Kahramanmaraş merkezli depremler binaların sağlamlığını yeniden gündeme getirdi. Şehirlerin yıkıldığı, 10 binlerce can kaybının olduğu "asrın felaketi', binaların sağlam olmasının hayati önem taşıdığını bir kez daha ortaya koydu. Vatandaşlar ise oturdukları binaların depreme dayanıklılığını sorgulamaya başladı, gözler müteahhitlere çevrildi.
2018 yılından sonra yapılan binaların beton ve demir kalitesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan çip uygulaması ile takip ediliyor. Her inşaatta zorunlu olarak yapılması gereken bir uygulama ile ilk olarak özel firma yetkilileri inşaat halinde bir binaya giderek buradan taze beton numunesi alıyor. Akabinde bu numuneler küp şeklinde kalıplara dökülüyor. Kalıplara konulan betonun içine çip yerleştiriliyor. Çipli beton sistemi ile 16 saat–72 saat içerisinde numunenin şantiye çıkışı yapıldığı teyit edilebiliyor. Alınan beton numunesi su havuzlarında kürleme işlemine giriyor. 7 gün ile 28 arasında kürlenen betonlar devamında ASELSAN tarafından özel üretilen beton preslerine konuluyor. Bu pres makineleri içerisinde okuyucular, görüntü kameraları, güç kaynağı ve kalibrasyona müdahaleyi önleyen bir anahtar kilit sistemi yer alıyor. Basınca tabi tutulun betonların değerlerine müdahale olmadan sonuçlar çip vasıtasıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gidiyor. Beton kalitesini gösterildiği değerlerin olumsuz olması durumunda inşaata durdurma kararı veriliyor. Akabinde tekrardan binalara giden firma ekipleri burada karot işlemi, kolonlardan röntgen işlemi yapıyor. Alınan demir numuneleri ise özel makinelerde germe işlemine giriyor. Tüm bunlar sonucunda inşaat halindeki bir binanın güvenliği test ediliyor.
"1 hafta 10 gün sürüyor"
İnşaatlarda yapılan testler hakkında bilgi veren özel bir beton laboratuvarının sorumlusu Kadir Kaya, "Depremden önce vatandaşlar sadece daireyi satın alıyordu. Depremden sonra daireler "sağlam mı değil mi" diye araştırmaya başladılar. Depremden önce üretilen binalarla ilgili rutin işimizi yapıyorduk. Şu anda üretilen binalarla ilgili laboratuvar deneylerini yapıyoruz. Ama şu anda aşırı talep var. Vatandaşlar "binalarımız sağlam mı" diye müracaat ediyorlar. Binanın depreme dayanıklı olup olmadığını ilk önce yapı denetim sistemine dahil mi değil mi diye inceleyerek başlıyoruz. Denetim sistemine dahilse zaten testleri yapılmış bir bina oluyor. Eğer yapı denetime tabi değilse kapsamlı bir performans analizine ihtiyacı oluyor. Biz burada laboratuvar hizmeti veriyoruz. Kapsamlı bir performans analizini yapacak olan binanın statikçisi oluyor ve bizden talep ediyor. Bina katından karot almamızı, röntgen çekmemizi, demirlerin detaylarını, beton basınç dayanımını isteyebilirler. Statikçi bizim vermiş olduğumuz verilere dayanarak, binanın taşıyıcısı sağlamı mı değil mi diye ortaya çıkarmış olur. Bu hususta güçlendirmeye uygunsa, güçlendirme projesi hazırlanır. Eğer ki uygun değilse binanın tahliyesi ve yıkımı istenir. İnsanlar karot işleminin binalara hasar verdiğini düşünüyorlar. Mevzuatına uygun bir şekilde alınırsa karot binalara zarar vermiyor. Yapılan işlemlerin laboratuvar kısmı binanın durumuna göre 1 hafta 10 gün sürüyor. Binanın dayanıklı olup olmadığını öğrenmek için bakılması gereken en önemli unsur, binada dezenformasyon, çatlama, kesilme, kırılma gibi durumlar var mıdır bunlara bakılması gerekiyor. Zaten buna göre performans talebinde bulunması gerekmektedir. Laboratuvarın yapması gereken şey numuneleri alıp deneyleri yapmaktır" dedi.
"Bütün her şey sistem şeklinde ilerliyor"
Kürleme hakkında bilgi veren Kaya, "Kür havuzu, 28 günlük betonların 18 ve 22 derece ısı sıcaklığında kürlemesini sağlamaktadır. Bu kürlemenin ısı sıcaklığı gibi takipleri, ASELSAN'ın sisteminden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na aktarılmaktadır. Bu numune beton küplerinin içerisinde çipler olduğundan dolayı şu an kürlemede midir, kırılma günü gelmiş midir gibi soruları bakanlığın vermiş olduğu sistem içerisinden yürütebiliyoruz. Otomatik preste direkt start veriyoruz ve kırmaya başlıyoruz" diye konuştu.
"Beton numunelerinin içine çip koyuyoruz"
Yapılan işlemler hakkında bilgi veren İnşaat Mühendisi Umut Bayar, "Bina yapım aşamasında taze beton numuneleri alıyoruz. Bu beton numunelerinin içine çip koyuyoruz. Bu çip içerisinde bina kimlik numarası, yapı denetimi, beton sınıfı ve ilgili beton santrali bilgileri yer alıyor" şeklinde konuştu.
"Amaç beton kalitesini hatasız bir biçimde ortaya koymak"
Yapılan testlerin önemine değinen Samsun Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Ömer Bolat, "Beton kalitesinin gösterildiği değerlerin uygunsuz olması durumunda inşaata durdurma kararı verilmektedir. Akabinde tekrardan binalara giden Bakanlıkça yetkilendirilmiş laboratuvar ekipleri burada uygunsuz gelen betonu ihtiva eden yapı elemanlarından karot alarak bu karotları tekrardan basınç testine tabi tutmaktadır. Alınan karot numunelerinin de uygunsuz olması halinde binanın performans analizi yapılarak güçlendirilmesi veya ilgili bölümün yıkılması biçiminde bir sonuç ile karşılaşılabilmektedir. Çipli numune uygulamasının amacı beton numunesinin sahada alınıp laboratuvarda 7 ve 28 günlük kürleme sonucunda kırımına kadar geçen süreçte insan müdahalesini minimuma indirerek bina güvenliğinin en önemli unsurlarından biri olan beton kalitesinin hatasız bir biçimde ortaya konulması yoluyla vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini önemli oranda teminat altına almaktır" ifadelerini kullandı.