Yaşadıkları 8 katlı binadan sadece 5 kişinin kurtulduğunu belirten Fırat, enkazdan yaklaşık 2 saat sonra annesine sarılı vaziyette kendi imkânlarıyla kurtulduklarını ve tedavi için Trabzon'daki Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildiklerini söyledi.
"Bana gel, merdivene gitme"
Yaşadıkları korku dolu anları anlatan 30 yaşındaki Handan Fırat, Adıyaman merkezdeki Sümerevler Mahallesi Atatürk Bulvarı Özge Apartmanı 5. katında, annesi Rabia ve kardeşi Mehmet ile birlikte yaşadıklarını, kardeşi Mehmet Fırat'in mesaide olduğu için depreme işyerinde yakalandığını söyledi. Annesi Rabia Fırat'ın deprem anında kendisine seslenmesi üzerine deprem anında merdivene gitmek yerine annesine koşarak sarıldığını belirten Fırat "6 Şubat'ta gece yaşanan ilk deprem anında sallanır sallanmaz annem "Bana gel, merdivene gitme" dedi. Koştum anneme sarıldım. Anneme sarılır sarılmaz, evimiz yıkıldı. Çok kötü, savaş gibi bir şeydi. Binamız 8 katlıydı biz 5 katta idik çok şükür hayat üçgeninde kaldık şuan buradayız. Duvarlar adeta üzerimize yığıldı yere yuvarlandık. Enkaz altında iken sırtımdan yara almıştım, bağıramadım. Annem çok bağırdı, sesi kısıldı. Ağzımızda enkaz taşları var çıkaramıyoruz, her taraf toz. Bizimle birlikte bağıranlar da vardı. İki saat enkaz altında kaldık, kimse yoktu bütün yollar kapalı herkes bağırıp çağırıyordu, savaş gibi bir şeydi. 2 saat enkaz altında kaldıktan sonra kendi çabamızla enkaz altından kurtulduk, yanımda annem de vardı. Ayağımızda ayakkabı yoktu, yağmur yağıyordu yardım edecek kimse yoktu, çok kötüydü. Ailemden kimseyi kaybetmedim ama kuzenlerimi kaybettim. Adıyaman çok kötü durumda, çok kaybımız var, çok sevdiklerimizi kaybettik. Hala şoktayız. 3 gün boyunca hiç yemek yemedik, su içmedik, aklımıza bile gelmedi. Kimse kimseye yardım edemiyor her yerden bir ses geliyordu çok kötüydü. Depremden üç gün sonra buraya hastaneye geldik. Binamız 14 daire idi. 5 kişi kurtuldu" diye konuştu.
"Enkazı görünce o an "Bizimkiler yaşıyor olamaz" diye düşündüm ama çok şükür hayattalar"
Deprem anında iş yerinde olduğunu ve koşarak evlerine geldiğini belirten kardeşi Mehmet Fırat'ta " Deprem esnasında iş yerinde çalışıyordum, dışardaydım yerler çatladı. İşyerinin çatıları düştü, makineler birbirine girdi. Evlere doğru koştuk, evimize geldiğimde yerle bir olmuştu. O an bizimkiler yaşıyor olamaz dedim daha sonra bana yaşıyorlar dediler. Aileme bir şey olmaması içimi bir nebze olsun rahatlattı. Yıkılan evlerin altından sesler geliyordu, ama yardım eden kimse olmadı. Yağmur da yağıyordu, yollar kapalıydı. İşyerimle evimin arası yürüme mesafesi yaklaşık 1-1,5 saatlik yoldu. Bir şekilde evimize yetiştim çok şükür iyi idiler. Ben gittiğimde annem ve ablam enkazdan çıkartılmıştı. Yol üzerinde yardım edebildiklerime yardım ettik" dedi.