Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, Ramazan ayında bu uygulamayı iftar ile sahur arasına yaymak gerektiğini ifade ederek, "Oruçlu olduğumuz süre 17 saati geçiyor. Vücudumuzun rahat olması için azar azar iftarla ve sahurla birlikte toplam 3-4 öğün beslenmemiz yararlı olacaktır." dedi.
Hümeyra Taşcıoğlu, "Bu yıl sahur ile iftar arasındaki süre ortalama 17 saat olduğu için uzun bir süre aç kalınacağını ve sıcak yaz günlerini de düşündüğümüzde biraz daha zorlu bir Ramazan ayının bizi beklediğini söyleyebiliriz." diye konuştu. Bu nedenle rahat bir Ramazan ayı geçirmek için önerilerde bulunan Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, "3 öğünden 2 öğüne düşen günlük beslenmede, mideyi yormayacak, hazmı kolay yiyecekler tercih edilmeli. Ramazan ayında genellikle tek bir öğün olan iftarla veya iftardan sonra yatmaya yakın saatlerde yenilen yemeklerle tüm gün geçirilebiliyor. İftar ile sahur saati arasındaki süre, metabolizmanın en verimsiz çalıştığı saatlerdir. Sağlıklı beslenme biçimi olan azar azar ve sık aralıklarla toplamda 6 öğün olan beslenme biçimini ramazan ayında da uygulayarak metabolizmamızın daha verimli çalışmasını sağlayabiliriz. Ramazan ayında öğün olmasa da iftar, sahur ve bu öğünlerin dışında 1-2 ara öğünle toplamda 3-4 öğün beslenilmesine özen gösterilmeli." diye konuştu.
Kilo sorunu olan kişilerin bu dönemi bir diyet fırsatı olarak görmelerinin doğru olmadığını ifade eden Taşcıoğlu, "Oruç tutarak kilo verilmez. Metabolizma hızının yavaşlaması, alınan besinlerin yağa dönüşmesini kolaylaştırır. Bu da kilo artışına sebep olur. Oruç tutan bireyler hareketsiz kalmaya da meyillidirler. Bu yüzden, ramazanda yeterli ve dengeli beslenme kurallarına dikkat etmeyenler, bu dönemde kilo alabilir. Kilo almamak için sahura kalkmak büyük önem taşır." uyarısında bulundu.
İftar iki aşamada yapılmamalı
Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, iftarda orucu açarken hurma gibi kuru meyveler tercih edilirse gün boyu düşen kan şekerinin dengeye geldiğini ve tatlı isteğinin önüne bir nebze olsun geçilebileceğini aktardı. Taşcıoğlu, şu bilgileri verdi: "Ardından 1 avuç içi kadar pide veya esmer ekmek ile peynir, zeytin, bal, reçel gibi iftariyeliklerden alınabilir ya da direk çorbaya geçilebilir. Çorba olarak yoğurt ve yarmadan oluşan soğuk çorba tercih edilebilir. İftarı 2 aşamada yapmak da yine şeker ve kan basıncı kontrolü açısından gerekli. Su ve iftariyeliklerle orucu açıp bir kase çorbadan sonra 15-20 dakika bekleyerek ana yemeğe devam etmek, Ramazan'ı daha rahat geçirmenizi sağlar. Ana yemek olarak da et, tavuk, balık, kurubaklagil veya etli sebze yemekleri tercih edilmelidir. Yemeklerin yanında pilav, makarna, börek, zeytinyağlı sarma-dolma gibi yardımcı yemekler olacaksa ekmek tercih edilmemelidir. Ancak iftarı hafif geçirmek için pilav, makarna ve türevlerinin yerine esmer ekmeği tercih etmek daha uygun olacaktır. Tabii kabızlığa engel olması açısından salata da iftar sofralarında unutulmamalıdır."
Sıvı tüketiminde zamanlama ve miktar
Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi ile açlıktan ziyade susuzluk ön plana çıktığını anlatan Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, "Bu sebeple kişiler oruçlarını açarken suya çok fazla yüklendikleri için yemek yemede isteksizlik yaşanabiliyor. Bu da yavaşlayan metabolizmamızı canlandırmaya engel oluyor. Bu sebeple iftar saati ile beraber su tüketimimizi kademeli olarak artırmamız gereksiyor. Örneğin orucu açarken 1-2 su bardağı, 15-20 dakika sonra tekrar 1-2 bardak su ile suyu zaman dilimlerine paylaştırırsak hazımsızlık ve şişkinlik problemlerini de önlemiş oluruz. Ancak su tüketimi 2,5 litrenin altında olmamalıdır. Maden suyu da su tüketiminin içerisinde yer alır ancak hipertansiyon hastaları için fazla miktarları önerilmez. Çay ve kahve yemeklerden 1,5 -2 saat sonra tüketilmelidir." dedi.
İftarla sahur arasında 4 öğün
Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, normal zaman insanlara 3 öğün değil 6 öğün beslenmeyi önerdiklerini hatırlattı.