Şehir Hayatından Sıkıldı, 10 Yaşında Köyde Yaşamaya Başladı
Rize'nin Hemşin ilçesine bağlı Leventköy Demirciler Mahallesi'nde yaşayan 19 yaşındaki Arif Erdem Bayraktar, 10 yaşında iken köyde babaannesiyle beraber yaptığı işleri seyrederek köy hayatını benimsedi. Köy hayatını şehir hayatından daha çok seven Bayraktar, daha sonrasında ise köyde babaannesinin yanında yaşamaya başladı. Bayraktar, köyde tarım ve hayvancılık işlerini yaparak geçimini sağlıyor. Bayraktar, işlerini daha da büyüterek kendisinin ürettiği süt ve süt ürünlerini tüm Türkiye'ye tanıtmak istiyor.
"Köy hayatını sanal ve sosyal hayattan nefret ettiğim için seçtim"
Köy ve hayvanları çok sevdiğini belirten Arif Erdem Bayraktar, "9 yıldır köyde yaşıyorum. Köy hayatını sanal ve sosyal hayattan nefret ettiğim için seçtim. Burada ineklerimle, tarımla, gezmeyle ve doğayla iç içe yaşıyorum. Köyü ve hayvanları sevdiğim için bu hayatı seçtim. 10 yaşındaydım, o zamanlarda tarım ve hayvanları çok seviyordum. Benim kafeslerde evcil hayvanlarım vardı. Daha sonra Çayeli'nde arka bahçemizde bir tavuk besledik. Sonrasında da köye taşındım. Babaannem de köyde yalnızdı, onunla beraber yaşamaya başladım. Annem babam Çayeli'nde beraber yaşıyorlar, ben ise burada babaannemle yaşıyorum. Köy ve babaannem bana daha yakın geldi" ifadelerini kullandı.
"Olduğumuz gibi değil de özenti hayatı yaşıyoruz"
Gençlerin oldukları gibi yaşamalarını başkalarının hayatını özenerek yaşamamaları gerektiğini ifade eden Bayraktar, "Benim gençlere bir genç olarak tavsiyem şudur, herkes sevdiği işi yapar ama günümüzde daha çok özenti hayatı yaşıyoruz. Olduğumuz gibi değil de özenti hayatı yaşıyoruz. Biri ne yapıyorsa onların peşinden gidiyorlar. İnsanlar içlerinden geleni değil de daha çok gördüklerini yapıyorlar. Herkes kendi hayatını seçmeli" dedi.
"Yaptığım ürünleri bütün Türkiye'ye, bütün dünyaya tanıtmak istiyorum"
Köyde doğal yaptığı ürünleri bütün Türkiye'ye ve dünyaya tanıtmayı hedeflediğini belirten Bayraktar, "İleri zamanda büyük çaplı hayvancılık, organik tarım ve arıcılık yapmayı düşünüyorum. Hayvanlarımın sütüyle yaptığım ürünleri bütün Türkiye'ye, bütün dünyaya tanıtmak istiyorum. Organik, katkısız ve organik vadide yetişen ürünlerimizi herkese tanıtmak istiyorum çünkü artık her şey sunileşti. İnsanların daha çok organik beslenmesini istiyorum" şeklinde konuştu.
"O olmasa ben ayakta duramam"
19 yaşındaki gencin köydeki akrabası olan Yadigar Geçim ise, "Ondan çok memnunum. O olmasa ben ayakta duramam. Odur beni ayakta tutan. Temiz kalpli, iyi biridir ama değeri biçilmemiş. Herkese de iyiliği vardır. Herkese de yardımcı olur ama kimse bilmiyor" diye konuştu.