Kahramanmaraş merkezli depremlere hamileyken yakalanan annenin Adıyaman'da dünyaya getirdiği bebek, kalbindeki ciddi doğumsal rahatsızlık nedeniyle İstanbul'a nakledildi. Depremden önce 3'üncü çocuğunun olacağını öğrenen babanın depremde yaşamını yitirdiği öğrenilirken, kardeşleri Adıyaman'da konteynerda bekleyen bebeğe Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi sahip çıktı. Ameliyatı başarıyla gerçekleştiren uzmanlar, "Annesi eşine gebeliğini haber verdiğinde eşi tekrar baba olacağını öğrenerek çok mutlu olmuş ama maalesef bu son konuşmaları olmuş. Geldiğinde durumu oldukça kötüydü, ameliyatı kalbi durdurarak gerçekleştirdik. Kendi çocuğumuz gibi bakıyoruz, ameliyatsız yaşama şansı yoktu. Mesleğimizin belki de zirve duygularını bu tür bebeklere bakmakla yaşıyoruz. Her ameliyatta düşünüyoruz ve Cemil Hoca'mızın adına layık işler yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık depremler bölgede büyük yıkıma neden olurken çok sayıda vatandaş vefat etmişti. Depreme Adıyaman'da yakalanan bir ailenin hikayesi ise yürek burktu. Edinilen bilgiye göre 3'üncü çocuğuna hamile olduğunu öğrenen genç kadın, depremden önce haberi eşiyle paylaşınca büyük mutluluk yaşadılar. Ancak 6 Şubat'taki depremde babanın enkaz altında kalarak vefat etmesiyle tüm aile yıkıldı. Eşinin vefatının ardından karnındaki bebeği, 9 ve 11 yaşlarındaki kızlarıyla hayata tutunmaya çalışan anne, ekim ayında yaklaşık 3,5 kilo olarak dünyaya gelen A.E.'yi kucağına aldı. Ancak doktorlar bebekte ciddi bir doğumsal bir kalp hastalığı olduğunu ve ameliyat edilmesi gerektiğini söyledi.
Depreme anne karnında yakalandı, babası vefat etti
Acil şekilde ameliyata alınması gerektiği belirtilen bebek, Adıyaman'dan İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi'ne nakil edildi. İncelemelerin ardından minik bebek için hemen ameliyat planlanırken yaklaşık 4 saatin sonunda operasyon başarıyla tamamlandı. Bu süreçte ailesi yanında olamayan minik bebeğe ise Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi çalışanları sahip çıktı, bebeğin ihtiyaçları da temin etti. Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Sorumlusu Prof. Dr. Ali Rıza Karacı ile Uzman Dr. Zeynep Gülben Kük Özalp de ekipleriyle gerçekleştirdikleri operasyona ilişkin bilgi verdi. Uzmanlar, yaklaşık 1 ay hastanede kalan minik bebeğin taburculuk sonrası bakımının başarılı tedavi sürecinin devam ettirilmesi için büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
"Mesleğimizin zirve duygularını bu tür bebeklere bakmakla yaşıyoruz"
Minik bebeğe gerçekleştirdikleri ameliyata ilişkin konuşan Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Karacı, "Bebeğimiz deprem bölgesi Adıyaman'dan geldi, şanssız bir bebek. Maalesef doğmadan önce babasını kaybetti. Doğumdan sonra da oldukça ciddi olan, hemen acil müdahale gerektiren kalp hastalıklarından biriyle doğdu. Bize ulaştıklarında 112'ye hastaya kabul edebileceğimizi söyledik, 112 uçak ambulansla acil olarak doğumun birinci gününün akşamı gece 12'lerde bebeği bize getirdi. Doğar doğmaz acil müdahale gerektiren ilk birkaç hastalıktan biri. Geldiğinde durumu oldukça kötüydü, bir süre ilaçla durumunu düzelttik daha sonra hazırlığımızı yapıp ameliyata aldık. Ameliyat yaklaşık 3-4 saat kadar sürüyor, kalp durdurularak yapılan bir ameliyat. Bazı merkezlerde bu ameliyatlar kalbin durdurulmasının yanı sıra dolaşım da durdurulur daha komplike bir ameliyattır, biz dolaşımı durdurma gereği duymadık. Kalbi durdurarak ameliyatı gerçekleştirdik. Güzel bir ameliyat oldu, sonrası toparlama süreci çok uzun sürmedi. 2-3 gün içinde solunum cihazından bebeğimizi ayırdık. Operasyon yapılmasaydı bebeğimiz geldiğinde durumu zaten kötüleşmiş ve kaybedilmek üzereydi ameliyatsız yaşama şansı yoktu maalesef. Bebekleri ameliyat ediyoruz, gönderiyoruz ama tamamen iyileşme dönemi yaklaşık 3-4 ay sürüyor. Bizi düşündüren konu; çocuk tekrar konteynera dönecek. Çocuğun iyi şartlarda olması gerekiyor, prefabrik evler belki çocuk için daha iyi olabilir çünkü çocuk enfeksiyon kaparsa, üşürse, rahatsız, hasta olursa bütün emeklerimiz boşa gider. Bu vakalara yüzde 1-2 civarında rastlıyoruz, hastalıklar içerisinde kitapların yazdığı belki de tek acil müdahale gerektiren hastalık budur. Mesleğimizin belki de zirve duygularını bu tür bebeklere bakmakla yaşıyoruz. Her ameliyatta düşünüyoruz, Cemil Hoca'mızın adına layık işler yapmaya çalışıyoruz" dedi.
"Eşine gebeliğini haber verdiğinde baba çok mutlu olmuş ama son konuşmaları olmuş"
Bebeğin ameliyat sonrası bakımının çok önemli olduğunu anlatan Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Zeynep Gülben Kük Özalp, "Rahatsızlığının adı; total anormal pulmoner venöz dönüş anomalisi yani bu şu demek; akciğerinde temizlenmiş olan temiz kanın yanlış yere dökülmesi. Bu da çocuğun oksijen değerlerinin düşük seyretmesine, kalp yetmezliğine sebep olan bir hastalık. Babası şubat ayındaki depremde maalesef enkaz altında kaybettiğimiz bir vatandaşımız, annesi 2 kız çocuğuyla beraber Adıyaman'da yaşamaya devam ediyor. Okula gitmekte olan küçük çocukları olduğu için epey sıkıntılı bir yaşamları var. Çocuğun ihtiyaçlarını biz bir şekilde gideriyoruz. Normal şartlarda hiçbir hastalığı olmasa bile yeni doğan bir bebeğin özenli bakıma ihtiyacı var. Bu çocuğumuz çok büyük bir kalp ameliyatı oldu. Tabi ki bu süreçte vücudu yıprandı. Bünyesi normal bir yeni doğan bebeğin bünyesine göre tabi ki daha zayıf, enfeksiyonlara tabi ki daha açık, hastalıklara daha yatkın. Dolayısıyla ameliyat sonrası bu hastaların bakımlarının daha özenli olmasını istiyoruz. Bebeğimizin şöyle bir hikayesi var; deprem şubat ayında oldu, şu anda kasım ayındayız. Bebek aslında depreme anne karnında yakalandı. Bizi üzen şeylerden bir tanesi de şu; annesi eşine gebeliğini haber verdiği zaman eşi tekrar baba olacağını öğrenerek çok mutlu olmuş ama maalesef bu son konuşmaları olmuş. Çocuğumuzun böyle bir hikayesi var sonra da anne 3'üncü çocuk olarak konteynerda yaşarken çocuğunu dünyaya getirmiş. Deprem sabaha karşı olmuştu önceki gün, gün içerisinde babayla konuştuktan sonra o gecenin sabahında bir daha görüşememişler" şeklinde konuştu.
Öte yandan İstanbul'daki tedavisi tamamlanan minik bebek, annesinin gelmesinin ardından taburcu edilerek yeniden Adıyaman'a döndü.