Biruni Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nde okuyan 4 öğrenci, Harvard Üniversitesi Dana Farber Kanser Enstitüsü'nde staja kabul edildi.
Biruni Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik İngilizce Bölüm Başkanı Doç. Dr. Furkan Ayaz danışmanlığında Harvard Üniversitesi Dana Farber Kanser Enstitüsü ile bilimsel işbirliği oluşturuldu. İş birliğinin ilk aşamasında Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nde okuyan İremnur Ata, Berk Gökçe, Batuhan Yurtseven ve Jessika Macy Kaldıyan, Harvard Üniversitesi Dana Farber Kanser Enstitüsü'ne stajyer olarak kabul edildi. Çalışmalara 2024 yılında uzaktan katılacak olan öğrenciler, 2025 yılında da vizelerini alıp Amerika'ya gidecek. Öğrenciler, kanser araştırmalarında biyoinformatik araçlarını kullanarak araştırmalara katkı sunacak.
"Her zaman yanınızdayız"
Öğrencilerle bir araya gelen Biruni Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Adnan Yüksel, "Muhakkak yaptığınız işi iyi yapın, yaptığınız işten zevk alın. Bilimin gücünün hiçbir güçte olmadığını bilin. Bilime vereceğiniz ufacık bir katkı, ileride müthiş bir ambiyans oluşturur. Çok düşünürseniz çok şey bulursunuz. İnşallah oralarda asistanlık, başasistanlık yaparsınız. Sonra gelip ülkeye hizmet edersiniz. Ama ülkeyi hiç unutmayın. Her zaman yanınızdayız" dedi.
"Harvard'a gidenlerin sayısının artacağını düşünüyorum"
Yapılan çalışmalardan ve başarılardan söz eden Prof. Dr. Yüksel, "Üniversitemizi biz farklı görüyoruz. Şu anda kişi başına düşen yayınlarda 5'inci sıradayız. Bu seneden itibaren yurt dışında çok sayıda yayın yapan, bilime katkıda bulunan hocalardan artık ders alacaklar. Şu ana kadar 25-30 kişiyle temastayız. Bir kısmı başladı. Dolayısıyla dünyanın en iyisinden online ders almanız çok iyi olacak. 1-2 defa da buraya gelecekler. Kalıcı olarak ilk 300'e giren Biruni Üniversitesi oluşturmaya çalışıyoruz. "Hep beraber bir yerlere geleceğiz" diye düşünüyoruz. Harvard'a staja gidenlerin, orada çalışmaya başlayanların sayısının artacağını düşünüyorum. Son dört yıldan beri TÜBİTAK'ta öğrenci projelerinde birinciyiz. Bu müthiş bir şey. TUS'ta ilk 100'e 6 öğrenci çıkardık" şeklinde konuştu.
"Uluslararası imkânları da mümkün olduğunca zorluyoruz"
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Özgür Koray Şahingöz, "Öğrenci yetiştiriyoruz. Onlara bir vizyon çizmeye çalışıyoruz. Bunu çizerken de sadece kendi üniversitemiz imkânlarıyla değil uluslararası imkanları da mümkün olduğunca zorluyoruz. En ileri kurumlarla kuruluşlarla bağlantı sağlıyoruz. Bu bizim açımızdan bir ilk olarak önemli. İkinci olarak öğrencilerimiz açısından önemli. Burada elde edilecekleri tecrübe onlar için güzel bir basamak. Ufuklarını açacak bir basamak. Üçüncü olarak da gelecek öğrenciler için önemli. Daha fazla öğrenci gönderebilmemiz, arkadaşlarımızın başarısıyla alakalı. Onları da uygun şekilde sağlayacağımıza inanıyorum" dedi.
"Hem ülkeye hem de dünyaya iyi bilim insanları olarak katkı sunacaklar"
İşbirliğine danışmanlık eden Moleküler Biyoloji ve Genetik İngilizce Bölüm Başkanı Doç. Dr. Furkan Ayaz, "İyi eğitim alıp tekrar ülkemize katkı sağlamalarını hedefliyorum. Bu açıdan en parlak öğrencilerimizi Harvard'a yönlendirmeye çalıştım. Özgeçmişleri iyi olduğu ve mülakatlar da iyi geçtiği için kabul aldılar. 2024 yılında uzaktan biyoinformatik çalışmalarını yapacaklar. 2025 yılında da vizelerini alıp Amerika'ya giderek oradaki laboratuvarlarda çalışmalara katılım sağlayacaklar. Ve sonrasında hem ülkeye hem de dünyaya iyi bilim insanları olarak katkı sunacaklarını düşünüyorum" dedi.
"Harvard'a gidiyorum diye bitti değil, daha yeni başlıyor"
Harvard'a staja gidecek öğrencilerden İremnur Ata, "Mutlu ve gururluyum. Böyle bir fırsata eriştiğim için Furkan hocama da teşekkür ederim. Hayatım boyunca bir yerlere gelmeye çalıştım ve daha iyi yerlere gelmek isterim. Harvard'a gidiyorum diye bitti değil, daha yeni başlıyor. Adımı daha çok duyurmak istiyorum. Kendi çevremi oluşturup tüp bebek merkezi açmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Bir iz bırakmak istiyorum"
Çok gururlu olduğunu söyleyen Batuhan Yurtseven, "Hem ailemi gururlandırmak, hem üniversitemi temsil etmek beni çok mutlu eden şeyler. Her zaman hedeflerin peşinde yürüyen bir insandım. Bu bölümü seçmemin benim için en büyük anlamı, şu dünyadan ayrıldıktan sonra dünyaya ufak da olsa bir iz bırakmak istiyorum. Belki 40-50 yıl sonra kitabı açtıklarında orada ismim olsun istiyorum. Hayalim bu aslında" dedi.
"En büyük hayallerimden birisi gerçek oldu"
Harvard'a gitmenin çocukluk hayali olduğunu söyleyen Berk Gökçe, "En büyük hayallerimden birisi gerçek oldu. Bunun için Furkan Hoca'ya çok teşekkür ediyorum. En büyük hayalim akademide kalıp immünoloji üzerinde çalışmak olacaktı. Bunu başarmaya bir adım atmak beni hem mutlu ediyor hem de heyecanlandırıyor. Çünkü benim de önümde uzun bir yol var. Benim için çok güzel bir şey" şeklinde konuştu.