Sinsi İlerleyen Rahim Ağzı Kanseri, Aşılama İle Önlenebiliyor
Tıbbı Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Serkan Alemdar, 1-31 Ocak Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Alemdar, "Rahim ağzı kanseri, nedeni net olarak aydınlatılmış ve aşılama ile önlenebilir bir kanserdir" dedi.
Rahim ağzı kanseri, Türkiye'de kadınlarda en sık görülen 10 kanser türü arasında yer alıyor. HPV aşısı, tarama testleri ve düzenli takip ile önlenebilecek rahim ağzı kanserinde farkındalık oluşturabilmek adına her yıl 1-31 Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Tıbbı Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Serkan Alemdar, rahim ağzı kanseri hakkında bilgi vererek aşılama ve düzenli takibin önemine değindi.
"Türkiye'de kadınlarda tanı konulan ilk 10 kanser içinde yer alıyor"
Rahim ağzı kanseri hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Alemdar, "Rahim ağzı kanseri, servikste bulunan normal hücrelerin anormal hücrelere dönüşümü ve kontrolsüz çoğalması ile oluşur. Rahim ağzı kanseri Türkiye'de kadınlarda tanı konulan ilk 10 kanser içinde yer almakta olup, en sık görülen 3. jinekolojik kanserdir. Rahim ağzı kanseri gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre daha sık görülmektedir. Vakaların yarısından fazlası kaynakları kısıtlı olan ülkelerde görülmektedir. Bu durumun temel sebepleri tarama yöntemlerine ulaşmadaki zorluk ve Human Papilloma Virüs (HPV) aşılamasının yeterli düzeyde olmamasıdır" diye konuştu.
"Sigara risk faktörü"
Sigaranın rahim ağzı kanseri için risk oluşturduğunu belirten Uzm. Dr. Alemdar, "Rahim ağzı kanserinin bilinen en önemli risk faktörü HPV enfeksiyonu olup vakaların yaklaşık yüzde 99'undan sorumludur. Diğer önemli risk faktörü ise sigaradır. Bunların dışında düşük sosyoekonomik düzey, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanmak ve çok eşlilik risk faktörleri arasında yer almaktadır. HPV'nin neden olduğu rahim ağzı kanserlerinin çoğunda HPV tip 16 ya da 18 tespit edilmektedir. Bağışıklık sistemini baskılayan durumlar (HIV enfeksiyonu, organ nakli vb.) serviks kanseri riskini artırmaktadır" dedi.
"Taramanın önemi"
Erken evre serviks kanseri vakalarının çoğunda tanı anında herhangi bir belirti görülmediğine, tarama ile tanı konulduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Alemdar, "Semptomatik olanlarda en sık görülen 2 belirti ise düzensiz vajinal kanama ve cinsel ilişki sonrası kanamadır. Serviks kanseri taraması önerilmekte olup pap smear testi ya da HPV testi ya da ikisi birlikte (co-test) tarama amaçlı kullanılabilir. Sadece pap smear testi taramada kullanılacaksa her 3 yılda bir, HPV testi kullanılacaksa her 5 yılda bir, ikili test kullanılacaksa her 5 yılda bir tarama yapılması önerilmektedir" şeklinde konuştu.
"Aşılama ile önlenebilir"
Serviks kanserinden korunmak ve gelişimini önlemek için HPV aşılamasının önemine değinen Uzm. Dr. Alemdar, "HPV aşılaması 9-14 yaş arasında 2 doz, 15 yaşından sonra 3 doz şeklinde uygulanmaktadır. Kadınlarda 45 yaşına kadar aşılama yapılabilmektedir, ancak mümkün olan en erken dönemde ve mümkünse ilk cinsel ilişkiden önce yapılması önerilmektedir. Serviks kanseri tarama programlarında serviks kanseri şüphesi olan vakalarda ileri incelemeler yapılmakta, şüpheli alanlardan biyopsiler alınmaktadır. Patoloji sonucu malignite gelen hastalarda görüntüleme yöntemleri ile evrelendirme yapılmaktadır. Evresi belirlendikten sonra tedavi planlaması yapılmaktadır. Evreye göre cerrahi, kemo-radyoterapi ve kemoterapi-hedefli tedaviler-immunoterapiler tedavi seçenekleri olarak yer almaktadır. Rahim ağzı kanseri nedeni net olarak aydınlatılmış ve aşılama ile önlenebilir bir kanserdir" ifadelerini kullandı.
Kaynak:IHA