Kardeşi, yengesi ve yeğenini enkaz altından çıkartan uzman çavuş Esat Alkurt yaşadığı çaresizliği gözyaşları ile anlattı.
Trabzonlu polis memuru Nihat Alkurt (35), eşi Özge (34) ve kızları Akça Alkurt (2), Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat'ta saat 04.17'de meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depreme Hatay'ın Samandağ ilçesindeki evlerinde uykuda yakalandı. Depremde Alkurt ailesinin de evi yıkılırken, durumu öğrenen Nihat Alkurt'un Kilis'te görevli Uzman Çavuş kardeşi Esat Alkurt, Hatay'a gelerek arama-kurtarma çalışmalarına katıldı. Esat Alkurt, beraberindeki Sahil Güvenlik'te görevli askerler ile birlikte ilk olarak yeğeni Akça Alkurt'un cansız bedenine ulaştı. Alkurt çifti de saatler sonra yaralı olarak enkazdan çıkarılıp, hastaneye kaldırıldı. Ancak Nihat Alkurt kurtarılamadı. Depremde eşini ve kızını kaybeden Özge Alkurt'un ise hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Baba ile kızının cenazeleri ise bugün sabah saatlerinde havayolu ile Trabzon'un Maçka ilçesinin Hamsiköy mahallesine getirildi. Baba ve kızının tabutları Türk bayrağına sarılırken, cenaze namazı yol üzerinde kalabalık bir katılım ile kılındı. Cenaze namazına Vali İsmail Ustaoğlu, İl Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, polis memurunun kardeşi Uzman Çavuş Esat Alkurt, anne, babası, meslektaşları ile yakınları katıldı. Cenaze namazı sonrasında baba ve kızının cenazeleri aynı mahalledeki aile mezarlığında toprağa verildi.
"Önce yeğenime sonra Özge'ye en son kardeşime ulaştık; "Nihatsan duvara vur" dedim"
Kardeşini depremde kaybeden Uzman Çavuş Esat Alkurt, deprem sonrası yaşadıklarını ve kurtarma çalışması sırasındaki çaresizliğini gözyaşları ile anlattı. Deprem olur olmaz telefonla kardeşini aradığını ama telefonla kendisine ulaşamadığını belirten Alkurt "Hemen kardeşimi aradım telefon çaldı, çaldı ama bakmadı. Hemen durumu Kilis'teki komutanlarıma ilettim. Görevli personel olarak deprem bölgesine Samandağ ilçesine ulaştık. Görevim nedeniyle evine, yanına gitmek nasip olmamıştı. Konumdan evini buldum ve eve geldiğimde ev çökmüştü. Bir umutla Polis Karakolu'na gittim, herkes ordaydı bir tek Nihat yoktu. Sonra enkaza döndüm. Benim yanımda bir polis arkadaşı daha geldi onla birlikte enkazda kardeşimi aramaya başladık. Ev bir yandan da yanıyordu, duman da vardı. Dumandan etkilenmemek için bir girip bir çıkıyorduk sürekli. Enkaz altında kalanlar vardı, yanan ölüler vardı. Sonra seslendim. Sesime cevap verdi, sonra konuşmaması nefesini tüketmemesi için "Nihatsan duvara vur" dedim. Sonra duvara vurdu. Sonra tekrar caddeye çıktım. Yardım istedim. İlk önce kimseye ulaşamadım sonra Sahil Güvenlik ekipleri geldi. Onlar çalışmalara başladı. Duvarı dikkatlice deldiler, önce küçük kıza ulaştık, sonra Özge'ye ulaştık. Onu dışarı çıkardık. Minik kız hayatını kaybetti. Sonra kardeşimin yanına ulaştık. Ayağı kolonun altındaydı ve kapıya da sıkışmıştı. Kolonu kıramadığımız için altını eşeleyip ayağını çıkardık. Ayaklarının durumu çok kötüydü. Hemen ambulansla Samandağ Devlet Hastanesi'ne gittik. Ayakları morarmaya başlamıştı. İç kanama tehlikesi vardı. Bir süre sonra da durumu ağırlaştı, kaybettik" dedi.