Samsun'da düzenlenen "Kahverengi Kokarca Paneli"nde konuşan Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, "Zararlı ile en büyük mücadele yöntemi ne yazık ki evlerde gördüğümüz böceklerin kışlak alanlarında yok edilmesidir. Bu noktada tüm vatandaşlarımızdan toplu bir aksiyon bekliyoruz" dedi.
İstilacı bir tür olan ve özellikle Karadeniz Bölgesi'nde fındık başta olmak üzere yüzlerce bitki türüne büyük zarar veren "kahverengi kokarca" ile mücadeleyle ilgili Samsun'da panel düzenlendi.
"Tüm dünyaya konteyner ticareti ile yayılmış bir böcek"
Kahverengi Kokarca Paneli'nde konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, "Türkiye'de kahverengi kokarca ile ilgili şuandaki eylem ve plan uygulamasında sorumlu genel müdürlük olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bazı faaliyetleri öncesinde çalışmaya başladığımız böcektir. Yeni çıkmış olsa da ülkemizde 2017 yılında ilk tespitini yapan Giresun Fındık Enstitüsüdür. Şu anda ülkemizde samuray arısı dediğimiz bir doğal düşman üretmeye başladık. 2017 yılında tespit ettiğimiz zamandan bugüne kadar ekonomik anlamda çok ciddi zarar yapmış bir böcek değildir. Bu zararlı organizma kışlamak için daha sıcak yerlere, evlere hücum ediyor. Tüm dünyada bu böceği seyahat böceği olarak aksedenler var. Tüm dünyaya konteyner ticareti ile yayılmış bir böcektir. Ülkemize yakın komşumuz Gürcistan'dan giriş yaptı. Bakanlık olarak bir zararlı organizma ile mücadele etmek için ilk olarak zirai mücadele teknik talimatını hazırlamanız gerekiyor. Türkiye'de tarımda zarar veren şuan 661 tane zararlı organizma var. Geldiğimiz noktada baktık ki bu böcek evlere yığıldı. Bu sefer daha düne kadar evlerde ruhsatlı ilaç yoktu. Evlerdeki mücadelesi aslında halk sağlığı konusudur. Aslında bakanlık olarak biz bu konuda çoğu önlemi aldık. Bakanımız İbrahim Yumaklı'nın talimatları ile koordinasyon toplantısında şu kararlar alındı: Bakanlığımız tüm doğal düşman üretim kapasitesini bu düşman ile kullanma kararı aldı. Tüm dünyada bu zararlı ile mücadele sadece tarım alanında yapılırsa başarı çok düşük olur. Buradaki asıl mücadele şekli bazı il müdürlüklerimiz gördüğünüz yerde öldürün diyorlar. Müslüman bir ülkeyiz, kıyamıyoruz ama sivrisinekte can yakıyor, öldürüyoruz. Tercih meselesi olarak görmeyin. Zararlı ile en büyük mücadele yöntemi ne yazık ki evlerde gördüğümüz böceklerin kışlak alanlarında yok edilmesidir. Bu noktada tüm vatandaşlarımızdan toplu bir aksiyon bekliyoruz" diye konuştu.
"100'den fazla üründe zarar bırakıyor"
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Dr. Metin Türker, "2017 yılında Gürcistan'dan gelen bu zararlı maalesef ülkemizde 250'den fazla olan istilacı türlerden bir tanesidir. Sadece fındıkta değil 100'den fazla üründe zarar bırakan, o ürünün ticari değerini öldüren ciddi bir zararlıdır. Bugün bazı illerde yoğunluk fazla, artık Çanakkale'de de görüldüğünü duyuyoruz. Önlem alınmadığı takdirde bunu tüm Türkiye'de yayılması gibi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalabiliriz. Özellikle üretici birliklerimizden ve üreticilerimizden bu konuya sağduyu ile davranmalarını, bu olaya topyekun bir mücadele olarak bakmamız gerektiğini, bir bahçenin temizlenmesinin çok önemli bir fayda sağlamayacağını diğer tarlalardan bu zararlının tekrar bahçemize dönerek zarar vermeyi devam edeceğini düşünmemiz gerekiyor. Şu anda bunlar kış şartlarında vakit geçirmek için sıcak bölgelere akın ettiler. Baharda sıcaklıkların 16, 17 dereceyi bulduğunda tekrar uyanacaklar ve sahaya geri dönecekler. Tekrar sahaya dönmeleri aşamasında tuzaklarımızla sahada yerimizi alacağız. Bir tane tuzağı 10 dolara dışarıya vermeyeceğiz. Bu konuyla ilgili sermayesi olan, fikri olan, biz bunu bu ülkede üretiriz, bu sektörün hizmetine sunan yatırımcıları bekliyoruz" şeklinde konuştu.
"Aralık, ocak olmadan bu böceği süpürmemiz lazım"
Samsun Valisi Orhan Tavlı ise "Samsun özelinde aralık ve ocak ayı çok önemlidir. Madem bu davetsiz misafir evlerimizde, ahırlarda, kışlaklarda misafir olmak istiyor, bizim bunu aralık ve ocak ayında buradan topyekun süpürmemiz lazımdır. Bunu da doğal yöntemlerle yapmamız lazım. Samsun Valiliği olarak bütün kurum ve kuruluşlarımızla bu mücadelenin yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Sadece fındığa verilen zarar olarak bölgede ortaya çıktı ama burada görüyoruz bütün sebze, meyve tarımsal ürünlere zarar vermektedir. Tabii, bu bizim görebildiğimizdir. Belki de insana diğer canlılara zarar verdiği önümüzdeki süreçte önümüze çıkacak. Şu anda bunlar evlerimizde, ahırlarımızda geziyorlar. Biz ilk etapta fındığa, meyveye, sebzeye zarar verdiği görüyoruz. Bu davetsiz misafirler aralık, ocak gibi Karadeniz Bölgesi'nden süpürmemiz lazım. Arının faydasını burada bir kez daha görüyoruz. Arı yoksa hayat yoktur. Su yoksa tarım yoktur. Arının da böyle faydalı bir işte kullanılacak olması önemlidir. Bu zararlı böceklerin popülasyonu artınca zararlı oluyor. Onlar da olacak ama popülasyonları dengeyi bozmayacak. Dengeyi büyük ihtimalle kimyasal ilaçlar bozdu. Hepimiz topyekun bu zararlının çoğalmasını engellememiz lazımdır" şeklinde konuştu.
"Bunun 3 mücadelesi var"
İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam da "Bu kokarcanın sadece zararı fındıkta değildir. Fındığı öne almamızın sebebi stratejik ürün olması, ihracatta öneme sahip olması ve çiftçilerimizin büyük bir çoğunluğunun fındık ile geçimini sağlamasıdır. Sebze ve meyvelerimizi hepsine zarar verebilecek bir böcektir. Bunun 3 mücadelesi var: Birine başladık. Biyolojik mücadelesini enstitümüz yıllardır beridir veriyor. Diğer bir mücadele ise mayıs haziran gibi yapacağımız kimyasal mücadeledir" ifadelerini kullandı.
Panelde Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Atik de bir konuşma yaptı. Vali Tavlı tarafından katılımcı panelistlere plaket verildi. Panel yetkililerin sunumu ile devam etti.