Rize'de bir alışveriş merkezinde, Ankara'da kalp yetmezliği nedeniyle tedavi görürken 5,5 yıllık bekleyişin ardından kalp nakli olan ancak yine de doktorların tüm çabalarına rağmen hayata tutunamayan 16 yaşındaki Esila Tüfekçi'nin kalp nakli beklediği sırada çizdiği resimlerden oluşan bir resim sergisi açıldı.
Vatandaşların ilgi gösterdiği resim sergisi Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Şatıroğlu, Esila Tüfekçi'nin ailesi ve vatandaşların katılımı ile açıldı. Esila Tüfekçi'nin kalp beklediği 5,5 yıl içerisinde çizdiği resimler ve resimlerin üzerindeki notlar herkesi duygulandırdı. Serginin gerçekleştiği alanda aynı zamanda organ bağışı standı da kurularak vatandaşlara organ bağışı hakkında bilgi verildi.
“Esila da sağlıklı bir çocuktu”
Esila'nın hem kendisi hem de kendisi gibi organ bekleyenlerin sesini duyurmak amaçlı resimler çizdiğini kaydeden Esila Tüfekçi'nin annesi Zeynep Tüfekçi “Benim kızım 5,5 yıl boyunca kalp bekledi. Sonunda geldi ama geç kalındı. Şunu söylemek istiyorum, organ bağışının önemini birbirimize anlatalım. Hepimizin başına gelebilir. Hastanede yattığı sürece hep sesini duyurmak istedi. Bunun için resimler yaptı. Sadece kendisi için değil, kendisi gibi bekleyenlerin de sesi oldu. Bize yetişmedi, umarım başkalarına yetişir. Onun için mücadelemizi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Sonuç dramatik”
Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe ise organ bağışı bekleyen hastaların umutlu bekleyişlerine dikkat çekerek “Ülkemizde 33 bin 500 kişi organ nakli bekliyor. 33 bin 500 kişinin tek derdi; bulunacak organ. Tabi ki en çok organ bekleyen hastalar herkesin de tahmin ettiği gibi böbrek bekleyen hastalar. Yaklaşık 25 bin kişi böbrek nakli bekleyerek her gün diyalize giriyor. 2 bin 600 kişi karaciğer nakli bekleyen hastamız var. Bulunmazsa hayatını kaybedecek. Bin 477 kişi kalp nakli bekliyor. Sonuç bu kadar dramatik” diye konuştu.
“Ülkemizde daha çok canlıdan canlıya nakil gerçekleştiriyoruz. İstemediğimiz bir durum”
Rize Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Oğuz Polat ise insanlarda farkındalık oluşturmak için bu tip etkinliklerde stant açtıklarını ifade ederek “Organ bağışı tabii ki halk arasında bilinen ama daha çok yanlış bilinen bir durum. Kişi beyin ölümü gerçekleştikten sonra organlarını bağışlama işlemine biz organ bağışı diyoruz. Yaşarken herhangi bir organ bağışında insanlar bulunmuyor. İki türlü organ bağışımız var. Bir canlıdan canlıya nakil, iki kadavradan yani ölmüş kişiden nakil. Biz ülkemizde şu anda daha fazla canlıdan canlıya nakil gerçekleştiriyoruz. İstemediğimiz bir durum. Kadavradan oranımız çok düşük. Bu tarz etkinliklerimizi, bu tarz seminerlerimizi kadavradan donörü arttırmak için yapıyoruz. Halkımızda en azından bir farkındalık, bir bilinçlendirme oluşturmak için yapıyoruz. Hep beraber bu etkinlikte buluştuk ve inşallah birisine faydamız dokunur, birisinde bir farkındalık oluşturmuş oluruz” şeklinde konuştu.
“Hedefimiz nakil oranlarımızı yüzde 80-90 civarına çekmek”
Avrupa'nın aksine Türkiye'de canlıdan canlıya nakillerin oranlarının daha fazla olduğuna vurgu yapan Polat “Tabii ki ülkemizde yüzde 70 oranında canlıdan canlıya nakil yapıyoruz. Yüzde 30 oranında kadavradan nakit yapıyoruz. Yani biz istediğimiz durumda değiliz. Normalde bu Avrupa'da tam tersi. Avrupa'da ise yüzde 20 oranında, canlıdan canlıya nakil, yüzde 80 oranında kadavradan, yani ölmüş kişiden nakil gerçekleştiriliyor. Bizim hedefimiz de ülke olarak, Sağlık Bakanlığı olarak kadavra oranımızı, yani ölmüş kişide nakil oranlarımızı yüzde 80-90 civarına çekmek” dedi.