Saadet Rize, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Evinde Cumhurbaşkanını Kendi Sözleriyle Eleştirdi: "Simit-Çay Hesabı Artık Tutmuyor!"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baba ocağı Rize'de de açıklanan asgari ücrete tepkiler dinmiyor. Saadet Partisi Rize İl Başkanı Av. Muhammet Kaçar da asgari ücretin enflasyonun gerisinde kaldığı ve emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yetmediğini vurguladı. İl Başkanı Kaçar, "Bu rakam, yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır. Tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır." diyerek hükümeti eleştirdiği konuşmasında, “Hatırlayacaksınız yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız, henüz İstanbul İl Başkanıyken asgari ücretin yetersizliği için simit-çay hesabı yaptıktan sonra şunları demişti:
Evin kirasını kim ödeyecek?
Elektrik parasını kim ödeyecek?
Su parasını kim ödeyecek?
Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak?
Biz de şimdi buradan soruyoruz:
Bu ücretle evin kirası nasıl ödenir?
Bu ücretle Elektrik parası nasıl ödenir?
Bu ücretle çoluk çocuğun okul masrafı nasıl ödenir?
Çarşıya, pazara nasıl çıkılır?” dedi.
Saadet Partisi Rize İl Başkanlığı, 2025 yılı için açıklanan asgari ücret miktarına tepki göstermek amacıyla 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda bir basın açıklaması düzenledi. İl Başkanı Av. Muhammet Kaçar ve İl Hukuki İşler Başkanı Av. Şükrü Bülbül’ün yaptığı açıklamada, belirlenen asgari ücret rakamının yoksul kesimi daha da zor duruma düşürdüğü vurgulandı. İl Başkanı Av. Kaçar açıklamada, mevcut asgari ücretin emekçilerin insanca yaşayabileceği bir seviyede olmadığı kaydederek, "Asgari değil, insani bir ücret talep ediyoruz" diyerek tepkisini dile getirdi.
Kaçar, "Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca emekçinin sesi yankılanıyor: 'Geçinemiyoruz! İnsanca bir yaşam ve emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir düzen istiyoruz.' Bugün burada, halkımızı açlık sınırının altına iten ve emekçiyi yok sayan politikalara karşı duruşumuzu göstermek için bir aradayız. Asgari değil, insani bir ücret talep ediyoruz; milleti, emekçiyi ezmeyen bir politika talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Açıklanan son asgari ücret rakamıyla, sermayenin dediklerini emir kabul edilmiş ve enflasyonun tüm yükünü yoksulun sırtına bindirildiğini savunan İl Başkanı Kaçar, “2024 yılında milyonlarca emekli kardeşimizi sadaka parası bile denemeyecek bir ücretle açlığa mahkûm eden iktidar; 2025 yılında yoksul kesimin açlıkla mücadelesini daha da katmerli hâle getirdi.” dedi.
TÜİK'in Enflasyon Rakamları Gerçeği Yansıtmıyor
Açıklamada, açıklanan rakamın TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının dahi altında olduğu belirtilirken, gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu ifade eden İl Başkanı Kaçar, “Açıklanan asgari ücret TÜİK'in pembe enflasyonunun bile altında bir rakamdır! TÜİK'in bütün algı oyunlarına rağmen gösterilen % 47'lik enflasyon oranı bile asgarî ücretliye çok görüldü. Halbuki biz bu enflasyonun % 80'lerde olduğunu biliyoruz. Biz ‘yoksul kesimi enflasyona ezdirmeme sözünün’ tutulmadığını biliyoruz. Haftalarca masada oturup, bir çözüm için çalışmadığınızı biliyoruz.” diye konuştu.
Kaçar, hükümeti halkın gerçek sorunlarından uzak olmakla eleştirerek, şöyle konuştu: “Ve artık sizin neyi bilmediğinizi de biliyoruz! iz çarşıyı bilmiyorsunuz, pazarı bilmiyorsunuz, sokağı bilmiyorsunuz, emekçiyi bilmiyorsunuz! Öyle görünüyor ki bir zamanlar hesabı yapılan, bir bardak çay ve simidin fiyatını bile bilmiyorsunuz! Şimdi soruyoruz: Bu rakamı neye göre belirlediniz? Kimle belirlediniz?”
Açıklamasında, "Bu rakam yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır. Tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır. Sabahın köründe işe giden işçinin değil, köşeyi kolay yoldan dönenlerin rakamıdır." ifadelerini kullanan Kaçar, “Bir tarafta açlığa, yoksulluğa mahkum edilen milyonlar varken; öbür tarafta rant, ihale, yolsuzlukla ve faizlerle servetine servet katanlar bir avuç azınlık var. Bu asgari ücret rakamı yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır. Tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır. Sabahın köründe işe giden işçinin değil, köşeyi kolay yoldan dönenlerin rakamıdır. Okuluna yırtık botla giden çocukların değil, makam aracı için kavga edenlerin rakamıdır. 85 milyonun değil, faiz lobilerinin rakamıdır. Bu rakam işçinin, işverenin değil; Hazine ve Maliye Bakanının rakamıdır!” şeklinde konuştu.
2002'de 4 Lirayla Neler Yapılabiliyordu? Çay simit hesabı
Kaçar, geçmiş yıllarla bugünü kıyaslayarak alım gücündeki düşüşe dikkat çekti. 2025 yılı için açıklanan 22 bin 104 liradaki 4 lira ile 2002 yılında 8 paket makarna veya 30 adet yumurta alınabildiğini hatırlatan Kaçar, bugün aynı parayla bir ciklet dahi alınamadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte yaptığı "simit-çay hesabını" hatırlatan Kaçar, “Bugünkü asgari ücretle kira, elektrik ve okul masrafları nasıl karşılanacak? Çarşıya pazara nasıl çıkılacak?” sorularını yönelttiği konuşmasında şunları kaydetti: “Asgari ücret rakamlar üzerinden, sırf milleti fakirliğe ikna etmek için çeşitli manipülasyonlar yapıldığını üzülerek izliyoruz. İktidar, 2002 yılından bugüne asgarî ücreti dolar bazında 628 dolara çıkardık diye övünüyor. Biz de soruyoruz: Sizin alım gücü diye bir şeyden haberiniz var mı? Zamanında 126 dolar ile geçinebilen bir ülke, neden bugün 628 dolarla geçinemiyor? Biz size cevabını verelim: çünkü ortalama kira fiyatları bugün 500 doların üstünde!
Daha açıklayıcı olalım. Bugün asgari ücret 22.104 Türk Lirası oldu. Ücretin tamamını geçtik. Şu sonundaki 4 lira ile bir zamanlar, henüz Türkiye’de AK Parti yokken neler yapılabiliyordu neler! Bakınız elimde bugünün 4 lirası var. İşte burada. 2002’de 4 lirayla 8 paket makarna alınabiliyordu. 2002’de 4 liraya 30 adet yumurta alınabiliyordu. -Bakınız burası çok önemli- 2002’de 4 liraya 4 tane dürüm-ayran alınabiliyordu. Bugün 4 lirayla, bir ciklet dahi alınamıyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kendi sözleriyle eleştirdi
Hatırlayacaksınız yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız, henüz İstanbul İl Başkanıyken asgari ücretin yetersizliği için simit-çay hesabı yaptıktan sonra şunları demişti: Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek? Su parasını kim ödeyecek? Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak?
Biz de şimdi buradan soruyoruz: Bu ücretle evin kirası nasıl ödenir? Bu ücretle Elektrik parası nasıl ödenir? Bu ücretle çoluk çocuğun okul masrafı nasıl ödenir? Çarşıya, pazara nasıl çıkılır?”
Bu Rakam Zulümdür!
İl Başkanı Kaçar, açıklamasında, yeni asgari ücretin halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu ifade ederek, "Kiraların %60, pazar fiyatlarının %100 arttığı bir ortamda %30 zam teklif dahi edilmemelidir. Bu rakam zulümdür. Emeğe zulümdür. Emekçiye zulümdür," ifadelerine yer vererek, “Güzel ülkemizde asgari ücretle veya biraz üstüne çalışan yaklaşık 8,5 milyon emekçimiz ve ailesinin kabul etmeyeceği, edemeyeceği bu rakamı biz de kabul etmiyoruz. Çünkü bu rakam zulümdür. Emeğe zulümdür. Emekçiye zulümdür. Alın terine zulümdür. Kiraların % 60, pazar fiyatlarının %100 arttığı bir ortamda çalışana %30 zam bırakın vermeyi teklif dahi edilmemelidir.” dedi.
Asgari Ücret Değil, İnsani Ücret Talep Ediyoruz
İktidarı bu yanlıştan dönmeye çağıran Kaçar, asgari ücretin yetersizliğine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiği açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Aziz milletimiz adına buradan haykırıyoruz; bu yanlıştan dönün! Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, soğuk evlerinde kombi açamaz duruma düşürdüğünüz, çocuğunun beslenme çantasına ekmekten başka bir şey koyamayan on milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün. Talebimiz açıktır. Bizler; asgari ücret değil, İnsani ücret talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla, başla aziz milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz."