Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli personelin hasta ve hasta yakınlarına kötü davranmalarında ileri sürülen “Arkasında siyasi güç var” tezine tepki göstererek, “Bu kesinlikle kabul edilemez. Böylesine bir hadiseye ben bizzat izin vermeyeceğim” dedi. Rektör Yılmaz, siyasilerle de görüştüğünü, onların da böyle bir şeye sahip çıkmayacaklarını belirttiğini kaydetti.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, beraberinde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nebi Gümüş, Prof. Dr. Mete Avcı ve Genel Sekreter Adnan Er ile kentte görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.
Çeşitli konularda basın mensuplarıyla bilgi paylaşan Rektör Yılmaz, basın mensuplarının da sorularını cevaplandırdı.
Rektör Yılmaz, Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ilgili şikayetlerden bahsederken hasta ve hasta yakınlarına kötü davranan personelin gözünün yaşına bakmayacaklarının sinyalini verdi. Rektör Yılmaz, kendilerini siyasi arenada gören personele de kesinlikle izin vermeyeceklerine vurgu yaptığı açıklamasında, “Kötü bir örneğe herhangi bir siyasetçinin sahip çıkacağına inanmıyorum. Ama bütün ileri sürülen tezde bu. Düzelmiyor çünkü takmıyor. Takmıyor, çünkü arkasında olan kişi var. Ben bunu kabul etmiyorum. Böyle bir şey olmaz. Kimsenin arkasında bu anlamda hiç kimsenin duracağına inanmıyorum. Böylesine bir hadiseye ben bizzat izin vermeyeceğimi de söylüyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda ben siyasetçilerle de konuştum. ‘Biz asla kimsenin arkasına da durmayız, böyle bir şey olamaz’ dendi. Bende buna inanıyordum zaten.” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin fiziki olarak önemli eksikleri olmasına karşın vatandaşların daha çok personelden şikayetçi olduklarına vurgu yapan Rektör Yılmaz, konu hakkında şunları kaydetti: “Bazı şikayetler oluyor. Bana çok sayıda sosyal medyadan da şikayetler ulaşıyor. Geneli de şu: ‘Bizim hekimlerden aslında bir sıkıntımız yok. Hekimler bize gayet iyi davranıyor, anlayışlı davranıyor ama ben personeli aşamıyorum, kapıdaki sekreteri aşamıyorum veya onun davranış şeklinden çok rahatsız oluyorum.’ Böyle şeyler de var. Ama bunların her birinin eğitimle aşılacağına inanıyorum. Bunları da yapıyor olacağız. Şu da çok geliyor bana niye düzelmiyor bunlar? Hani eğitim de veriyorsunuz niye düzelmiyor bunlar? Çünkü bu personelin her biri arkasını bir siyasiye dayamış. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bir siyasiye ben olsam arkamı şu şekilde dayayabilirim. Ben iyi bir örnek olurum. Fedakarlıkla çalışırım. Derler ki bu nasıl bir çalışma örneğidir, ne güzel bir insansın sen. Mesai atıyorum 8-4. 7’de geliyor işi bitmeden 6’dan önce çıkmıyor. O zamanda o siyasiyi ararsın ve dersin ne güzel adam yerleştirmişsiniz buraya. Kötü bir örneğe herhangi bir siyasetçinin sahip çıkacağına inanmıyorum. Ama bütün ileri sürülen tezde bu. Düzelmiyor çünkü takmıyor. Takmıyor çünkü arkasında olan kişi var. Ben bunu kabul etmiyorum. Böyle bir şey olmaz. Kimsenin arkasında bu anlamda hiç kimsenin duracağına inanmıyorum. Böylesine bir hadiseye ben bizzat izin vermeyeceğimi de söylüyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda ben siyasetçilerle de konuştum. ‘Biz asla kimsenin arkasına da durmayız, böyle bir şey olamaz’ dendi. Bende buna inanıyordum zaten. Dolayısıyla kötü bir örnekte arkalarında asla bir siyasi olmaz. Böyle bir şey varsa ben bizzat karşısında olacağım.”