Eskişehir'de sulama kanalına kaçan top almak için giren ve gözden kaybolarak boğulma tehlikesi geçiren çocuğu, tesadüf eseri oradan geçen bir vatandaş kurtarırken, o anlar saniye saniye cep telefonu kamerasına yansıdı.
Geçtiğimiz günlerde Tepebaşı ilçesinde, iddiaya göre iki çocuktan biri Yeşiltepe Mahallesi Ayalp Sokak yanında bulunan Devlet Su İşleri'nin (DSİ) sorumluluğunda bulunan sulama kanalındaki topu almak için girdi. Suyun yüzeyinde biriken çöplerden dolayı zemini toprak gibi görünen, fakat 2 metre derinliğe sahip suya batan çocuk biranda çırpınmaya başladı. Geçmişte da birçok boğulma vakalarının olduğu yerde yaşanan olay üzerine telaşa kapılan kıyıdaki çocuk, suda boğulmak üzere olan arkadaşını kurtarmak için etrafta koşturmaya başladı, olay yerinden motosikletle geçmekte İbrahim Dedecan ve İsmail Dedecan kardeşleri durdurdu.
Çocuğu kurtarmak için girdiği kanalda kendisi de boğulma tehlikesi atlattı
Zaman kaybetmeden olay yerine giden Dedecan kardeşler, orada buldukları ipi çocuğa sarkıttı. Fakat kolları güçsüz kalan çocuk tuttuğu ipi bırakarak gözden kayboldu. Çocuğu kurtarmak için kıyafetleri ile kanala giren İsmail Dedecan, çöplerin içinde arama yaptı. Bir ara akıntıya kapılarak boğulma tehlikesi geçiren Dedecan, çocuğu kardeşine uzatarak karaya çıkardı. Aksiyon film sahnelerini aratmayan kurtarama anı cep telefonu ile kayda alındı. Oldukça korkan çocuk daha sonra İsmail Dedecan'ın yanından ayrıldı.
Çocuğu kurtaran İsmail Dedecan şöyle konuştu:
"Dükkâna geçerken tesadüfen burada bir çocuğun seslendiğini duydum ve içeriye atladık. Çocuğun sadece elleri gözüyordu. Tesadüfen yanımızda ip vardı, urganımızı saldık aşağıya. Oranın su olduğunu ben de bilmiyordum. Çocuk, "Abi ellerimi bırakıyorum" dediğinde hiçbir şey düşünemedik, direkt kendimizi saldık oraya. Yanımda kardeşim vardı, bana ipi saldı ben de atladım. Alttan destekleyip ellerini bırakmaması için yardım ederek kaldırmaya çalıştık. Bizim için de ilk başta zor oldu açıkçası. Ondan sonra kardeşim bileğini uzattı, sonra ben çocuğu tuttum. Bileğini kardeşime verdi o şekilde çıkarabildik. Çocuğu çıkarttıktan sonra kendimiz çıkmak zor oldu, tutunacak herhangi bir şey yoktu. Gelen arkadaşlar merdiven getirdiler bize sağ olsunlar. Hayırlısıyla kardeşimizi kurtardık buradan. Çocuk şoktaydı, kendinden geçmişti. Dermansız bir şekilde bulduk çocuğu. Ailesine götürmek isterdim, ama o an biz de şok yaşadık, uğurladık kardeşimizi. Buranın bir an önce üstünün kapatılması gerekiyor. Tam bu mevkide 10 ila 15 kardeşimiz vefat etti. Toplar burada biriktiği için çocuk aklıyla o topları almaya çalışıyorlar. Burası tenha bir yer olduğu için göremeyebilirdik. Bataklık gibi duruyor ama değil. Burası 1 buçuk 2 metre arasında, insanın ayağı yere değmiyor. O çocuğu orada bırakamazdık, elimizden geleni yaptık."
Yeşiltepe Mahalle Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz ise şu ifadeleri kullandı:
"Her yıl en az 3 ila 4 tane cenaze veriyoruz. Batıkent'te, Çamlıca'da, Uluönder'de, Sazova'da düşenlerin cenazesini benim bentinden çıkartıyoruz. Cenazeleri 2 ila 3 kamyon pisliğin altından çıkartıyoruz. Netice de bir can. Bir köpeğe kıyamazken insanları veriyoruz bu kanalda. Çözüm istiyorum."