Sanko Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Türkmen:
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Dr. Öğr. Üyesi Merve Türkmen, mevsim geçişleriyle birlikte vücutta ani sıcaklık değişimleri oluşumuyla, özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerin hastalıklara yakalanma oranının arttığını söyledi.
Değişen hava şartları nedeniyle vücut ısısı dengesinin tam sağlanamadığı ve bağışıklık sisteminin zayıfladığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, "Bağışıklık sistemi savunma mekanizmasıdır ve vücudumuzu zararlı cisimlerden uzak tutarak, korur" dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, "Özellikle havanın bir anda ısınıp soğuması, güneşe aldanıp ince kıyafetler giyilmesi, beslenme ve uyku düzenindeki değişiklikler vücut direncini düşürür. Bu yüzden nezle, grip, farenjit gibi enfeksiyonlar ortaya çıkabilir" ifadelerini kullandı.
"Hastalık belirtileri benzer olabilir"
"Mevsim geçişlerinde en sık karşılaştığımız hastalıklar soğuk algınlığı (nezle) ve griptir" diyen Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grip belirtilerinde ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları daha fazla görülürken, soğuk algınlığında daha çok burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma görülür. Kırgınlık, yorgunluk, halsizlik ise her iki hastalıkta da görülebilir. Her ikisine de virüsler neden olmaktadır. Grip daha ağır geçirilirken, soğuk algınlığı gribin daha hafif bir formu olarak düşünülebilir."
"Çocuklar ve 65 yaş üstü kişiler dikkatli olmalı"
Mevsim geçişlerinden en çok çocukların ve 65 yaş üstü kişilerin etkilendiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, bu durumun bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olmasından kaynaklandığını hatırlattı.
Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, erişkinlerin bütün gün kapalı ortamlarda çalışmaları ya da çocukların okullarda bir arada olmalarının bağışıklık sistemlerini zayıflatabildiği gibi mikropların çoğalması için ortam hazırladığına dikkat çekti.
"Elleri sık yıkamak önemli"
Grip ve nezlenin daha çok hava yoluyla bulaşan hastalıklar olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, şu bilgileri paylaştı: "Maske kullanmak, öksürürken ve hapşırırken ağzı kapatmak, sık sık el yıkamak korunma yöntemlerinin başında gelmektedir. Bu hastalıkların el temasıyla bulaşma ihtimalinin yüksek olduğundan elleri sık yıkamak bulaşma riskini düşürmektedir."
"Tedavi nedene ve kişiye göre farklılık gösterir"
Hastalığa uygun tedavi yönteminin o hastaya göre hekim tarafından belirlendiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, şu önerilerde bulundu: "Dinlenmek ve bol su içmek önemlidir. Ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Burnu ve ağzı okyanus suyuyla temizlemek tedaviye yardımcı olur. Kişinin ateşi yükseliyorsa ve burun akıntısı koyu renge dönüştüyse bakteriyel enfeksiyon olabileceği akılda tutulmalıdır."
"Mevsim geçişlerinde yapılması gerekenler"
Dr. Öğr. Üyesi Türkmen, mevsim geçişlerinde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Grip olan kişilere 1,5 metreden fazla yaklaşılmamalı, ortak kullanımı olan masa, telefon, kalem gibi nesneler sık temizlenmeli, okul, hastane, fabrika gibi kalabalık ortamlarda el antiseptikleriyle eller temizlenmeli, kapalı ortamlar sürekli havalandırılmalı, düzenli beslenilmeli, uyku düzeni olmalı, stresten olabildiğince uzak durulmalı, sigaradan uzak durulmalı, bol sıvı tüketilmeli, grip hastalığına karşı aşı olunmalı, tuzlu su, karbonatlı su ile gargara yapılabilir, ılık suyla duş alınabilir, C vitamini deposu portakal, mandalina, greyfurt ve limon tüketilebilir, takviye gıda olarak C vitamini kullanılabilir, özellikle kronik hastalığı olanlar, çocuklar ve 65 yaş üstü kişiler dikkatli olmalıdır."
Kaynak:IHA