Memur-Sen Konfederasyonu tarafından 81 ilde eş zamanlı düzenlenen program kapsamında Memur-Sen Rize İl Başkanlığı, Filistin'e destek amacıyla basın açıklaması yaptı. Memur Sen Rize İl Başkanı Seyit Ali Yılmaz, siyonist İsrail'in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistin halkının yanında olduklarını göstermek için toplandıklarını kaydederek, “Bugün Türkiye genelinde olduğu gibi siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için toplanmış bulunmaktayız. Aynı anda Ankara’da büyük bir mitingle siyonist katliamı lanetliyor, bütün Türkiye’den ses veriyoruz. ‘Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur’ diyerek siyonizme karşı onurluca direnen kardeşlerimize omuz vermek, kutlu direnişi selamlamak için buradayız. İkiyüzlü suskunluğa karşı insanlık onurunu haykırmak için buradayız ve dünyanın tüm iyi insanlarına ‘zulmün ateşi insanlığı kuşatıyor’ uyarısında bulunmak için buradayız” dedi.
İsrail’in bir devlet olmadığını ve emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör örgütü olduğunu kaydeden Yılmaz, sözün bittiği yerde ve ikiyüzlülüklerin zulmü azdırdığı zamanda bulunduğumuzu belirterek, “Soykırımcı siyonistler Filistin’de katliam yaparken, susanların kıyameti zorladığı zamandayız. Evet, bugün Filistin’de mazlumların kanı üzerine kurulmuş bir rejim var. O şebekeye kimileri devlet diyor. Hayır, İsrail bir devlet değildir. İsrail, emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör örgütüdür. İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur. İşte bu rejime karşı direnen bir avuç insan bugün, bütün dünyanın onurunu tutmaya çalışan o halk katlediliyor. İnsanlık nerede, onur nerede? Bugün Filistin’de can pazarı kurulmuş. Gazze’de çocuklar ölüyor! Gazze’de kadınlar ölüyor! Gazze’de ihtiyarlar ölüyor! Gazze’de insanlık ölüyor! Kan üzerine yükselmiş Batı Medeniyeti katille aynı safta. Ey insanlık neredesin? Biz biliyoruz, Filistin’de kardeşlerimiz onurlarıyla şehit oluyor. Dünyanın kötülüğü ise geride kalanların yakasına yapışıyor’’ şeklinde konuştu.
Yılmaz, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Şu vahşetin ortasında kan ve irinden beslenen siyonistlerin söylediklerine bakın, nasıl bir vahşetle karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlarsınız. İsrail savunma bakanı çıkıyor, Filistinliler hakkında, ‘onlar insan değil, hayvanlarla savaşıyoruz’ diyor. Kötülüğün görüntüsü Netanyahu ‘Gazze’yi dümdüz edeceğiz’ diyor. Sözde sağlık bakanı, ‘hastanelere başvuran Filistinlileri tedavi etmeyeceğiz’ diyor. Hatta ‘hastanede yatan Filistinliler infaz edilebilir’ diyerek kutsal bir mesleği terör aracına dönüştürüyor. Sözde Cumhurbaşkanları, ‘Elektrik, su, yiyecek verilmeyecek. Ulaştırmaya çalışan araçlar vurulacak’ derken, sözde bir milletvekili, ‘nükleer silah kullanmalıyız’ diyebiliyor. Değerli kardeşlerim, her savaşın bir hukuku vardır. Bütün mahlukatta bir denge vardır. Fakat bu kandan, irinden beslenen örgüt, vahşetini sınırlayacak hiçbir değere, hukuka sahip değil. Bakın, insanlıktan çıkmış sözde savunma bakanları ne diyor. ‘Askerler her şeyi yapabilir. Hiçbir yaptığı için sorumlu değiller, yargılanmayacaklar.’ ABD’li bir senatör ise ‘Bu bir din savaşı. Her yeri bombalamalıyız…’ diyerek kötülük rejimine dini bir kılıf geçiriyor. Gerçekler bunlar aziz kardeşlerim. İsrail’e giden ABD dışişleri bakanı, “’Ben buraya ABD dışişleri bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim’ diyerek bu din savaşı sözüne de destek vermiş oluyor. Ve kendisi de bir katliam üzerine kurulmuş ABD ve İngiltere bu kanlı rejime destek olması için uçak gemileri gönderiyor. Fransa, Almanya başta olmak üzere AB başkentlerinden de soykırıma destek açıklamaları geliyor peş peşe. Kendisi de soykırımlar üzerine kurulmuş Fransa gibi bazı ülkeler Filistin’i destekleyen eylemleri bile yasakladılar. Bütün bu zeminde kim tanır uluslararası hukuku. Kim tanır insanı, insanlığı. Evet, onun için sözün bittiği yerdeyiz, diyoruz. Onun için dünyanın iyi insanlarına çağrıda bulunuyoruz. ‘Bu zulüm bütün dünyayı saracak!’ O uçak gemilerinin bölgeye sadece İsrail’e destek için gelmediğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bütün hesaplar İsrail’in bölgesel planları ve güvenliği için. Güvenlik güçlerimizin Suriye’deki haklı operasyonlarından rahatsız olmaları da bundan. Emperyalistlere güçlü bir sesle altını çizerek ifade etmek isteriz ki; ‘Daha çok rahatsız olacaksınız!
Kirli bir propaganda çarkı altında yaşıyoruz. Kitlesel ölümleri gerçekleştirenler suçsuz, kendini savunanlar suçlu. Kimse başını kuma gömmesin. Bir ekran görüntüsüne kapılıp, kendini kurtaracağını da zannetmesin. Sırtını emperyalistlere dayamış bir terör örgütü aralıksız yetmiş beş-seksen yıldır katliam yapıyor Filistin topraklarında. Bu gerçekten kaçabilir miyiz? Katil belli iken kimse güce yaslanıp maktulü taşlamasın. Bu köhne dünya yıkılır! Ancak adaletle yoğrulmuş insanlık ayakta kalır. Bizim tarafımız belli: Biz postallarıyla adaleti ezenlerin değil. Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Biz, Filistin’in haklı davasının yanındayız. Çünkü biz, insanız. Ve insanlık, adaleti tutup kaldıracak. Zalimden hesap soracak. Onun için zulümden korkmayacağız. Onun için bir kere daha haykırıyoruz: İsrail soykırımcı bir terör örgütüdür. İsrail, -kan ve irinden beslenen bu terör şebekesi- elbette yerle yeksan olacak. Kahrolsun İsrail. Kahrolsun İsrail’i destekleyen emperyalizm. Yaşasın adalet. Yaşasın insanlık. Yaşasın özgür Filistin.”