Japon bilim insanlarının yaptığı araştırma, Covid-19'un N501Y mutasyonunu bulunduran farklı varyantlarının ciddi semptomlara neden olma ihtimalinin normale göre 1.4 kat fazla olduğunu ortaya koydu.
Dünya genelinde yaklaşık 160 milyon kişiye bulaşarak 3.33 milyonu aşkın ölüme neden olan Covid-19 salgınında mutasyon endişesi dünya kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam ederken, Japonya Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden bir grup araştırmacının yaptığı çalışma ülkedeki vakaların çoğunu oluşturan farklı varyantların ciddi semptomlara neden olma ihtimalinin normale göre 1.4 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. 6 Mayıs'a kadar olan 3 aylık dönemde Japonya'da Covid-19 testi pozitif çıkan 207 binden fazla kişinin verilerini mercek altına alan uzmanlar, PCR testi veya genom analizi yoluyla bunların 15 binden fazlasının N501Y mutasyonu taşıyan varyantlarla enfekte olduğu doğruladı. Söz konusu mutasyonu taşıyan korona virüs varyantları ile enfekte olmuş hastaların durumunu analiz eden bilim insanları, şahısların 475'inin şiddetli zatürree veya çoklu organ yetmezliği dahil olmak üzere ciddi semptomlar geliştirdiğini tespit etti. N501Y mutasyonu taşıyan varyantlardan enfekte olmuş kişilerde daha önce enfekte olanlara kıyasla ciddi semptom geliştirme riskinin yüzde 40 daha fazla olduğunu gösteren çalışmaya göre risk, 40-64 yaşları arasındaki hastalarda ise normale göre yüzde 66 daha yüksek olarak belirlendi.
UZMANLAR UYARDI
Covid-19'un farklı mutasyonlarının doğurduğu risk oranını tam olarak analiz etmenin mevcut veri yetersizliği nedeniyle zor olduğunu hatırlatan uzmanlar, buna rağmen salgın önlemleri ve virüs tedavisinin mutasyonların ciddi semptomlara neden olma riskinin daha yüksek olduğu varsayımına dayanarak yürütülmesi gerektiği konusunda uyardı.
DAHA HIZLI YAYILIYOR
Daha önce Covid-19'un İngiltere, Güney Afrika, Brezilya ve Hindistan varyantlarının tümünün virüsü insan hücrelerine bağlayan spike proteinlerinde değişimler yaşadığı kamuoyuna yansımış, bazılarında görülen N501Y adlı mutasyonun ise virüsü diğer hücrelere bulaşma ve yayılma konusunda güçlendirdiği ifade edilmişti.
(Burak Ersoy /İHA)