Yeniden Refah Partisi Rize İl Başkanı Mehmet Akif Zerdeci, yaptığı açıklamada, 54.Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle yad ederek, “Ömrünü milletine vakfetmiş büyük insan, Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı vefatının 10. Seneyi devriyesinde rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz” dedi.
İl Başkanı Zerdeci, Merhum Erbakan’ın her şeyden önce büyük bir dava adamı ve gönül insanı olduğunu belirterek, Erbakan döneminde yapılan çalışmalar ve projelerden bahsetti.
Zerdeci, ülkemizin büyüyüp gelişmesi ve sorunlarından kurtulması için yeniden Milli Görüş’e ihtiyaç olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Türkiye ve Dünya’daki konjonktürel gelişmeler ışığında her fırsatta ‘Milli ve Yerli’ kalkınma hamlesinin önemini ifade eden, dışa bağımlılık yerine ülkemizin zengin yeraltı ve yerüstü kaynak ve potansiyelinin harekete geçirilmesini savunan, ‘Yeni Dünya Düzeni’ adı altında Siyonist küresel güç odaklarının artarak devam eden ekonomik, ticari ve politik risk ve tehditlerine karşı “toprak ayağımızın altından kayıyor” şeklinde milletimizi sürekli uyaran, mevcut ekonomik darboğazı, borç sarmalını, dış politikadaki gelişmelerin ortaya çıkardığı kaotik durumu her vesilede yıllar öncesinden üzerine basa basa dile getiren ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda “dövecek dizimizin kalmayacağını” ifade ederek bizlere ‘Dünden Bugünü Anlatan’ Türkiye Cumhuriyeti 54.Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı vefatının 10. sene-i devriyesinde rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
1969 yılında milletimizin sinesinden doğan ve birinci kırk yıl boyunca temsil ettiği milyonların saygınlığına hiçbir halel getirmeden, büyük onurla “Milli Görüş” bayrağı altında siyaseti; milli, manevi, ahlaki, fikri değerler ile birlikte erdem ve samimiyet temelleri üzerine inşa eden, ülkemizin ve milletimizin bütünlüğünü, kardeşliğini ve ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefine ulaşmayı şiar edinen Erbakan Hocamız’ın ortaya koyduğu alternatif fikir, proje ve çözüm önerileri bugün daha iyi anlaşılmaktadır.
‘Milli Görüş”ün bir teori değil, gerçek anlamda hizmet ve hamle olduğunu açıkça görebilmek için: ‘Milli Görüş’ün 1974-1978 iktidardaki hizmetleri, ‘Milli Görüş’ün 1989-1994 I. Dönem Belediye Hizmetleri, ‘Milli Görüş’ün 1994-1999 II. Dönem Belediye Hizmetlerini, ‘Milli Görüş’ün 1996-1997 İktidar Hizmetlerini dikkatle incelemek ve tanımakta büyük yararlar vardır. Siyasi mücadelesi boyunca ülkemizin sanayileşme ve kalkınma hamlelerini daha ileri bir düzeye taşıyabilmek amacıyla milli ve yerli program ve projeler üzerinde yoğunlaşan ve ülkemizin temel sorunlarını çözüp, ‘Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya’ hedefiyle ülkemizin yeniden dünyadaki seçkin yerini alabilmesi için D-8’i kuran ve bunu D-60 ile tamamlamayı hedefleyen bir anlayışla 54.Hükümet döneminde ortaya konan ‘Havuz Sistemi’, ‘Kaynak Paketleri’ gibi muazzam uygulamalarla Türkiye’de değişimin öncüsü olmuştur.
Erbakan Hocamız’ın Başbakanlığında yapılan efsane hizmetlerle ülkemizin yüz yüze olduğu sorunlar bir bir çözüme kavuşturulmuş, ülkemiz bunun sonucu olarak büyük bir iç borç sarmalından kurtarılmıştır. 1997 yılı sonunda 58 milyar dolara çıkması söz konusu olan yüzde 200 faizli, dört ay vadeli korkunç borç canavarını 54. Hükümet tamamen ortadan kaldırmıştır. 1996 yılı sonunda, borcu, 45 milyar dolar değil, 22 milyar dolara indirmiş, 1997 yılı sonunda da 58 milyar dolar değil, 15 milyar dolara inecek şekilde her şeyi tanzim etmiştir. Ayrıca, 50 yıldan beri ilk defa, bu denk bütçeyi fiilen yürütmüştür.
Diğer yandan, 54. Hükümet döneminde milletimize en büyük refah payı verilmiştir. Köylümüze bir önceki mahsul yılına nazaran yüzde 312 fazla ödeme yapılmıştır. Aynı şekilde memurlarımızın refah payı, bir yılda 100 alan memura 250 verecek şekilde artırılmıştır. Yine esnaflarımızın imkânları genişletilmiş, emekliler, dul ve yetimlere büyük refah payı ayrılmış ve bilhassa, çalışan insanlarımıza, işçilerimize de bir yıl içerisinde, yüzde 104 reel artış sağlanmıştır.
Bunlar, milletimiz tarafından yıllardan beri hayal edilen; ama hiçbir zaman gerçekleştirilemeyen büyük ve parlak hedeflerdir. 54. Hükümet, ‘Önce Millet’ anlayışıyla bunları birer birer gerçekleştirmiştir. Ayrıca bütün bu adımlar atılırken de acı reçeteler kullanılmamış, ülkemizin bozulmuş dengeleri yeniden rayına oturtulmuş, vatandaşlarımızın refah düzeyi yükseltilmiştir.
Bu eksende, bölgesel kalkınma projelerini desteklemesi, yeni alternatif yatırımlarla sürdürülebilir ekonomik kalkınma için milli kaynak paketlerine yönelmesi, dar gelirli milyonların refah seviyesini yükseltmesi, havuz sistemi sayesinde Devlet kurumlarını yüksek faiz ödemelerinden kurtarması ve ilave kaynak oluşturması Türkiye’de muazzam bir ekonomik canlılığın ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Böylece refah düzeyi ve gelir dağılımı gibi konularda adil ve kapsayıcı politikalar ortaya koyarak bir avuç mutlu azınlık yerine, tüm toplumun refah düzeyini artırarak özellikle dar gelirli işçi, memur ve emeklilerin rahat nefes almalarını sağlamıştır. Dar gelirli milyonların refah seviyesinin yükselmesi, piyasada alım gücünün artmasını sağlayarak esnafın, işadamının, üreticinin de işlerinin artmasına neden olmuş ve böylelikle tüm ekonominin çarklarının dönmesine vesile olmuştur. O dönemde yaşanan bolluk ve bereket halen daha her kesimden insanımız tarafından dile getirilmektedir.
Türkiye’de iktidarlar, Batı ile ilişkilerinde yaşadıkları dönemsel ve söylemsel krizlere rağmen, sürekli olarak ‘ortak çıkar’ ve ‘değerler’ ile ‘stratejik ortaklık’ gibi içi boş kavramlarla Türkiye’ye zaman kaybettirip ülkemizi Batı’ya daha bağımlı hale getirirken, Erbakan Hocamız, Refahyol Hükümeti Başbakanı olarak kısa zaman içerisinde D-8 teşkilatını kurarak Türkiye’nin küresel alanda yeni bir güç olarak ortaya çıkması ve kuvvetin değil, hakkın üstün tutulduğu bir dünya yolunda çok önemli bir adım atmıştır.
Bu cümlelerden olarak, Türkiye’de yaşanmakta olan ekonomik krizler, ağır dış borç yükü, çok yüksek dış ticaret açığı, yoksulluğun ve işsizliğin artması, dış politikada özellikle AB ve ABD’nin samimi bir müttefik olmadığının ortaya çıkması, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Arap Baharı’nın aslında bir ‘kara kış’ olduğunun görülmesi, Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’nde dış güçlerin oynadığı oyunlar ve gitgide derinleşme eğilimi gösteren sorunlar zinciri, bölgesel ve küresel alanlarda Türkiye’nin yalnızlaştırılmaya çalışılması, tüm bu sorunları ve gelişmeleri yıllar öncesinden işaret eden, ‘Dünden bugünü anlatan’ Erbakan Hocamız’ın haklılığını, ferasetini bir kez daha ispatlamıştır.
Bütün bu gerçekler ışığında bugün yapılması gereken; ülkemizin iç ve dış tehditlerden korunması, milletimizin maddi ve manevi sıkıntılarından kurtarılması için, Erbakan Hocamız’ın öncülüğünde Milli Görüş tarafından gerçekleştirilen efsane hizmetlere yeniden kavuşmak için, vakit geç olmadan Erbakan Hocamız’a kulak vermek, Milli Görüş’e sarılmaktır.
‘Dünden bugünü anlatan’ Erbakan Hocamız’ı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Cenab-ı Allah tüm bu efsane hizmetlerin yapılmasına vesile olan Erbakan Hocamız’dan razı olsun, O’nu anmanın yanında anlamayı ve O’nun yürüdüğü yolda yürümeyi cümlemize nasip eylesin."