İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD Adalet Bakanlığının "İran Devrim Muhafızları'na bağlı bir yetkilinin Donald Trump'a yönelik suikast planı yaptığı" iddiasına ilişkin yaptığı açıklamada, "Gerçek bir katil olmadığı için senaristler devreye girip üçüncü sınıf bir komedi üretiyor. Böyle bir durumda sözde bir suikastçının İran'da oturup FBI ile çevrimiçi konuştuğuna kim inanabilir?" dedi.
ABD Adalet Bakanlığının "İran Devrim Muhafızları'na bağlı bir yetkilinin Donald Trump'a yönelik suikast planı yaptığı" iddiasına İran'dan yanıt geldi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımızın göreve başlamasının hemen ardından Tahran'da İsmail Haniye'nin öldürülmesini hatırlıyor musunuz? Herkes bunun kimler tarafından ve neden yapıldığını biliyor. Şimdi ise bir başka seçimle aynı amacı güden yeni bir senaryo uydurulmuş durumda. Gerçek bir katil olmadığı için senaristler devreye girip üçüncü sınıf bir komedi üretiyor. Böyle bir durumda sözde bir suikastçının İran'da oturup FBI ile çevrimiçi konuştuğuna kim inanabilir?" ifadelerini kullandı.
Dikkate alınması gereken bazı gerçeklerin olduğunu belirten Arakçi, "ABD halkı kararını verdi ve İran, onların istedikleri başkanı seçme hakkına saygı duyuyor. Bundan sonraki yol ise bir tercihtir ve bu yol saygıyla başlar. İran, kesin bir şekilde nükleer silahların peşinde değildir. Bu, İslami öğretilere ve güvenlik hesaplarımıza dayalı bir politikadır. Güven inşası her iki taraftan da gereklidir. Bu tek taraflı bir süreç değildir" ifadelerini kullandı.
ABD Savunma Bakanlığı'nın "Shakeri" iddiası
ABD Adalet Bakanlığından dün yapılan açıklamada, 51 yaşındaki İranlı Farhad Shakeri'nin FBI yetkililerine, 7 Ekim 2024'te Donald Trump'ı öldürmek için bir plan sunmakla görevlendirildiğini söylediği aktarılmıştı. Ayrıca, Shakeri'nin New York'ta yaşayan 2 Yahudi ABD vatandaşını izlemekle görevlendirildiği, İran Devrim Muhafızları Ordusundan bir yetkilinin her ikisinin öldürülmesi için 500 bin Dolar teklif ettiğini belirttiği kaydedilmişti. Shakeri'nin ayrıca, Sri Lanka'daki İsrailli turistleri hedef almakla da görevlendirildiği öne sürülmüştü.