Sıvı tüketiminin çok önemli olduğunu ifade eden Altıntaş, “Sahur çok önemli, sahura kalkmadan oruç tutmak doğru değil. Sahura kalkıp sadece bir iki bardak su içip yatılması açlık süresini 21 saatin üzerine çıkartır. Bu da enerjisini bitirir. Sahunu yapmak çok önemli. Sahurda ağır gıdalar yememek gerek. Her zaman alışılan kahvaltı ve mutlaka katı pişmiş yumurta yer almalıdır. Yumurta bedeni rahatlatır, tok tutmayı sağlar. Erkesi gün enerji için ise için taze, kavrulmamış badem, ceviz, fındık, kaju takviye alırlarsa gün içinde enerjileri daha iyi olur. İftarla ile sahur arasındaki alınması gerekin su miktarını almak gerekir. Bu ortalama 70 kiloluk bir insan için 2.5 litreyi bulur” dedi.
"HIZLI YEME ALIŞKANLIĞI OLAN BİR TOPLUMUZ, İFTAR YAVAŞ YAVAŞ YENMELİ"
İkinci önemli hususun iftar olduğunu ifade eden Altıntaş, “İftar vakti insanlar o acıkmışlık hissiyle sofraya büyük bir açgözlülükle oturuluyor. Hızlı yemek yeme alışkanlığı olan toplumuz. İftar sofrası çok yavaş yenmelidir. Gıdalar yavaş yavaş oyalana oyalana tüketilmelidir. Yemeğe çorba gibi basit bir şeyle başlanmalı arkasından da salata yenmelidir. Özellikle hiper tansiyon ve kalp hastalığı olanlar doktorların tutma demesine rağmen oruç tutmak istiyorlarsa özellikle iftar sofrasında ani olarak önlerine gelini yerlerse tansiyonun ani yükselmesi gibi ciddi problemler yaşayabilir. Herkesin dikkat etmesi gereken ama özellikle hasta olanlar çorbadan sonra 15-20 dakikalık mola vermeleri şart. Bu sağlıklarını korumak için olmazsa olmaz bir şarttır. İftarda çorbadan sonra namaz kılıp çay içerek bir ara verebilirler” diye konuştu.
ÇALIŞANLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER...
Çalışanların su tüketimine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Altıntaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çalışanların iftar ile sahur arasındaki sıvıyı almaları çok önemli. iftarda açlıktan ziyade insanların uğradıkları sıvı kaybı önemlidir. Ortaya çıkardığı problem, çok ciddidir. İftarla sahur arasında 10-12 bardak suyu içilmesi gerekiyor. İftarla ile sahur arasında devamlı yemek yeniyor, bu da doğru değil. İftar yapılıyor, teravih namazı mutlaka kılınmalı. Hatta uzaktaki bir camiye gidip, teravih kılıp gelmek, yaklaşık bir saat 15 dakikalık yürüyüş olur. Bu bedene çok iyi gelir. Gün içinde açlıkla baş etmek kolay, ama sıyı kaybıyla mücadele etmek zordur. İyi bir hararet çözücü olan demir hindi şerbeti, mide hazmı için de meyan kökü şerbeti iyi gelir. Kişi iftarda yemek yediğinde aşırı şişkinlik yaşıyorsa meyan kökü şerbetini mutlaka tüketmelidir. Gün içinde zinde kalmak isteyenler de demir hindi şerbeti içlemeliler. Kilo almak istemeyenler de iftarı ikiye bölmek zorundalar. Sahurda ağır yemekler tercih edilmeyecek kahvaltı sevmeyenler ise ancak tok tutan bulgur, zeytin yağlı sebzeli gıdalar tarzı hafif gıdalar tüketmelidir”.
"RAMAZANDA SPOR ORUÇLUYKEN DEĞİL İFTARDAN SONRA YAPILMALIDIR"
Aşırı şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Altıntaş, “Aşırı şerbetli tatlılardan uzak durmalı sütlü tatlılar ve bir iki top dondurma tüketilebilir. Çalışanlar mutlaka sahur yapmalı katı pişmiş yumurta mutlaka tüketmelidir. İki üç badem, ceviz, fındık, kaju toplamı bir avuç kadar tüketilmedir. Bu çalışanların ertesi günkü enerjisini maksimum tutar. Gün içinde de sıvı kaybına sebep olacak aktiviteden uzak durmak gerekir. Ramazanda spor oruçluyken değil, iftardan sonra yapılmalıdır. Nasıl olsa yağları yakıyoruz diye spor yapmak kan şekerini aşı düşürür” dedi.