Işık: “Türkiye Su Zengini Değil”

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İzmir'de düzenlenen Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu-Sanayide Su Verimliliği toplantısına katıldı.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İzmir'de düzenlenen Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu-Sanayide Su Verimliliği toplantısına katıldı. Türkiye'nin su zengini olmadığını anlatan Işık, "Türkiye fakir diyeceğimiz ülkelerden bir tanesidir. Lavaboda elinizi yıkıyorsunuz, abdest alıyorsunuz, yüzünüzü yıkıyorsunuz biz de maalesef sisteme gidiyor. Adam öyle bir şey yapmış ki o suyu sifonda kullanıyor" dedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü işbirliği ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) katkılarıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü 75. Yıl Amfisinde düzenlenen sanayide su verimliliği temalı 3. Sürdürülebilir Üretim Sempozyumuna katıldı. Sempozyuma, İzmir Valisi Mustafa Toprak, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Mehmet Füzün, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da katıldı.

Sempozyumda konuşan Bakan Işık, Türkiye'nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını belirterek şöyle konuştu:

"Hatta Türkiye, fakir diyeceğimiz ülkelerden biridir. Türkiye'nin şuan kişi başına düşen 1519 metreküp su ile su sıkıntı çeken ülke olduğunu unutmamak durumundayız. 2030'da bu rakam kişi başı 1120 metreküpe düşecek. Gereken dersi çıkarmak durumundayız. Ülkemizde kullanılan su miktarı 44 milyar metreküp. Bunun yüzde 73'ü tarım, yüzde 16'sı içme suyunda, yüzde 11'i sanayide kullanılıyor. Tarımda kullandığımız su miktarı ile çok daha fazla üretim yapmanın yolunu aramak durumundayız. "Yenilikçilik nedir?" diyorlar. Lavaboda elinizi yıkıyorsunuz, abdest alıyorsunuz, yüzünüzü yıkıyorsunuz bizde maalesef sisteme gidiyor. Adam öyle bir şey yapmış ki o suyu sifonda kullanıyor. O suyu bir de sifonda kullanıyor. Bu çözümleri hayatımızın bir parçası yapmak durumundayız. Bu ülke ve bu dünya bize sadece ecdattan emanet değil. Geleceğe su bakımından daha fakir ülke bırakmamak bizim görevimiz. 1 Türk liralık katma değer üretmek için 26 metreküp su kullanıyoruz. Halbuki belki çok daha az su kullanabilmeliyiz. Bunu, yenilikçi üretim, geliştirdiğimiz teknolojik üretimle başarırız."

AZİZ SANCAR'A TEBRİK

Geçen aylarda Dokuz Eylül Üniversitesi Biyotıp ve Genom Enstitüsü açılışında Nobel Ödülü alan Aziz Sancar ile tanıştığını hatırlatan Işık, şunları söyledi:

"Aziz Sancar hocamız enstitünün danışma kurulunda bulunuyordu. Aziz Sancar hocamız hepimizin göğsünü kabartan bir başarıya layık görüldü. Çok büyük gurur duyduk. Hocamızın böylesine önemli enstitünün danışma kurulunda yer alması, üniversitemizin bilim insanına ne kadar değer verdiğinin göstergesidir. Nobel aldıktan sonra davet edilse o kadar anlamlı olmazdı. Nobel almadan önce davet edilmesi ve ondan sonra Nobel alması, üniversitemiz açısından kutlanması gereken bir durum."

"ELİNİ ALTINA EN ÇOK KOYMASI GEREKEN GELİŞMİŞ ÜLKELER"

Hızı düşse de dünyada bir büyüme olduğunu kaydeden Işık, bu büyüme yaşanırken tedbir alınmazsa 100 yılın sonuna doğru dünyada 4 derecelik ısı artışı olacağının var sayıldığını hatırlattı. Bunun sonucunda üzerinde yürüdüğümüz pek çok toprağın su altında kalacağını ve ekosistemin ciddi derecede tahrip olacağını ifade eden Işık, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünya bu gerçeği gördüğü için iklim değişikliğine yönelik toplantılar yapıyor. Hedef, 4 derecelik artışı 2 derece tutabilmek. O zaman ekolojik denge daha az tahrip edilmiş olacak. Türkiye olarak en önemli beklentimiz; bu çalışmalarda taşın altına en çok elini koyması gereken ülkelerin gelişmiş ülkeler olması. Dünyanın bu noktaya gelmesinde onların çok büyük sorumluluğu var. Bu noktada alınacak tedbirlere en fazla katkı vermesi gereken de gelişmiş ülkelerdir. Dünyayı en fazla kirleten, gelişmekte olan ülkeler. Afrika gibi bazı gelişmekte olan ülkelere yük vermek yerine onların da büyümesini sağlamaya çalışmak gelişmiş ve bazı gelişmekte olan ülkelerin sorumluluğudur."

"VERİMSİZ ELEKTRİK MOTORLARININ SANAYİDE KULLANILMASINI İSTEMİYORUZ"

Sürdürülebilir üretim hakkında konuşan Işık, şunları söyledi: "Eğer bir birim üretim yapmak için 2 birim enerji kullanıyorsanız bu üretim sürdürülebilir üretim değildir. Maalesef Türkiye olarak hâlâ arzu ettiğimiz seviyeye gelmedik. Bir birim üretim yapmak için Japonya 0,75 enerji kullanıyor. Türkiye'de maalesef bu 1,5 birim enerji ile üretiliyor. Türkiye enerji yoğunluğunu azaltmak zorunda. Bunun için enerji bakanlığı ile yoğun çalışma yürütüyoruz. Artık verimsiz elektrik motorlarının sanayide kullanılmasını istemiyoruz. Hem ithal ediyoruz hem de israf ediyoruz."

Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde elektrik motorlarının verimlileriyle değiştirilmesi projesinde KOSGEB'in ciddi rol üstlendiğini anlatan Işık, sözlerini şöyle anlattı:

"Biz, hükümet olarak "gelin motorunuzu değiştirin, kredisini kullanın, kredisinin faizini bir ödeyelim" diyoruz. Zaten 6 ay sonra amorti etmiş olacaksınız. Girdiyi minimize ederek üretim yapmak sürdürülebilir üretimin en önemli konusu. Bir birim üretim yapmak için 50-100 ton suyu kirletmek yerine çok daha az suyu kullanan üretim modelini hayata geçirmişseniz sürdürülebilir üretim yapıyorsunuz demektir."

Bilim-Teknoloji Haberleri