Son yıllarda alternatif turizmde ön plana çıkan ve çeşitli aktivitelerin düzenlendiği Doğu Karadeniz yaylaları, şehrin stresli yaşantısından uzaklaşmak, serin havada doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler tarafından tercih ediliyor.
Yaylalarda kamp kurabilen, trekking ve foto safari yapabilen doğaseverler, başta kuş olmak üzere çeşitli hayvan türlerini de gözleyebiliyor.
Yaşam kültürü, yaban hayatı ve florasıyla özellikle dağcılar ile fotoğraf sanatçıları başta olmak üzere çok sayıda yerli yabancı ziyaretçiyi ağırlayan Gito Yaylası, açık havada hem Fırtına Vadisi hem de Kaçkarlar'ın görkemli manzarasını seyretme imkanı sunuyor.
Gito'nun güzellikleri görmek için düzenlenen doğa gezilerine, özellikle hafta sonları çok sayıda grup katılıyor. Çamlıhemşin ilçe merkezinden 2 saat süren yolculuğun ardından 2 bin 400 rakımlı yaylaya ulaşan gruplar, zaman zaman araçlarından inip eşsiz manzarayı fotoğraflayarak ölümsüzleştiriyor.
Muğla'dan gelen Aynur Mert yaptığı açıklamada, Gito'nun kolay anlatılabilecek bir yer olmadığını belirterek, gün içerisinde havasının sürekli değiştiğini, adeta adeta dört mevsimi yaşadıklarını belirterek, şöyle dedi
Sabah kalkarsınız, güllük gülistanlık, çok güzel bir havayla karşılaşabilirsiniz ama gün içerisinde bir sis, bir güneş, bir yağmur, bazen dolu, bazen sıcak, bazen soğuk veya serin. İnsanın ruhunda değişiklik yapan bir yer. Ben her sene gelmeye çalışıyorum. Burada olmak gerçekten çok güzel. Sessiz, sakin ve huzur verici. Teknolojiden, trafikten, gürültüden, şehirden uzak olmak gerçekten çok iyi geliyor. Bir kaçış yeri, bir huzur yeri gibi burası.
Ayfer Bayraktar da çok keyifli ama bir o kadar da zor yolculuğun ardından yaylaya ulaştıklarını ifade ederek, "Gito Yaylası'nın doğası, sisi, havası mükemmel. Şimdiye kadar nasıl gelmemişim diye hayıflanıyorum. Bol oksijenli, keyifli ve eğlenceli bir gün geçirdik." sözlerine yer verdi.