğünüz bir şey varsa tepkinizi koyup sesinizi yükseltin ama bunların oyununa gelerek yapmayın."

- "İkizdereli vatandaşlara saygı gösteriyoruz"

Rize Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Aksoy, İyidere Lojistik Merkezinin yatırımları perçinleyecek, birbirine bağlayan en önemli proje olduğunu vurguladı.

Çevre adına, bu çevreye hiç gelmeyen, belki de hayatında bir ağaç bile dikmeyen insanların Rize dışından gelip burada açıklama yapmalarını, Rizeliye fayda sağlayacak yatırıma köstek olmasını anlayamadıklarını belirten Aksoy, "İkizdereli vatandaşlara saygı gösteriyoruz. İyi niyetli insanların doğaya, çevreye, ağaçlara zarar gelmemesi, çevreyi kollama adına iyi niyetle yaptıklarını düşünüyorum. Buradaki yatırımları, İstanbul Havalimanında olduğu gibi çevre adına 'Çevreyi kolluyorum.' diyerek köstekleyen, dışarıdan gelen bazı gruplar var. Biz hiçbirine itibar etmiyoruz." dedi.

Sivil toplum örgütleri olarak yatırımları desteklediklerini vurgulayan Aksoy, "Devlet oradan taşını alıp ağaçlandırmasını yapar, çevresini yapar. Dışarıdan gelip farklı farklı illerden, gruplardan buna köstek olunmasını art niyet olarak görüyorum. Açıklamaları görüyoruz. Devletin arazisi. Devletin arazisinden kimse faydalanamaz. Oradaki iyi niyetli halkı dışarıdaki insanların kötü niyetle bilgilendirmesi hem Rizelinin dışarıda rencide edilmesine yol açıyor hem de insanlar bilmeden yatırımlara köstek oluyor." ifadelerini kullandı.

Aksoy, taş alındıktan sonra çevrenin yeniden eskisi gibi olması konusunun takipçisi olacağını sözlerine ekledi.

- "İş insanları olarak İkizdere'mizin her zaman yanındayız"

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Rize Şubesi Başkanı Recep Taylan, İyidere Lojistik Merkezinin Ovit Tüneli ile stratejik bir öneme sahip olduğunu aktardı.

Yapılan eylemlerin derinliğinde yatırımların stratejik öneminin yattığına işaret eden Taylan, çevreye duyarlılığın konuşulduğu bölgeyi bizzat giderek incelediğini, gelenlerin iyi tahlil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Gelenlerin yatırımları engelleme çabasında olduğunu savunan Taylan, şöyle devam etti: "Taş ocağından taş alınırken mutlaka üstü açılacaktır. Açılırken birkaç ağaç kesilecektir. Ağaç kesmeden bunların olması mümkün değil. Sonuçta taahhüt edilen, kesilen ağaçların yerine binlerce ağaç dikilmesi. Taş ocağının tamamlanmasının ardından verilen sözler tutulmazsa birinci derece karşısında biz olacağız. İkizdere'yi savunacak Rize'deki sivil toplum örgütleri, iş insanları olarak İkizdere'mizin her zaman yanındayız. İkizdere'ye kimse zarar veremeyecektir. Oradaki vatandaşlarımız bundan endişe duymasın, rahat etsinler. Orada dışarıdan gelip bu konuyu kaşıyan insanlar Rize'mizden lütfen çok güzel bir şekilde çekip gitsin."

İkizderelilerin bölgeye gelenleri iyi değerlendirmesi gerektiğine işaret eden Taylan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Hangi düşünceye sahipler ve gerçek niyetleri doğayı korumak mı? Yoksa İkizdere'de ve özelikle İyidere'de yapılan lojistik merkezi karşısında 'Biz istemezük.' düşüncesi midir? Şehrin geliri çay tarımından. Bunun dışında turizmle alakalı altyapı oluşturmaya çalışıyoruz. Lojistik merkezi ile şehrimiz ciddi kazanımlar elde edecektir."