Vali Çeber “Kardeşlik Köprüsü” Programına Katıldı
Genel merkezi Ankara'da bulunan Din Görevlileri Birliği Derneği, merkezi Diyarbakır'da bulunan Medrese Alimleri Vakfı ve merkezi Trabzon'da bulunan Trabzon Kur'an Kursları Dernekleri Federasyonun ortaklaşa düzenlemiş olduğu “Kardeşlik Köprüsü” programı Rize'de gerçekleştirildi.
Programa; Rize Valisi Kemal Çeber’in yanı sıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İbrahim Hilmi Karslı, Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, Rize İl Müftüsü Naci Çakmakçı, Rize Müftü Yusuf Karali Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Seyit Badır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin 8 ilinde bulunan 32 Kur'an kursu temsilcisi ve kanaat önderi ile Rize'de bulunan kanaat önderleri ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.
Kardeşlik Köprüsü programlarıyla; din görevlileri, kanaat önderleri, Kur'an kursları ve dini eğitim veren müesseselerin tanışmasına, kaynaşmasına, karşılıklı talebe akışını sağlamak ve bölgeler arasında kardeşliği pekiştirmek amaçlanmaktadır. Program kapsamında ziyaret edilen illerin tarihi ve kültürel mekanları gezilmekte, icazet merasimlerine katılım sağlanıp; din görevlileri, kanaat önderleri, Kur'an kursları ve dini eğitim veren üniversitelerin tanışması sağlanmaktadır. Kardeşlik Köprüsü programlarının en önemli amaçlarından bir tanesi de Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde terörün açtığı yaraları milli ve manevi değerlerimiz ve kardeşlik duygularımızla sarmaya çalışmaktır.
Rize Valisi Kemal Çeber, programda yaptığı konuşmada, “Çok güzel bir program oldu. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Hepimiz dertliyiz. Dünyadaki Müslümanların çektiği nedir? En son Afganistan da Müslüman kardeşlerimiz öleceğini bile bile uçağın kanadına çıktı. Bunu görüp de dertlenmeyen bir Müslüman olur mu? Bundan önce Suriye’de ve Irak’taki Müslüman kardeşlerimizin çektikleri nedir? Filistinli kardeşlerimizin halen daha çektikleri nedir? Şunu sormamız lazım nerde yanlış yaptık? Ne yanlış gidiyor? Biz kendi payımıza neleri düzeltebiliriz. İşte bu yüzdendir ki dertlenmekte haklıyız.
Bugün burada çok güzel bir tablo var. Bizim aramızda öyle bir köprü var ki kim yıkabilir? Bizim aramızda öyle bir kardeşlik sohbeti var ki kim bunu sekteye uğratabilir? Müslümanın, Müslümanın kardeşi olduğunu biliyorsak, kim bizim aramızdaki köprüyü yıkabilir? Kim bizim kardeşliğimizi sekteye uğratabilir? Müslümanlar olarak hepimiz kardeşiz. Bizler yüzyıllardır bu topraklarda hep kardeşlik duygusu içinde yaşamış, muhabbetle birbirimize bakmışızdır. Geçmişten bugüne oluşturmuş olduğumuz medeniyet tasavvurumuzun da gereği budur. Din, ırk, mezhep, toplum, millet veya kişi ayrımı yapmaksızın herkese hep hoş görüyle yaklaşmışızdır. Bugünde millet ve ümmet olarak en çok ihtiyacımız olan şey budur. Birbirimize hoş görüyle bakmak, muhabbetle yaklaşmak, kardeş olmak ve birlik olmaktır.
Müslüman coğrafyada oynanan oyunlara baktığımızda siz hocalarımıza ve bizlere çok önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Mezhepçilik, ideolojik çatışmalar, iktidar çatışmaları gibi pek çok bahaneyle Müslüman toplumlar bir kaos ortamında çekilmeye çalışılmaktadır. Hâlbuki bizim dinimizde hepimiz kardeşiz, peki neyi paylaşamıyoruz? İşte bu noktada siz değerli hocalarımıza ve bizlere önemli görev düşmektedir. Sizler bu toplumu birleştiren, bu toplumu kaynaştıran, doğru bilgilerle kardeşlik hukuku içinde yetiştirecek bilgi ve birikime sahip hocalarsınız. Bizler geleneklerimize, kültürümüze, tarihimize ve geçmişimize ne kadar sahip çıkarsak millet olarak o kadar güçlü oluruz. Milli ve manevi değerlerimiz bizim yolumuzda ki en önemli yapı taşlarımızdır.” dedi.