Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, bölgeye sevk edilen ekiplerin depremin ilk gününden itibaren yoğun bir çalışma yaptıklarını belirterek, "300'e yakın arkadaşımız ve iş makinelerimiz ile oraya gittik, 244 de araç oraya gönderildi. 5 bin kişilik mobil mutfağımız oraya gitti, devamlı olarak sıcak yemek ikramında bulundu. İlk defa oraya ulaşan ekip olarak da gurur duyduk" dedi.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerin ardından bölgeye sevk edilen Ordu Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin bir kısmı, görevlerinin ardından dönüş yaptı. Ordu'dan toplamda 2 bin 155 personel ve 595 adet iş makinesi görev alırken Büyükşehir Belediyesi'nde bu çalışmalara 285 personel, 245 araç ve iş makinası ile katkı verdi. Deprem bölgelerinde yüzlerce enkaza müdahale eden, yemek, su gibi temel ihtiyaçların sağlanmasına da yardımcı olan ekipler, yaklaşık 2 haftalık görevlerinin ardından Ordu'ya dönüş sağladı. Ekipler, Ordu Büyükşehir Belediyesi hizmet binası önünde Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, daire başkanları ve ilgililer tarafından karşılandı.
"Bölgede yoğun çalışmalar yapıldı"
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, ekibin bir kısmının geri dönüş sağladığını söyledi. Deprem bölgelerinde şuanda OSKİ, Fen İşleri Müdürlüğü, Parklar ve Yeşil Alanlar Şube Müdürlüğü ile cenaze işleri ekiplerinin çalışmalarına devam ettiğini kaydeden Güler, "Bizden istenilen dışında geniş bir ekip ve ekipman ile oraya katıldık. Amacımız yaraları sarmak. 300'e yakın arkadaşımız ve iş makinelerimiz ile oraya gittik, 244 de araç oraya gönderildi. Yoğun bir çalışma yapıldı, itfaiye ekiplerimiz orada canlar kurtardılar, sosyal destek ekiplerimiz oraya psikolojik olarak ve yemek ile su desteğiyle yardımcı oldular. 5 bin kişilik mobil mutfağımız oraya gitti, devamlı olarak sıcak yemek ikramında bulundular" dedi.
"Tecrübelerimizi paylaşacağız"
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, afetlere karşı alınacak tedbirler konusunda Ordu'dan başlayarak tecrübelerini paylaşacaklarını ifade ederek, "Şuanda Parklar ve Yeşil Alanlar Şube Müdürlüğü ekiplerimiz cenaze işlemleri için düzenlemeler yapıyor. Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz hem enkaz kaldırmaya, hem de yaralıların ve hayatını kaybedenlerin çıkartılmasına yardımcı oldular. Valiliğimiz başkanlığında tüm Ordu 19 ilçesi ile oraya ekiplerini gönderdi. Biz de buradan çalışmaları sürdürüyoruz ve şuanda 5 bine yakın kişi Ordu'ya gelmiş bulunuyor. Onların da buradaki yaşam koşullarını sağlamaya çalışıyoruz. Deprem bölgelerinden gelen arkadaşlarımız teşekkür ediyorum. Onlar, yaraların sarılmasında ve acıların paylaşılmasında çok önemli katkı sağladılar. İlk defa oraya ulaşan ekip olarak da gurur duyduk. Amacımız bunların hiç olmaması, bundan sonra ders alarak bu olayların önlenmesi. Bununla ilgili de Ordu'dan başlayarak, herkesle bilgi ve tecrübelerimizi paylaşacağız" diye konuştu.
"Teknolojik ekipmanların ne kadar önemli olduğunu gördük, bünyemizde bulunan çok sayıda alet ile zaman kazanarak daha fazla kişiye ulaştık"
Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Yusuf Çınkıl, bu tür afet olaylarında teknolojik ekipmanların önemine değindi. Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda bulunan çok sayıda ekipman ile zaman kazanarak, daha fazla kişiye ulaştıklarını kaydeden Çınkıl, "Toplamda 25 kişilik ekipler, Adıyaman olarak planladığımız olarak güzergahımızı olumsuz hava koşullarından ve yolların çökmesinden dolayı Malatya olarak güncelleyerek gece saatlerinde oraya ulaştık ve arama kurtarma faaliyetlerine ulaştık. İlk enkazımızda 5 kişinin olduğunun bilgisini aldık ve bunlardan 2 kişinin sağ olduğunun tespitini yapıp, hızlı bir şekilde enkaz çalışmalarına başladık ve yaklaşık 6 saatlik bir çalışma neticesinde baba ile kızını canlı olarak enkaz altından çıkarttık, aynı enkazdan maalesef cenazeler de çıkartmış olduk. Malatya ilimizde çok fazla enkazda arama ve kurtarma faaliyetleri yürüttük, burada toplamda 3 kişiyi enkazdan canlı olarak çıkarttık. Adıyaman'daki yıkımın daha fazla olduğunu bildiğimiz için oraya görevlendirildik. Depremin 14 günü boyunca dün itibariyle arama ve kurtarma faaliyetleri sonlandırılana kadar tüm imkanlarımız ile çok çalışarak umut olmaya çalıştık. Teknolojik ekipmanların ne kadar önemli ve gerekli olduğunu gördük ve bünyemizde bulunan çok sayıda alet ile zaman kazandık ve daha fazla kişiye ulaşma imkanı bulduk. Bu ekipmanlarımızın bizde bulunmasında emeği olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler'e de çok teşekkür ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Enkaz altında iken de depremler oldu, hem birbirimizi hem de enkaz altındakileri telkin ettik"
Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Dairesi Başkanlığı Müdahale Şube Müdürü Ali Güneş, ilk enkazlarında Şadiye ve babası Şahin isimli şahısları kurtardıklarını belirterek, "Şahin ağabeyin telefonu çekiyordu ve konuşarak yer tespiti yaptık. Kendisi ile 7 yaşındaki kızını enkazın altından canlı olarak çıkarttık. Canlı çıkarttığımız her kişi ümit oldu ve çalışma aşkımız devam etti. yaklaşık 72 saat boyunca tüm arkadaşlarımız ile birlikte uyumadan, yemeden ve içmeden mücadele etti. Başka bir enkazda 15 yaşında bir kızımızın yerini tespit ettik ve Sivas itfaiyesinden arkadaşlarımız ile beraber ortak çalışma yaparak kızımızdan gelen sesi tespit ettik. Enkazın altına girdiğimizde yarım metrekarelik alanda 2 büklüm şekilde duruyordu. Kendisine ulaşmak için 2 buçuk saatlik zaman sarf ettik. Enkaz altında iken de depremler oluyordu, hem birbirimizi, hem de enkaz altındakileri telkin ediyorduk. Sonrasında kızımızı orada kurtardık. Konuşma zorluğu çeken halsiz kızımız yaklaşık bir buçuk dakika boyunca boynuma sarıldı ve asılı kaldı. Orada bir insanın canına dokunmak, onun hayatına ışık olmak çok farklı" şeklinde konuştu.
"Kimse "beni çıkartın" demiyor, herkes ailesinden diğerlerini çıkartmamızı istiyordu"
"Enkaz altında kiminle konuştuysak kimse "beni çıkartın" demedi, hepsi ablası, kardeşi, eşi ve çocuklarının olduğunu söyleyerek, onları kurtarmamızı istedi" diyen Şube Müdürü Ali Güneş, "Tüm Ordu seferber oldu, çok sayıda ekip vardı. Saat 04.20 gibi deprem oldu, 04.30 gibi evden çıktık ve çocuklarımızla, geri kalan yakınlarımızla helalleşemeden gittik. Gece saat 02.00 sıralarında bir ağabeyimiz geldi ve ne zaman yardıma geleceğimiz sordu, kendisine saat 05.00 gibi geleceğimiz söyledim. Saat 04.00 gibi enkaza girdik ve o ağabey gelip enkaz başında serzenişte bulunmaya başlamış. Sonrasında saat 06.00 gibi çocuğuna ulaşmak için açtığımız tünelden çıktığımızda bana "hakkını helal et, benim çocuğumu kurtarmak için buraya benden önce gelmişsiniz" dedi. Biz durmadık, çabaladık elimizden ne geliyorsa onu yaptık, dualar aldık. Biz farklı bir milletiz, bizim birlik ve beraberliğimiz depremin şiddetinden daha büyük, bu ülke biz birlik ve beraber olduğumuz sürece yıkılmaz. Ülkemizin başı sağ olsun" diye konuştu.
Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Sivil Savunma Uzmanlığı İtfaiye Şube Müdürü Abdulkadir Güzeltepe de "Ülkemizin başı sağ olsun, biz elimizden gelenin daha fazlasını yapmaya çalıştık. Allah bir daha ülkemize böyle afetler yaşatmasın" ifadelerini kullandı.