Zavendikli Mustafa Yıldız Hoca Efendi Rize'de Anıldı

Rize’nin manevi dinamiklerinden, kanaat ve gönül insanı, emekli vaiz “Zavendikli Mustafa Hoca” olarak bilinen, 64 yılda Türkiye’nin dört bir yanına tebliğ ve davette binlerce talebe yetiştirerek arkasında kapanmayan bir hayır sayfası bırakan Zavendikli Mustafa Yıldız Hoca Efendi, vefatının 11. sene-i devriyesinde Güneysu ilçesi Başaran (Zavendikli) köyündeki kabri başında anıldı.

Anma programına; Rize Valisi Kemal Çeber, Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, İl Müftü Vekili Abdullah Köseoğlu, Güneysu Kaymakamı Arif Oltulu, Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer, Güneysu İlçe Müftüsü Abdülkerim Çelik, Güneysu Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Akif Karslı, Rize İrşad Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Vakıf Müdürü Kadir Kara ile sevenleri katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ve hatim indirilen programda Vali Kemal Çeber bir konuşma yaptı. Vali Çeber, konuşmasında Mustafa Yıldız Hoca Efendinin Allah dostu olduğunu ifade ederek, Mustafa Yıldız Hoca’yı vefatının 11. sene-i devriyesinde minnetle, şükranla, rahmetle ve duayla andıklarını söyledi.

Vali Çeber, Mustafa Yıldız Hoca Efendinin ömrünü Kur’an’a ve dine hizmet için adadığını kaydederek, bu tip insanların ortak özelliğinin hiçbir şeyi olmadığını ve çok basit, çok sıradan, çok mütevazi birer hayat yaşadıklarını ve tamamen dine, diyanete, Müslümanlığa adanan birer ömür sürdüklerini ifade ederek, “Memleketin her tarafında Mustafa Yıldız Hocam gibi Allah dostları bulunuyor. Bu dinin, Müslümanlığın manevi mimarları olan, banisi olan insanların mezarlarıyla doludur, kabirleriyle doludur. Öyle inanıyorum ki onların kabirleri bizim memleketimize ve Müslümanlığın aslında Osmanlının, ecdadımızın ayak bastığı her yerdeki toprak parçalarına orayı sağlamlamak için kazılmış birer mıhtır. Şu kabir bizim ecdadımızın, büyüklerimizin kabirleri bu toprakların temel taşlarıdır. Bunu yaşadığımız günle irtibatlayacak olursak kendi düşüncemi söylüyorum örneğin Rize’de takdir edersiniz ki o kadar çok sorunlarla karşılaşıyoruz ki bazen bizim bu büyük dediğimiz sorunlar kendiliğinden öyle kolayca çözülüyor ki işte o zaman aklıma gelir bu zatların ettiği dualar, bu dine yaptığı hizmetler yok olup gitmiyor. Şu gök kubbeden bizlerin işine bereket olarak yansımaya devam ediyor. Onların yetiştirdiği öğrencileri, onların bıraktığı eserlerden istifade edebildiğimiz müddetçe kenarından kıyısından da olsa faydalanabildiğimiz müddetçe bizim işlerimize rast getiriyor. Bunu Rize için söyledim. Memleketimiz için söyleyecek olursam Allah başımızdan eksik etmesin sayın cumhurbaşkanımızı. Hep şöyle demez miyiz? Bu kadar büyük dediğimiz sorunların altından nasıl kalkıyor? İşte onun cevaplarından birisi de böyle zatı muhteremlerin, böyle alimlerin duaları olduğunu, böyle alimlerin kadrini kıymetini bilen insanlara faydalarının sürekli dokunduğunu ve böyle alimlerin yine tekrardan söylüyorum yaptıklarının, söylediklerinin uçup gitmediğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Biz Rize ile övünürüz değil mi? Ben konuşmalarımda çok söylerim, mavi ile yeşilin kenti. Muhteşem denizimiz var, muhteşem yaylalarımız doğamız var. Harika bir coğrafyamız var, çayın başkentiyiz. Bu memlekete çok büyük iş adamları, çok büyük bürokratlar ve başta sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere çok büyük siyasetçiler, devlet adamları yetiştirdi deriz. Ama bunlar içerisinde bazen çok dile getirmediğimiz aslında dile getirmesek de unutmamamız gereken boyutlardan birisi de işte böyle alimlerdir. Mustafa Yıldız hocam gibi onun döneminde ve ondan önce ve bugün hala bu hizmetlere devam eden insanların gibi varlığını unutmamız lazım. Belki de söylediğimiz sorunların halinde belki de yaptığımız ve yapacağımız işlerin kolaylaşması noktasında bizim görünmeyen kuvvetlerimiz bu zatlardır, bunların dualarıdır, yaptıklarıdır, bunların bizlere bıraktıklarıdır. Böyle düşünüyorum, böyle inanıyorum.” dedi.