Bandırma Arkeoloji Müzesi'nde ekibi ile birlikte söyleşi gerçekleştiren Prof. Dr. Nergis Günsenin, 13. yüzyıla ait "Marmara Adası Çamaltı Burnu 1 Batığı" ile ilgili önemli bilgiler sundu. Yapılan araştırmalarla Bizans'a ait olduğu düşünülen batıkların son durumu da gün yüzüne çıktı.
Marmara Denizi'nde bulunan batıklar ile ilgili arkeolojik kazı ve araştırmaları yürüten Prof. Dr. Nergis Günsenin ve ekibi Bandırma Arkeoloji Müzesi'nde söyleşi gerçekleştirdi. Prof. Dr. Günsenin, son devir Bizans amforalarını taşıdığı bilinen 13. yüzyıla ait "Marmara Adası Çamaltı Burnu 1 Batığı" isimli batıktan 800 civarında amfora, 37 adet çapa ve çeşitli seramik malzemeler çıkarıldığını kaydederek, araştırmaların ise hala devam ettiğini belirtti.
Prof. Dr. Nergis Günsenin yaptığı açıklamada, "Marmara Adası etrafında bulunmuş olan milattan sonra 13. yüzyıla ait bir batık ile ilgili çalışmalarımızı öğrencilerimiz ile beraber sürdürüyoruz. Bu batıktan 800 civarında amfora, 37 adet çapa çıktı. Bu çapaların bir kısmının o dönemde geri dönüşüm için kullanılmak istendiğini, bu yüzden taşındığını biliyoruz. Tabi ki geminin ahşabı, geminin mutfak kısmında kullanıldığını düşündüğümüz seramik malzemeler ve benzeri çeşitli malzemeler de batıktan çıkarıldı. Bütün bu eserler Bandırma Arkeoloji Müzesi'nin deposunda saklanıyor. 20 yıllık bir zaman zarfında biz bu amforaların peşine düştük. Önce amforaların yapıldığı atölyeleri bulduk. Sonra bu amforaları taşıyan gemilerin nerelerde batmış olabileceği üzerine bir su altı araştırmasına yöneldik ve Marmara Adası ile çevresinde 16 tane arkeolojik sit alanı bulduk. Bu sit alanlarının 13 tanesi batık, 2 tanesi amfora yapım yeri ve 1 tanesi de höyük. Bu höyüğü de çok önemli görüyoruz" dedi.
Günsenin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bulunmuş batıklar içerisinde bizi en çok ilgilendiren ve bilim dünyasına katkı verecek olan 13. yüzyıla ait olandır. Çünkü 13. yüzyılda bu gemiler son devir Bizans amforalarını taşıyordu. Daha sonra tahta fıçılara geçilmiş. 13. yüzyıl birçok yönden batık kronolojisinde batık yapım tekniğinin boş bir sayfası, yani bilmediğimiz bir sayfasıydı. O yüzden 13. yüzyıl batığını kazmaya karar verdim. 1998-2004 yılları arasında batığımızın kazısı yapıldı ve bugün hala araştırmalarımız sürüyor. Çünkü bir arkeolojik kazı buz dağını andırır. Buzun üstündeki kısım bizim sahadaki çalışmalarımızdır. Fakat daha sonra biz bilim insanları yaptığımız kazının yıllar boyunca araştırmasını yürütürüz. Araştırmalarımız hala devam ediyor."