Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, çeşitli din temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. Beykoz Hidiv Kasrı'nda düzenlenen iftar yemeğine Görmez'in yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos, Süryani Kadim Cemaati lideri Yusuf Çetin, Ermeni Katolik Başpiskoposu Ohannes Çolakyan, Süryani Katolik Cemaati Lideri Yusuf Sağ, Trükiye Ermenileri Patrikhanesi Patrik Vekili Aramya Ateşyan ve çok sayıda davetli katıldı.
"ORUCU NEYİN BOZUP BOZMADIĞI KİTAPLARDA YAZILI"
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan gecede din temsilcileri dostluk mesajları verdi. Programda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, son zamanlarda Ramazan ayında orucu neyin bozup neyin bozmayacağı, sahur vaktinin kaç olup olmadığı yönündeki tartışmaların Ramazan'ın manevi iklimine zarar verdiğini söyledi. Bu tür tartışmalarla Ramazan'ın magazinleştirilmesinin yanlış olduğunu belirten Görmez, 'Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Ramazan ayında daha çok manevi iklimini nasıl zenginleştirebiliriz, millet olarak ruhlarımızı, kalplerimizi, akıllarımızı nasıl Ramazan'ın manevi iklimiyle tedavi edebiliriz, daha çok bunların üzerinde yoğunlaşmamız lazım. Yoksa Ramazan'da orucu neler bozar, neler bozmaz üzerinde bunları magazinleştirmek doğru değil. 14 asır boyunca orucu neyin bozduğu neyin bozmadığı kitaplarda yazılmıştır. Bunun yerine biz bozulan benliklerimizi, kişiliklerimizi Ramazan'ın manevi ikliminde nasıl tedavi ederiz bunun üzerinde durmamız lazım.
Ramazan ayının son 3 yıldır neredeyse her gece imsak vakti şu saatte mi başlar, bu saatte mi başlar tartışmasıyla manevi iklimini sabote edilmektedir. Bu büyük bir haksızlıktır. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hiçbir zaman tarihin kıyısında köşesinde kalmış şarz ve marjinal görüşlerle amel etmeyiz.
Toplumu bilgilendirirken tarih boyunca tüm İslam toplumları, bilginleri ne demiştir, bugün bütün İslam dünyası hangi kriterleri ölçü almıştır, fikir alimleri hangi görüşleri esas almışlardır en ihtiyatlı görüş neyse biz tarihin ilminden onu süzeriz ve toplumla paylaşırız' dedi.