Rizeli Öğrenciden Büyük Başarı: Sabri Balcı, Türkiye Birincisi Oldu!

Devlet Su İşleri (DSİ), 22 Mart Dünya Su Günü Resim, Kompozisyon, Fotoğraf, Afiş Yarışması düzenledi. Yarışmaya, “Terazi Bozulursa” başlıklı kompozisyonu ile katılan Rize Hasan Sağır İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Sabri Balcı, Türkiye Birinciliğini elde etti. Yarışmanın birincilerine ödülleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından takdim edildi. Sabri Balcı da ödülünü Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sıfır Atık Vakfı tarafından İstanbul'da düzenlenen "22 Mart Dünya Su Günü: Su Verimliliği Zirvesi"nde Emine Erdoğan’dan aldı.

Okul yönetimi tarafından yapılan açıklamada, aynı zamanda okulun Yazarlık Kulübü öğrencisi olan Sabri Balcı ile Kulüp Öğretmeni Rıza Özgür Yıldız tebrik edilerek, ”Devlet Su İşleri tarafından Türkiye genelinde düzenlenen Dünya Su Günü Kompozisyon Yarışmasında Türkiye Birincisi olan Yazarlık Kulübü öğrencimiz Sabri Balcı'yı yürekten tebrik ediyoruz! ️

Sabri Balcı, kalemiyle suyun değerini en güzel şekilde anlatarak büyük bir başarıya imza attı. Bu anlamlı zafer, sadece okulumuz için değil, şehrimiz ve ülkemiz için de büyük bir gurur kaynağıdır.

Bu süreçte emeği geçen Kulüp Öğretmenimiz Rıza Özgür Yıldız’a ve destek olan tüm eğitimcilerimize teşekkür ederiz.” İfadelerine yer verildi.

Sabri Balcı’ya birinciliği kazandıran kompozisyon:

“TERAZİ BOZULURSA

Hayat bir terazinin iki kefesinden ibaret. Bir kefede insanlar ve hırsları, diğerinde tabiat. Birinde karalar, diğerinde su... Gece ile gündüz, yaz ile kış... Sıcak ve soğuk, buzlaşma ve buharlaşma... Birinin varlığı, diğerinin anlamına değer katıyor. Geceleyin kararmadan gökyüzü, bilinmiyor aydınlığın değeri. Sıcaklar bunaltmadan özlenmiyor soğuk, güneş yakmadan da kıymeti anlaşılmıyor yağmurun. Güzel bir dünya için iki gözü dengede olmalı terazinin. Çünkü yaşamın sırrıdır denge. Ve doğada her şey bir zincir gibi bağlıdır birbirine. Neden göremiyor insan bu dengeyi ya da neden önemsemiyor?

Su, hidrojen ve oksijeni birleştiren yapısı ile dengeyi anlatmıyor mu bize? Kuraklık ve sellerin arasında bir yer... Kavrulma ve boğulma arasında bir yaşam, sıcak ve soğuk arasında bir serinlik, bir denge olması gerektiğini...

Bir denge... Bu dengenin merkezinde ise su. Suyun buharlaşması veya donması... Ve buzullar... Dünyanın kliması... Güneşin zararlı ışınları ile kavrulabilecek olan dünyayı serinleten, dengeyi sağlayan... Onlar erirse terazi bozulur, denge şaşar. Okyanuslardaki su seviyesi yükselir, kıyı bölgeler sular altında kalır. Karbonu depolayan, hapseden de buzullardır. Onlar erirse karbon atmosfere karışır, ozon tabakası delinir, güneşin zararlı ışınlan dünyaya ulaşır, sera etkisi ile iklim değişikliği hızlanır. Her biri birbirine domino etkisi ile bağlı olan bu olaylara "Dur!" diyebilmek için buzulları korumak hayati önem taşır.

Buzulların erimesi sadece kutupların değil, tüm insanlığın ortak sorunudur. Çünkü doğanın bozulan dengesinin bedelini bütün canlılar öder. Eğer bu bozulma durdurulamaz ve iklimler değişmeye devam ederse tarım arazileri ve su kaynakları tükenir, birçok canlının yaşam alanı yok olur. Her şey insanın elinde. Teraziyi dengede tutmak için yenilenebilir enerji kaynaklan ile buzulları koruyarak küresel ısınmaya "Dur!" demek de fosil yakıtlar ile sera gazı yayıp dünyanın sonunu getirmek de... Küresel ısınmayla mücadelede hayati denge unsuru sudur aslında. Su, hidroelektrik santrallerinde temiz enerjiye dönüşerek fosil yakıt kullanımını azaltıp karbon salınımını düşürebilir. Barajlar, suyun kontrollü kullanımını sağlayarak kuraklık ve taşkınların etkilerini hafifletebilir. Ekosistemlerin sağlıklı kalmasını sağlayan su döngüsü, ormanlardan okyanuslara kadar tüm yaşam alanlarının dengesini korur. Su hayattır çünkü, su dengedir.

Tarih boyunca terazinin dengesi ile oynayan insanlar, tabiat ananın ikazları ile yerle bir olmadı mı? Seller, taşkınlar, heyelanlar... Ders aldı mı, alacak mı bilinmez ama insan doğaya üstün gelemez, sadece onu koruyabilir ve ona önlem alabilir. İnsana düşen görev doğanın işleyişine çomak sokmamak, terazinin dengesini bozmamaktır. Çünkü terazi bozulursa düzen bozulur, düzen bozulursa yaşam yok olur.”