Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nejat Altıntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın nedeniyle yaşanan ölümlerin çoğunun solunum yetmezliğinden kaynaklandığını ifade etti.
Solunum sıkıntısı olan ve sigara kullanan kişilerin büyük risk altında olduğunu belirten Altıntaş, "Virüs yaşlı, kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin yanı sıra sigara kullanan kişiler üzerinde de çok etkili oluyor ve can kaybına neden oluyor." dedi.
Altıntaş, sigaranın, virüsün vücuda girmesini kolaylaştırdığını, bu dönemde sigara içen kişilerin mutlaka bu alışkanlıklarına son vermesi gerektiğini vurgulayarak "Vücudumuza bağlanmayı kolaylaştıran furin (enzim) diye bir madde var. Sigara içen kişilerde bu madde diğer insanlara göre çok daha fazla. Bu, virüsün hücreye yapışmasını ve vücuda girmesini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda kırmızı kan hücrelerine yapışmasını sağlıyor. Dolayısıyla sigara içmek birkaç yönden etkili. Virüsün hücrenin içerisine girmesini kolaylaştırıyor ve kırmızı kan hücrelerinin koyulaşması ve pıhtılaşmasına neden oluyor. Bu da kanın akışkanlığını bozuyor." diye konuştu.
"Benzini olmayan araba haline geliyorsunuz"
Virüsün etki mekanizmasının çok karışık olduğunu ve her gün farklı bir tepki verdiğini anlatan Altıntaş, şunları kaydetti: "Normalde hastalık iki yeri etkiliyor. Birincisi akciğer. Sanki suda boğulma gibi etki ediyor. Yani bütün nefes borusunun içi suyla doluyor. İkincisi ise kırmızı kan hücrelerini parçalıyor. Kırmızı kan hücreleri vücudumuzdaki oksijenin taşınmasından sorumludur. Yani soba zehirlenmesinde, gaz zehirlenmesinde, karbonmonoksit zehirlenmesinde kırmızı kan hücreleri parçalanır. Oksijen taşıyamaz hale gelir. Bunun sonucunda da nefessiz kalınır. Yani benzini olmayan araba haline geliyorsunuz."
Altıntaş, vatandaşlara çok mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmamaları tavsiyesinde bulunarak "Keyfi olarak dışarı çıkanlar lütfen bu duruma bir son versin. Devletimizin yapacağı bir şey yok. Halkın biraz sorumluluk göstermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.