Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; "Coğrafyayı değiştiren nehir" diyerek Menderes'in önemine dikkat çekti.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'nin (EKODOSD) haftalık söyleşi programlarında bu hafta, Aydın'da tarım arazilerinin en büyük su kaynağı olan, kirliliği ve biriken çöpleri ile gündem olmaya devam eden, geçtiği havzalara bereket getiren ve geçmiş uygarlıklarda mitolojik efsanelere konu olan Büyük Menderes Nehri konuşuldu. Doğduğu Afyon'a bağlı Dinar ilçesi Suçıkan mevkiinden, denize döküldüğü yer olan Söke'deki Menderes Deltası'ndan Ege Denizi'ne kadar ulaşan nehrin bu uzun yolculuğu esnasında üzerinde yapılan birçok tarihi köprüye de ev sahipliği yaptığının belirtildiği söyleşide Menderes Nehri'nin önemine dikkat çekildi.
Her hafta gerçekleştirilen söyleşilerin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, söyleşi ile ilgili "Çarşamba Söyleşilerinde bu hafta coğrafyayı değiştiren nehir olarak bilinen Büyük Menderes'le ilgili bir sunum gerçekleştirildi. Binlerce yıldır havza boyunca taşıdığı alüvyonlarla denizi doldurarak günümüzdeki bereketli toprakları meydana getiren Büyük Menderes Nehri'nin geçmişten günümüze yapmış olduğu değişiklikler görsel olarak sunuldu. Bir zamanlar Latmos körfezi olan Bafa'yı ve Myus'un küçük bir koyu olan Azap'ın önünü kapayarak, göl şekline dönüştürdüğü ve döneminde birçok küçük adayı da denizden kilometrelerce uzakta bıraktığı antik dönemi yansıtan haritalar üzerinden gösterildi. Büyük Menderes'in yakın zamana kadar yapmış olduğu taşkınlarla antik dönemde olduğu gibi bölgeyi adeta denize çevirdiği anlatıldı, yaz ve kış görselleriyle kıyaslama yapıldı. Yazın traktörlerle sürülen tarlalarda, kış taşkınlarında teknelerle balık tutulduğu söylendi. Getirmiş olduğu alüvyonlarla verimli ovaları oluşturan Büyük Menderes artık eskisi gibi taşkın yapamadığı, iklim değişikliğinin etkisi ve yapılan barajlar gibi müdahaleler nedeniyle içinde yürünebilen bir nehir haline geldiği anlatıldı. Büyük Menderes'in, Dinar Su Çıkan Mevkii'nden doğarak, milli parkın delta bölümünde denize döküldüğü alana kadar olan yolculuğu boyunca, etrafında yer alan yüzlerce endüstriyel tesisin, tarımsal faaliyetlerin ve kentsel yaşam etkilerinin oluşturduğu kirlilikle boğuştuğu söylendi. Menderesin bir yandan bereket getirdiği, diğer yandan da havzanın tüm kirlilik yükünü taşıdığı ve bunun sonucunda da insan sağlığına ve biyolojik çeşitliliğe, ekonomik, ekolojik ve toplumsal yaşama olan olumsuz etkilerine vurgu yapıldı. Büyük Menderes'in sorunları, sorunların kaynağı ve çözüm yollarının bilimsel çalışmalarla ortaya konulduğu, iyileştirme için doğru projelerin hayata geçirilmesinin havzada yaşayan yaklaşık 3 milyon insanın geleceğini olumlu etkileyeceği belirtildi" dedi.