On bir ayın sultanı ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi sebebiyle tutulan orucun sevabı, yapılan ibadetin zorluğuna göre değişiyor.
Ayrıca ramazan ayının belirli zamanlarda sabit olarak tutulmamasının hikmetleri de saymakla bitmiyor.
Kanal 24'te Zeynep Türkoğlu'nun sunduğu sahur programına katılan İstanbul Başvaizi Mustafa Akgül, yaz ayında tutulan orucun hikmetini anlattı.
Ramazan ayı mevsimsel değişikliklerden dolayı kış aylarına da yaz aylarına da denk geliyor. Bu ramazan yaz ortasına denk geldiği için zorluklarını da yaşıyoruz.
RAMAZAN AYININ SABİT GÜNLERDE OLMAMASININ HİKMETİ NEDİR?
Eğer sabit olarak belirli zamanlarda gelseydi, mesela bize kış aylarında gelseydi güney yarım kürede yaşayan din kardeşlerimize hep yaz aylarında denk gelecekti. Onlara kışın gelseydi bize hep yazda gelecekti. Allah Müslümanlar arasında adaleti temin etmek için ramazanı her sene 10 gün evvel getirerek, kuzey kürenin, güney kürenin tamamında oruç tutmuş olsunlar diye aralarında adalet temin edilsin dedi.
Ramazan kışa geldiği zaman Allah bize kış meyve ve sebzelerinin kıymetinin oruç vasıtasıyla yaşatmış oluyor, hiç bir nimetin hayali kendisi kadar lezzetli olamaz. İnsan da oruçta nimetlerin lezzetini alır. Çünkü ulaşamıyor yiyemiyor o büyük bir lezzettir. Ramazan yazın gelecek ki yaz meyve sebzelerinin kıymetini de bilelim.
Uzun günde, sıcak günde gelecek ki; çölde sıcakta susuzlukla mücadele edenlerin hali nedir anlayalım.
Bir diğer hikmeti de afetlere karşı vücudumuzun dirençli hale gelmesi. Allah korusun bir deprem meydana geldiğinde göçük altında sağ kaldıysak, 17 saat aç durmaya vücudumuz oruç sayesinde dirençli hale gelmiş olacak. Yani biz 17 saat orucu başarmışsak, zor zamanlarda 10-12 saat aç susuz kalmaya mecbur olduğumuz durumlarda, ramazanda tuttuğumuz 17 saat oruç bize moral verecek.
Ramazan, insanı zor şartlara da alıştıran bir ibadet şeklidir. Müslüman, ramazanın mevsimin farklı zamanlarına denk gelmesiyse, her türlü zor şarta kendini hazırlamış oluyor.
YAZ AYLARINDA ORUÇ TUTMANIN KARŞILIĞI NEDİR
Kim ki zerre kadar bir iyilik yapsa, onun mutlaka karşılığını görecektir. Kim de zerre kadar kötülük yaparsa onun zararını görecektir ayeti ile cevap vermek istiyorum ancak orada bir parantez açalım kötülük yapan tövbe ile o zarardan kurtulabilir, Peygamber efendimizin şefaati ile o zarardan kurtulabilir, bir de Allah başka yaptığı sevapları ona karşılık getirerek onu zarardan kurtarabilir. Bu üçü gerçekleşmez ise azabını çeker ve sonra cennete gelir.
Yani burada anlatmak istediğim, 8 - 10 saat tutulan oruç ile 17 saat tutulan orucun sevabı elbette eşit değil. Peygamberimiz ibadetlerin en faziletlisi zahmeti çok olandır buyuruyor.
BU BİLE BİLE KENDİNE ZULMETMEK ANLAMINA GELMİYOR DEĞİL Mİ_
Hayır kesinlikle değil. Dediğimiz gibi Temmuz ayında 17 saat oruç tutmak. Burada insanın aklından geçiyor, keşke kış günlerinde hep sabit zamanlarda olsaydı, havalar da soğuk olsaydı da daha rahat tutsaydık.