Üretilen orakların ikamet ettiği mahallenin isminden alan "Erenler Orağı" sıra dışı görüntüsüyle normal oraklardan daha çok tırpan görüntüsüyle dikkat çekiyor.
Teknoloji öncesi genellikle el yapımı orakların tercih edildiğini ancak teknolojinin her alanda olduğu gibi tarım aletlerindeki satışları da yarı yarıya düşürdüğünü kaydeden Ali Halil, "Mesleği babamdan öğrendim. Küçük yaştan beri de yapıyorum. Tırpan şeklinde dövülerek, kesen taş ile bilenen tırpana benzer alet olup makinenin girmediği yerleri bununla biçebiliyorsunuz. Daha önce bahçeler bununla biçiliyordu çok seri imalat yapılıyordu. Şu anda teknolojinin getirdikleriyle üretimi yarı yarıya azaldı diyebiliriz. Araklı'nın çevresi bütünü hatta diğer ilçelerden tanıyanlar bunu kullanıyordu. Buradan göç ederek gidenler hatta yurt dışında bile kullananlar var. Özellikle fındık bahçelerindeki otları temizlemede çok kullanışlı" dedi.
Bu orak 120 yıldır yörede kullanılıyor
Babasının buluşu olan orağın 120 yıldır kullanıldığını kaydeden Halil, "Bunun buluşu babama ait başka yapan yok. Yaklaşık 120 senedir bu alet kullanılıyor çayır orağı budur. Türkiye'de buradan başka bir yerde bunu bulamazsın ama benzeri var. Babam ve amcam yaparlardı onlar da rahmetli oldular. Bu aleti tırpan gibi dövüyorsun, taş ile biletiyorsun, tırpan gibi kesiyor. Tek elle kullanıldığı için tırpanın girmediği yerlere çok rahat bir şekilde girerek otları temizliyor. Bu çevredeki her evde bulunan bir alettir. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bile bahçelerde kullanılmak üzere gurbetçilerce satın alınıyor" diye konuştu.
Mesleğin son temsilcilerinden olduğunu kendisinden sonra mesleği devam ettirecek kimsenin pek olmayacağını ifade eden Ali Halil, "Daha önceleri bu meslek sayesinde geçim sağlanabiliyordu ancak teknolojinin yaygınlaşması, tarımın azalması işlerimizi düşürdü. Günde 3-4 tane yapıyorum bu sene fiyatını da 200 TL olarak belirledik. Talep eskisi gibi olmazsa da zaman zaman var. Bu mesleğe çocuklarım biliyor ancak devam ettirmezler bazısı okudu bazısı başka meslek seçti.. Bu mesleği ekonomik olarak tatmin etmediği için tercih etmediler. Bu meslek artık kaybolmaya yüz tutmuş gibi devlet desteği yok. 120 yıllık icadı yapan şu anda iki kişi kaldı bizden sonra biter" şeklinde konuştu.