Sebze tarımını olumsuz yönde etkileyen haşere ve böceklere dirençli gen üreterek kimyasal yöntemlerden vazgeçmenin mümkün olduğu belirtildi.
İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi (İYTE) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bitki Moleküler Genetik ve Moleküler Islah Laboratuvarında domates üretimine zarar veren domates güvesine (Tuta absoluta) dirençli domates çeşidi geliştirildi.
Dünyada, domates üretiminde dördüncü sırada yer alan Türkiye'nin, en önemli ihracat ve gelir kaynaklarından biri olan sebze yetiştiriciliğini tehdit eden domates güvesine karşı kimyasal ilaç kullanmadan farklı bir domates çeşidiyle mücadele etmek mümkün olabilecek.
Son dönemlerde dünya çapında karantina uygulanmasına rağmen sıcak iklim bölgelerine yayılması engellenemeyen Tuta absoluta ile mücadelede kullanılan geleneksel kimyasal ilaçlama yöntemi, hem istenilen sonucu sağlamadığı hem de insan sağlığını tehdit eden yönleri nedeniyle tercih edilmiyor.
İYTE Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında destekli proje hakkında açıklama yapan İYTE Moleküler Biyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Doğanlar "Tuta absoluta ile geleneksel mücadele organofosfat ve pyrethroid kimyasallar ile ilaçlama yoluyla gerçekleştirilmektedir. Ancak Tuta absoluta larvaları bitki mezofil dokusu içinde beslendikleri için bu kimyasal insektisitlerden etkilenmemekte dolayısıyla sık aralıklarla ilaçlanmaya gerek duyulmaktadır. Ancak bu kimyasal genellikle kolay çözülmedikleri için tüketilen bitkilerde ve doğada birikmekte dolayısıyla hem insan sağlığına hem de doğaya zarar vermektedirler" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DOMATES TARIMI İÇİN TESPİT EDİLEN GENOTİPLERİN KULLANILMASI GEREKLİ.
Hasat edilmiş ürünlerdeki kimyasal kalıntının, söz konusu ürünlerin ihracatını da olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Doğanlar, haşere böceklerle mücadelede kullanılan zararlı kimyasalların kullanımının sınırlandırılması için zararlı böceklere dirençli bitkilerin geliştirilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
doktora öğrencisi Hatice Şelale, böceklere karşı toksik etki gösterdiği kanıtlanan toprak bakterisi olan Bacillus thuringiensisten izole edilen Cry genlerinin izole ederek genetik mühendisliği yöntemleri ile domates bitkisine aktarıldığını ifade etti.
Doktora öğrencisi Hatice Şelale, yapılan çalışmayı şöyle özetledi: "Gen aktarımı gerçekleştirilen bitkilerde çeşitli moleküler biyoloji yöntemleri kullanılarak Cry1Ac geninin varlığı doğrulandı. Gen aktarılan domates bitkilerinde gen ifadelenmesi ile ilgili gerekli moleküler analiz tamamlandıktan sonra böcek direncinin belirlenmesi için hızlı ve sayısal mikrobiyolojik analiz yapıldı. Tuta absoluta, domates bitkilerinde asıl hasarı, larva aşamasında, bitki dokularında özellikle de yaprak dokusunda beslenerek oluşturur. Dolayısı ile Tuta absoluya karşı dirençli domates hatlarının belirlenmesi için yaprak ve bütün bitkilerde Tuta absoluta larvalarının beslenme ve verdikleri hasar düzeylerinin belirlenmesi için laboratuvar koşullarında ölçüm yapıldı. Çalışmada, dört farklı transgenik bitki hattı ve transgenik olmayan kontrol bitkileri test edildi. Cry1Ac geni aktarılan bitkilerde larva ölüm oranlarının %37 ile %100 arasında değiştiğini, tüm bitki testlerinde ise canlı larva oranı transgenik olmayan bitkilerde %100 iken, trangenik bitkilerde canlı larva oranlarının %7 ile %40 arasında değiştiğini gözlemledik."
Klasik ıslah çalışmaları ile ülkemizde ya da dünya da geliştirilmiş Tuta absolutaya dayanıklı bir domates çeşidi olmadığını belirten Prof. Dr. Sami Doğanlar, transgenik teknoloji kullanılarak geliştirilen bu hatların ileride domates güvesine karşı dayanıklı çeşit geliştirme çalışmalarında kullanılabileceğini ifade etti. Söz konusu çalışma neticesinde elde edilen genotiplerin önemine değinen Prof. Dr. Sami Doğanlar, "Önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir bir domates tarımı için tespit edilen genotiplerin kullanılması gerekecektir" dedi.