Olay, Güneysu ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde dün sabah saatlerinde meydana geldi. Kendisine ait çay bahçesinin temizliğini yapmaya çalışan 60 yaşındaki Şükrü Erbaş’ın göğsüne yorgun mermi isabet etti. Göğsünde bir ağrı hisseden Erbaş, tişörtünü çıkardığında kan olduğunu gördü. Erbaş'ı gören çocukları ne olduğunu anlayamadan tişörtünü çıkardı. Bu esnada isabet eden mermi Erbaş’ın atletinden düştü. Erbaş’ın vücuda bakan eşi ve oğlu 2 delik olduğunu, merminin girip çıktığını fark etti ve apar topar Güneysu Tenzile Erdoğan İlçe Devlet Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alındı.
Olay anını saniye saniye anlatan yaralı Şükrü Erbaş ilk olarak bir ses duyduğunu ve tişörtün içerisindeki gözlüğün kırılarak kendine battığını zannettiğini dile getirerek “Dün sabah saatlerinde temizlemek için bahçeye gittim. 1-2 saat çalıştıktan sonra sağ göğsümün üstüne çat diye bir ses duydum. Gözlüğüm koynumdaydı, tişörtümün içerisine koymuştum. Onun camının patladığını hissettim ve göğsümde de bir ağrı oldu. Gözlüğü çıkartıp baktım ki camında bir şey yok. Tişörtüme baktım felaket bir kan var. Vurulduğumu hissettim. İnce bir ses olduğu için susturucuyla vurulduğumu sandım. Dedim bir tane atan bir tane daha atar herhalde bir iki dakika bekledim. Dışarıdan göğsümü tutarak yürüdüm. Ben aynı zamanda da kalp hastasıyım. Yolu olmayan çokta çukur bir yerdeyim. Yavaş yavaş vurulmayı unuttum da yolu düşündükçe kalbim sıkışmaya başladı” dedi.
‘Aileme göğsümde bir şey patladı, dedim ve vurulduğumu söylemedim’
Tek başına eve gitmeye çalışırken yolda eşi ve oğluna rastladığını, tişörtü ve atleti çıkardıklarında mermi çekirdeğinin kendiliğinden düştüğünü dile getiren Erbaş, “Yola çıkınca da oğlum ve eşim ile karşılaştım. Ne oldu diye sorduklarında ‘Göğsümde bir şey patladı, dedim ve vurulduğumu söylemedim. Tişörtü çıkardım, atleti çıkardım ve mermi atletten düştü. Sonra doktora gittik ve müdahaleler yapıldı. Şuanda dinleniyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Bulununca belki de 1 gün bile ceza yatmayacak’
Cezaların caydırıcı olmadığını ifade ederek tedirgin olduklarını dile getiren Erbaş, “Bir hayat bu kadar basit değil. Belki de bunu bizde yaptık ama bu çok yanlış. Cezalar yetersiz ve caydırıcılığı yok. Ben ifade verirken ‘Bulmamızı istiyor musun? İsim ver bize’ dediler. Ben kimseyi görmedim, ses de duymadım. Farz edelim ki isim verdim yakalandı ne olacak? Belki de 1 gün bile ceza yatmayacak. Cezalarımızın bir caydırıcılığı olmalı, biz vatandaş olarak çok tedirginiz” şeklinde konuştu.
‘Acaba yılan veya arı olur mu diye düşündüm’
İlk olarak kendisini arı veya yılan soktuğunu düşündüğünü de sözlerine ekleyen Erbaş “Ot yolarken acaba yılan olur mu? Veya şepidi (Arı) olur mu diye düşündüm. Hiç aklıma mermi gelmedi. Onlardan korkarken mermi ile karşılaştık. Çok şükür büyük bir sıkıntımı yok. Şu ortamda, çay bahçelerinde insanlar harıl harıl çalışıyor. Bizim olayımızdan sonra çay bahçesinde kimse yoktu. Büyüklerimiz buna bir çözüm olsun” dedi.
‘Eşimi ilk gördüğümde dehşete kapıldık’
Eşini ilk gördüğünde paniğe kapıldıklarını ve ne olduğunu anlayamadıklarını dile getiren Hamide Erbaş ise “Eşimi ilk gördüğümde dehşete kapıldık. Aklımıza bin türlü şey geliyor ama asla mermi gelmiyor. Üzerini soyduğumuzda 2 tane delik vardı göğsünde. Saniyeler içinde nasıl olduğunu düşünürken atletinden mermi düştü. Hiç geciktirmeden hemen hastaneye koştuk. Orda 2 tane delik neden var diye sorduğumuzda giriş çıkış var dediler. Bulduğumuz mermiyi de gösterince jandarmaya intikal edildi ifadeler alındı. Yukarıdan direk mermi gelmiş dediler, çok uzaktan gelmiş. Daha önce böyle olayları çok duymuştuk” diye konuştu.