Uzmanından Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Dikkat Edilmesi Gereken 7 Kural

Uzmanından Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Dikkat Edilmesi Gereken 7 Kural
Travma sonrası stres bozukluğunda dikkat edilmesi gereken 7 kural hakkında açıklamalarda bulunan Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uz. Dr. Yalçın Kahya, "Kişi dinlenmek için kendisine zaman vermelidir. Spor yapmak stresi azaltmanın...

Travma sonrası stres bozukluğunda dikkat edilmesi gereken 7 kural hakkında açıklamalarda bulunan Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uz. Dr. Yalçın Kahya, "Kişi dinlenmek için kendisine zaman vermelidir. Spor yapmak stresi azaltmanın en iyi yollarından biridir. Alkol veya madde gibi kısa süreli rahatlık veren ancak sonrasında travmanın etkilerini derinleştirecek durumlardan uzak durmak gerekir" dedi.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), korkunç bir olay tarafından tetiklenen bir zihinsel sağlık durumu olarak değerlendiriliyor. TSSB yaşayan kişilerde geçmişe dönüşler, kabuslar ve şiddetli kaygının yanı sıra olayla ilgili kontrol edilemeyen düşünceler görülebiliyor. Belirtiler zamanla veya kişiden kişiye değişebiliyor. Bir aydan uzun bir süredir rahatsız eden duygu durumları ve düşünceler varsa bir uzmana başvurmak gerekiyor. Mümkün olan en kısa sürede tedavi almak, TSSB semptomlarının kötüleşmesini önlemeye yardımcı oluyor. Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uz. Dr. Yalçın Kahya travma sonrası stres bozukluğu hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

"Baş edilebilenden daha yüksek bir yoğunlukta yaşanıyor"

Pek çok insan hayatı boyunca defalarca üzüntülü, gergin, kaygılı hissettiği olaylarla karşılaştığının bilgisini veren Uz. Dr. Yalçın Kahya, "Ancak bunların çok az bir kısmı gerçekten travma niteliği taşır. Kişinin baş edebileceğinin çok üzerinde bir şiddet ve yoğunlukta yaşadığı, sınırlarının zorlandığı; korku ve çaresizlik yaşatan durumlar ruhsal travma olarak kabul edilebilir. Bu durumlar kişinin olağan deneyim sınırlarının ötesindedir. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), ağır bir psikolojik travma sonrasında ortaya çıkan, travmatik olayın tekrar tekrar yaşanması, olayı hatırlatan uyaranlardan kaçınma ve artmış uyarılmışlık gibi özgül semptomlarla kendini gösteren bir bozukluktur" dedi.

"Herkeste farklı şekilde ortaya çıkabiliyor"

Semptomlar üç aydan kısa sürdüğünde "akut", daha uzun sürerse "kronik" TSSB adı verildiğini belirten Uz. Dr. Yalçın Kahya, "Klinik açıdan önemli bir özellik de travmatik yaşantıdan 6 aydan uzun bir süre sonra ortaya çıkan tiplerdir. Bunlara "gecikmeli başlangıçlı" adı verilmektedir. TSSB'nin ortaya çıkmasında travmanın o kişi için niteliği, şiddeti, daha önce yaşadığı travmatik olaylar ve travma sonrası içinde yaşadığı koşullar belirleyici faktörler olarak dikkati çekmektedir" ifadelerine yer verdi.

Uz. Dr. Yalçın Kahya, travma sonrası stres bozukluğuna neden olan olayları ise şöyle açıkladı:

"Savaşa maruz kalmak, kaza, çocuklukta fiziksel istismar, cinsel şiddet, fiziksel şiddet gibi durumlar travma sonrası stres bozukluğuna neden olabilir. Ayrıca yangın, doğal afet, soygun, uçak kazası, işkence, adam kaçırma, yaşamı tehdit eden tıbbi teşhis, terör saldırısı gibi yaşamı tehdit eden ve birçok travmatik olay da TSSB'ye yol açabilir."

Uz. Dr. Yalçın Kahya, TSSB için kişisel yatkınlığı oluşturan faktörler arasında ise şu etkenleri sıraladı:

"Bekar, dul veya boşanmış olmak, düşük sosyoekonomik düzey, düşük eğitim düzeyi, çocukluk çağına ait olumsuz yaşam olayları (cinsel taciz, kaçırılma öyküsü gibi), kadın cinsiyet, yetersiz sosyal destek, kişilik özellikleri (borderline, paranoid, antisosyal ya da bağımlı kişilik özellikleri)."

"Tepkilerde veya duygularda aşırılaşma gelişiyor"

"TSSB gelişen kişi aşırı telaş ve korku içindedir, uyaranlara karşı aşırı duyarlıdır ve en küçük uyarana irkilme tepkisi verir" diyen Uz. Dr. Yalçın Kahya, "İlişkilerde duygu azalması, ilgisizlik ortaya çıkabilir. Çevreye ilgisizlik, tepkisizlik, haz alamama, çabuk sinirlenme, öfke patlamaları olan kişiler bir yakınları ya da kendi istekleri ile ruh sağlığı uzmanına başvurabilirler. Tanı bir psikiyatri uzmanı tarafından konur. Klinisyen tarafından uygulanan Travma Sonrası Stres Bozukuğu Ölçeği (CAPS) tanı konması, belirtilerin değerlendirilmesi, tedavi etkinliğinin izlenmesi amacı ile kullanılabilir" ifadelerini kullandı.

"Travma sonrası stres bozukluğunda psikoterapi yüz güldürüyor"

TSSB tedavisinde hem ilaçların hem de psikolojik tedavilerin etkili olduğu belirten Uz. Dr. Yalçın Kahya, "TSSB tedavisinde antidepresan ilaçlar birçok hastalık belirtisini yatıştırmakta yararlı olur. Özellikle depresyonla birlikte görüldüğünde TSSB tedavisinde antidepresanlar kullanılması gerekir. Psikoterapiler ile kişinin belirtilerinin sürmesine neden olan hatalı düşüncelerinin sağlıklı düşüncelerle değiştirilmesi amaçlanır. Ayrıca korku nedeniyle kaçındığı durumların üstüne gitmesi sağlanarak bu durumlarda yaşadığı korkunun azaltılması hedeflenir" açıklamasında bulundu.

Uz. Dr. Yalçın Kahya, son olarak TSSB olan kişilerin şu konularda dikkatli olması konusunda uyardı:

"TSSB olan kişinin verdiği tepkileri normal kabul etmesi gerekir. Yaşanan olayın kişinin kontrolünün dışında geliştiğini ve ne yaparsa yapsın, bu gibi durumlar karşısında hazırlıklı olunamayacağını hatırlaması gerekir. Kişi dinlenmek için kendisine zaman vermelidir. Spor yapmak stresi azaltmanın en iyi yollarından biridir. Alkol veya madde gibi kısa süreli rahatlık veren ancak sonrasında travmanın etkilerini derinleştirecek durumlardan uzak durmak gerekir. Kişide organik bir engel yoksa en kısa zamanda işine, görevine dönmesi gerekir. Kişi bolca bilgi edinmelidir. Yasını yaşamak için kendine izin vermeli, güçlü gözükmek için çaba göstermemelidir. Kendisini anlayan ve destekleyen kişiler ile bağlantısını koparmamalıdır. Çevresinden veya gerekiyorsa profesyonel birinden destek istemeli ve sıkıntılarını paylaşmalıdır."

Kaynak:IHA

HABERE YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.